English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Z ] / Zarfında

Zarfında translate French

738 parallel translation
Bu süre zarfında onun işini bitirmen gerek.
Finissez-en en d'ici là.
Şimdi matmazel... Mösyö La Valle'in sekreteri olduğunuz kısa süre zarfında... onda bir değişiklik fark ettiniz mi?
Depuis que vous êtes sa secrétaire, avez-vous remarqué un changement?
Bu zaman zarfında polisle herhangi bir sorununuz oldu mu?
Des ennuis avec Ia police?
Çok kısa bir zaman zarfında uçmayı öğrendi, bir uçak çaldı, yakalandı... hapse atıldı, hapisten kaçtı.
Il a appris à piloter un avion, en a volé un, a été pris, mis en prison, s'est échappé, tout ceci en quelques mois.
Bu zaman zarfında okul biraz heyecanlanacak.
Il est temps de s'amuser un petit peu dans cette école. Et dans votre langue :
Anlıyorum. Tüm bu süreç zarfında, de Winter'in elini tutacaksın çünkü buraların kodamanı o ve sana kendisiyle yemek yeme iznini veren de o.
Je vois, vous allez soutenir de Winter parce qu'il est important et que vous avez dîné avec lui.
Tüm bu süre zarfında, bize karşı gösterdiğin nezaket için ne kadar teşekkür etsek azdır.
Impossible de vous exprimer toute ma gratitude.
Bu zaman zarfında, haberleşmeye devam ederiz umarım.
Entre-temps, j'espère que nous nous écrirons.
Bu zaman zarfında da Ben ve Oscar tahvilleri geri getirecek ve sana da minnettar olacaklar.
Entre-temps, Ben et Oscar te remettront sans doute l'argent... et te seront tres reconnaissants.
Marriott'un zarfında ne kadar para vardı?
Quelle somme avait Marriott?
Bu süre zarfında tanıdık bir kimseyi görmediniz mi?
- Vous n'avez rencontré personne?
Bu süre zarfında sen burada kalabilirsin fakat biz işleri hızlıca bitirmeliyiz.
Entre-temps, tu peux rester ici, mais on doit agir vite.
Peki, bu zaman zarfında mahrem bir durum söz konusu oldu mu?
Votre liaison a commencé durant cette période?
Orada olmadığım zaman zarfında hep sizin şehriniz olarak düşünmüştüm.
Pendant mon absence, j'y avais pensé comme à votre ville.
Tüm bu zaman zarfında bilecekleri tek şey, er ya da geç yakalanacak olmaları.
En sachant que tôt ou tard ils seront pris.
- Bu süre zarfında ona çok dikkat edin derim.
- En tout cas, je le surveillerais.
Ama bu süre zarfında onunla ne yapacağımı bilmiyorum.
D'ici là, je ne sais pas ce qu'on va faire de lui.
Bu emri uzun zamandır bekliyordum, tabi ki bu süre zarfında da duymadım.
Ça fait longtemps que j'attends cet ordre que, bien sûr, je n'ai pas entendu.
Bu süre zarfında sürekli benimle konuştu ama sinirliydi.
Lui, il parlait avec moi mais en se forçant.
Ve bu süre zarfında yüzünü bir daha görmemeyi yeğlerim.
Nous ne nous verrons plus entre-temps.
Bu süre zarfında ona yardımcı olacak bir şey verdim.
Je lui ai donné quelque chose qui l'aidera.
Bu süre zarfında bizim Watanabe-san hakkında çeşitli dedikodular ve söylentiler yayıldı.
"De nombreux potins" "furent lancés."
Üstesinden gelirsin. Fakat bu zaman zarfında biraz daha kibar davran.
On récupère... mais en attendant, ne peux-tu pas être civilisée à ce sujet?
Bu süre zarfında, alıştırma pedini kullanacağım.
Et d'ici là, une planche.
O süre zarfında sadece o buralardaysa öyle anlaşılıyor.
On peut le croire, s'il était le seul à se trouver ici.
Burada bir gece zarfında yeterince heyecan yaşadık.
On a eu assez d'ennuis aujourd'hui.
Her şey yolunda giderse, yani ikimiz için, bu 6 ay zarfında...
