Zehra translate French
106 parallel translation
Ali, Zehra'ya söyle, eğer bebek uyuduysa patatesleri soysun.
Ali, dis à Zahra de peler les patates si elle a couché le bébé.
Zehra, babana bir bardak çay ver.
Zahra, verse une tasse de thé pour ton père.
Bütün gün işyerinde çay servisi yapıyorum,.. ... ama Zehra'nın elinden içtiğim çayın tadı bir başka.
Je sers du thé toute la journée au travail, mais le thé de Zahra est vraiment différent.
Zehra, Zehra.
Zahra, Zahra.
Zehra için bir çift ayakkabı.
Et une paire de chaussures pour Zahra.
Zehra öncelikli.
Zahra d'abord.
- Zehra, sana güzel haberlerim var.
- Zahra, bonne nouvelle.
Zehra can...
Zahra chérie...
Zehra can! Masume can! Gitmemiz gerek
Zahra chérie, Massoumeh chérie, faut y aller.
Zehra, Masume, Buraya gelin.
Leur mère répète sans arrêt : "Zahra, viens. Massoumeh, viens..."
Zehra, bu kim?
Qui est-ce?
Sen Zehra mısın?
Tu es Zahra?
Cici kız bu, aferin Zehra.
Bravo, Zahra, ma belle.
Bu da Zehra, Sen de buraya gel Zehra.
Zahra, approche, qu'on te voie aussi...
Zehra can... eve gidelim.
Zahra chérie... On va à la maison.
Zehra bu.
Là, c'est Zahra.
Doğru değil mi, Zehra?
Ce n'est pas vrai, Zahra?
Masume, canım, Zehra, canım benim... Biriniz elbiseleri yıkayabilir, diğeri de süpürgeyi alıp, avluyu süpürebilir.
Massoumeh, ma fille chérie... l'une lave la vaisselle, l'autre nettoie la maison.
Zehra, çamaşırları yıka.
Zahra, lave les vêtements.
Zehra canım!
Zahra chérie!
Zehra canım, ye bitir...
Zahra chérie, mange!
Nasılsın, Zehra?
Comment vas-tu, Zahra?
Zehra, Masume, Buraya gelin.
Zahra, Massoumeh, venez.
Zehra can, Masume can, neredeydiniz?
Zahra, Massoumeh, où étiez-vous?
100 Masume için... 100 tumen Zehra için, ve 100 tumen de senin için.
100 pour Massoumeh. Il reste 100 tomans pour Zahra, et 100 tomans pour toi.
Zehra bunu yapabilir mi görelim.
Voyons si Zahra y arrive.
Zehra... gidelim.
Zahra... viens, on s'en va.
Zehra... Haydi gidelim
Zahra... viens manger.
Zehra canım, gidelim.
On s'en va.
Zehra canım... Nereye gittiniz?
Zahra chérie... où est-ce qu'on t'a emmenée?
Zehra canım, Masume canım...
Zahra chérie, Massoumeh chérie...
Zehra, gitme.
Zahra, ne pars pas.
Zehra, kal orada...
Zahra, ne pars pas.
Zehra canım...
Zahra chérie...
Zehra!
Zahra!
- Zehra NADERl...
- Zahra NADERI
Zehra SAĞRISAZ
Zahra SAGHRISAZ
Zera... bir oyun... yapımcısı.
Zehra, productrice de théâtre!
Ben... Zera!
Zehra...
Zera?
Zehra?
Zera, seni görmek çok güzel.
Zehra, je suis ravi de te voir!
- Gabrielle... tiyatro afişini gördüğümde bir sorun olabileceğini biliyordum. - Bağlantı olarak Zera yazılmıştı.
- J'ai compris que ça irait mal en voyant que Zehra était citée.
İşte paranız... en azından Zera ve Milo'nun harcamadığı.
Votre argent. Enfin, ce que Zehra n'a pas encore dépensé.
Telefona adam çıkarsa, Zehra'yı çağırtın.
Si c'est un homme, demandez Zahra.
Zehra'yla konuşmak istiyorum.
J'aimerais parler à Zahra.
Teyzeciğim! Zehra teyzeciğim...
Tante Zohra!
Lâkin ben yalnız Zehra'yı sevdim, Ve onunla kaçmak istedim.
Mais je n'ai aimé que Zahra, et j'ai voulu partir avec elle.
Bu Zehra.
C'est Zahra.
Dinle...
J'ai parlé avec Zehra.
- Sana gelince Zera...
- Quant à toi, Zehra...
- Zehra'yı isteyin.
Demandez Zahra.