Zale translate French
51 parallel translation
ZALE 72, GRAZIANO 70,5 Kilo
ZALE 72.10 kg, GRAZIANO 70.5 kg
Zale köşeden kurtuldu.
Zale est sorti du coin.
Zale, Rocky'nin karnına müthiş bir sağ indirdi.
Un gauche-droite fulgurant de Zale.
Zale çenesine bir sol patlattı!
Crochet à la mâchoire de Zale.
Kazanan Zale.
Zale remporte la victoire!
Orta sıklet dünya şampiyonu hâlâ Tony Zale! Orta sıklet dünya şampiyonu hâlâ Tony Zale!
Tony Zale conserve son titre de champion du monde des poids moyens.
Tony Zale'e neler yapacağım, gör. Onu öldüreceğim!
Ton Tony Zale, je vais le démolir.
Tony Zale'e bunu yapmayacağım.
Ce n'est pas ce que je ferai à Tony Zale!
Başka bir şey düşündüğü yok.
Il ne pensé qu'à Zale.
- Sırada Kovboy Shank var. Zale sonra geliyor.
- Cowboy Shank, puis Zale.
Bakın, Zale maçına bilet istiyorlarsa beni arasınlar.
Si c'est pour des places pour le match, mon numéro est dans l'annuaire.
Orta sıklet şampiyonu Tony Zale'le aranızda yapılacak olan maç da New York eyaleti tarafından iptal edilmiştir.
Par conséquent, le combat prévu entre Tony Zale et vous-même dans l'Etat de New York est annulé.
Tony Zale'le 15 rauntluk şampiyonluk maçı.
15 rounds contre Tony Zale - pour le championnat.
Sonra Tony Zale'in unvanını elinden alacak ve dünyadaki herkese nasıl biri olduğunu gösterecek. - Chicago.
Ensuite, il prendra le titre à Tony Zale et il montrera à tout le monde qui il est et ce qu'il est.
Zale'e karşı savunma çalışıyor olmamız gerek ama sen bu zavallıların kafalarını koparıyorsun,..
Tu es censé travailler ta défense contre Zale. Tout ce que tu fais, c'est démolir ces pauvres gars
Rocky Graziano yenik bir boksör,.. ... üstelik Tony Zale daha ona fiske bile vurmadı.
Rocky Graziano est vaincu avant que Tony Zale ne l'ait touché.
Tony Zale'le dünya şampiyonluğu maçına çıkacağım.
Et j'affronterai Tony Zale au championnat du monde.
Bu köşedeyse mor şortlu 72 kiloda,.. ... Gary, Indiana'dan çıkmış en iyi çelik parçası ve dünya orta sıklet şampiyonu Tony Zale.
Et dans ce coin-là, en short violet, 72,10 kg à la pesée, la plus belle pièce d'acier jamais produite à Gary, Indiana, le champion du monde des poids moyens, Tony Zale.
Yoksa Tony Zale her şeyiyle şampiyon olduğunu ispatlayıp, Graziano'yu geçen yaz Yankee Stadyumu'nda olduğu gibi evire çevire dövebilecek mi?
- O.? Ou Tony Zale prouvera-t-il qu'il est un grand champion en massacrant Graziano comme il l'a fait au Yankee Stadium l'été dernier?
Bahisler Zale'den yana.
Les paris donnent Zale favori.
Zale'e sarılmaya çalışıyor ama şampiyon gerileyip başına bir sağ indirdi. Bir tane daha.
Il tente d'immobiliser Zale, mais Zale recule et revient avec un droit à la tête.
Zale'den sert bir sağ.
Un magnifique direct du droit de Zale.
Zale'den yüzüne sert bir sağ daha.
Zale lui décoche un autre droit au visage.
Zale onu iplere sürüklüyor. Gövdesine sert bir sol vurdu.
Zale le suit aux cordes et lui envoie un gauche au ventre.
- Sağ kroşeye karşı bir sol geldi. - Hadi, karşı koy.
- Zale revient avec un gauche.
Zale'den gözüne sert bir sağ.
Zale lui décoche un droit à l'oeil.
Graziano başına sol vurdu ama ıskaladı. Yüzüne bir sol yedi, sert bir de sağ.