Si tout se passe bien, je veux dire pour nous deux, dans six mois...
Bu süre zarfında toprakta yatacaklar.
Nous allons devoir vivre de la terre par la suite.
Bu süre zarfında, uykumu iyi almalıyım.
En attendant, je vais dormir!
Bana bir at eğerle bu zaman zarfında ben de hazırlanayım.
Selle un cheval, je me prépare.
Bu zaman zarfında sen de yazın dondurma satmaktan daha iyi bir iş bulmalısın.
Tu pourrais avoir une bonne situation au lieu de vendre des glaces.
Bu zaman zarfında bana sık sık mektup yazdın ve mektupların senin gibiydi, onlar yazılmıştı : çekingen, hayali, korkak ve özenli...
Tu m'écrivis souvent, et tes lettres te ressemblaient, timides, réservées, elles n'osaient pas se confier.
Bu süre zarfında onlarla birlikteyim.
En attendant, je dois les caser quelque part.
Tüm bu zaman zarfında senden çaldığım, paralarla onları büyüttüm ve okuttum.
Je t'ai toujours volé. Ils ont grandi, étudié, Avec ton argent.
Ve bu süre zarfında ona ne olduğu konusunda hiç bahsetmedin.
Et vous n'avez jamais parlé de ce qui lui était arrivé.
Bu süre zarfında, tüm silahlı eylemler askıya alınacaktır.
Pendant cette période toute forme d'action armée ou d'attentat est suspendue.
Son 15 yıl zarfında Clutter'la çalışan kişiler.
Voici la liste des employés de Clutter depuis 15 ans.
- Bu süre zarfında eğitimini tamamlayabilecek bir sivil...
Je veux un civil... qui puisse être formé.
Farz et ki geceleri sana yürümeyi sevdiğimi söyledim. Farz et ki o süre zarfında yürüyüşte olduğumu söyledim. Bana inanır mıydın?
Si je vous disais que j'aime me promener la nuit, si je vous disais que c'est ce que je faisais, vous me croiriez?
Bu zaman zarfında kaç kişi vurdunuz?
Combien d'hommes avez-vous tués en 4 ans?
Bu zaman zarfında ne oldu?
Que s'est-il passé durant cet intervalle?
'Bu süre zarfında gidilen bütün yerler, görüşülen kişiler, yapılan telefon görüşmeleri.'
Déplacements, contacts, communications téléphoniques.
Pizarro'nun emrettiği zaman zarfında orada olmamız gerekiyor.
Nous devrions rejoindre Pizarro d'ici 2 semaines, selon ses ordres.
- Peki, ne kadar sürecek... ve bu süre zarfında, Bay Greenberg'e ne olacak?
Et que devient Mr Greenberg pendant ce temps?
"Eğer Bayan Barranikowa bu zaman zarfında uyarılmamış olsaydı, evini bu gece basabilirdim -!"
"cette nuit-là, on aurait fait " une descente chez elle... "
Ancak Eyre on yıldır bizimle... ve bu zaman zarfında onu kurtuluş yolunda yürütmek bana nasip oldu.
Mais Eyre a passé 10 ans avec nous, et j'ai eu le temps de la mettre sur le chemin de la rédemption.
Birkaç zarf parçası dışında bir şey bulamadık.
Pas grand-chose, capitaine Breen. Deux douilles.
Hey, dün gece merdivenlerin altında adıma yazılmış bir zarf buldum.
Sur l'escalier, j'ai trouvé un sac portant mon nom.
Compton'ın sandığında bu zarfı buldum ve buharla açılmıştı.
j'ai trouvé cette enveloppe dans le coffre de Compton et elle avait été décachetée à la vapeur.
Ölümünden sonra Compton'ın kamarasında bu zarfı buldum.
j'ai trouvé cette enveloppe dans la cabine de Compton après sa mort.
" İki, seninle çalıştığı süre zarfında, ki bu süre 8 haftadan fazla olmayacak, şartlar ne olursa olsun, ben Sergei Kowalski ışık görmeyen bi yerde kalacağım.
"Deuzio, " pendant la durée du contrat, " qui n'excédera pas 8 semaines,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]