Zale esquive un gauche à la tête et riposte par un crochet au visage, un direct du droit.
Zale durmadan yumruk atıyor.
Les coups pleuvent. Zale est en grande forme.
Hadi Zale, giriş ona.
Allez, champion, allonge-le!
Sugar Ray Robinson, Tony Zale, Willie Pep...
Sugar Ray Robinson et Tony Zale et Willie Pep...
"ölümden beter bir akıbete hazırlanın."
"Prépare-toi à un Zort pire que la Mort" zale Afiateur Rozbif!
- Zale yola geliyor.
- Zale est blessé.
Suzanne Zale ve Grant Harper'ı selamlayalım!
Dites bonjour à Suzanne Zale et Grant Harper!
Grant Harper ve Suzanne Zale'in karakterlerini ele alalım. Birçok kez mi ayrılıyorlar?
Je crois que les personnages de Grant Harper et Suzanne Zale se séparent?
- Suzanne Zale.
- Suzanne Zale.
- Zale.
- Zale.
Bu pisliği temizlediğim zaman bana Zale konusunda yardım edeceksin.
Une fois que tu auras nettoyé ce foutoir, il faudra que tu m'aide à avoir Zale.
Bir ; bu şehirde, Olsen Kardeşler gibi eline bir büyüteç alarak Zale Ailesi'nden kimsenin peşinden gidemezsin, gidemeyeceksin, gitmeyeceksin.
D'abord, il t'est interdit de poursuivre un membre de la famille Zale dans cette ville comme une jumelle Olsen armée d'une loupe.
Eric Zale'in babasının kim olduğunu biliyor musun?
Sais-tu qui est le père d'Eric Zale?
- Stanley Zale.
Stanley Zale.
Bay Zale 250.000 Dolar değerinde bir bağış taahhüdünde bulundu ki bu tüm yenileme masrafları için yeterli bir miktar.
M. Zale c'est engagé à donner 250 000 dollars, ce qui aurait permis de couvrir les dépenses du aux rénovations.
On bir saat sonra, Bay Zale verdiği sözden döndü.
A la dernière minute, M. Zale décide de revenir sur sa donation.
Bunun üzerine, Food 4 Philly elindeki gayrimenkulleri değerinin altında bir fiyata Zale Holding'in alt kuruluşu olan Boydon Sanayi Şirketi'ne satmak zorunda kaldı.
"Food 4 Philly" a dû ventre leurs biens à perte à Boydon Industries, qui, s'avère être, une filiale appartenant à Zale Collective.
Biz, Bay Zale'in bu taahhütleri, emlak sektöründekileri kandırmak ve bu tür kuruluşların gayrimenkullerini ellerinden çıkartmaları amacıyla verdiğine inanıyoruz.
Nous sommes convaincus que M. Zale a commis une fraude de l'immobilier, en manipulant une association lui faisant perdre leurs biens à la dernière minute afin de leur racheter à bas prix.
- Bunu Stanley Zale, binayı alabilmek için yaptı. İnkar edebilir misiniz?
Stanley Zale a fait cela juste pour acheter la propriété.
- Bay Zale'in tek suçu bütçesini kullanma yeteneği olmayan, kar amacı gütmeyen bir kuruluşun karşısında güvenini kaybetmesidir.
La seule chose dont M. Zale est coupable c'est d'avoir perdu confiance en une association à but non lucratif qui a prouvé son incapacité à gérer ses fonds.
Bay Zale'e dava açmak yerine onun yan kuruluşlarını incelerken onun durum tespitini yapmayan avukatınıza dava açabilirsiniz.
Donc au lieu de le poursuivre en justice, vous devriez poursuivre votre avocat pour ne pas avoir fait ses dues diligences sur les filiales de M. Zale.
Zale marka elbiselerim içinde.
J'ai mes bijoux là-dedans.
Rocky Graziano-Tony Zale maçında ön koltuk biletim varmış gibi.
Je me sens comme si j'étais au premier rang d'un combat Rocky Graziano contre Tony Zale.
Zale, Zale, Zale.
Zale, Zale, Zale.
- Hadi, Zale.
- Allez, Zale.