English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Z ] / Zencefil

Zencefil translate French

210 parallel translation
- Zencefil, burada!
- Poil de Carotte, viens avec moi!
- Zencefil!
- Eh, Carotte!
- Soda, bira, zencefil gazozu ya da...
Soda, bière, limonade...
Bu durumda bir limonlu zencefil gazozu alabilirim.
Très bien. Alors, donnez-moi une limonade avec un zeste. C'est un cou de cheval.
Bir bardak limonlu zencefil gazozu aldı.
Oui... de la limonade avec un zeste.
Görev başındaki bir memurun içmesi... Hadi. Bir bardak zencefil gazozu ile fazla kural çiğnemiş olmazsın.
Rien qu'une boisson légère.
Bunca yılımı, bir beyaz üniforma, koca bir ay ve zencefil çiçekleriyle aceleye getirilmek için harcamadım.
Un uniforme... un clair de lune m'influenceraient-ils? Ou même des fleurs splendides.
Şu anda, muazzam büyüklükteki, bir zencefil yatağındayız.
"Nous sommes dans un gisement de cinabre."
Viski, biraz biber, karanfil yağı, zencefil kökü...
Whisky, un peu de poivre, essence de girofle, racine de gingembre.
Evet, zencefil gazozu istiyorum.
Oui, un ginger ale.
Zencefil suyu, zencefil kökü, zencefil birası, bira köpüğü köpüklü kola, çifte kola, çift köpüklü geğirtici kola bu karbonatlı şeyler burnunuzu gıdıklayabilir.
Non, au diabolo menthe, diabolo bulles, gazeuses... bulle-a-cola, rota-cola, double coca-rota-cola... et les boissons gazeuses qui vous piquent le nez.
- C, C ve zencefil.
Un whisky soda.
Bana yumurta, İspanyol şarabı, zencefil, tarçın ve karanfil getirin.
Qu'on m'apporte des oeufs, du vin d'Espagne, gingembre, cannelle et clous de girofle!
- Sam, benim burbonla zencefil nerede?
- Sam, où est mon whisky-soda?
Zencefil?
- Ginger snap?
- Eğer Ginger'a ( Zencefil ) birşey olursa yaşayamam.
Si Ginger tombait, j'en mourrais.
Zencefil ve çavdar viskisi.
Whisky tonic.
Eski Hawaii'liler genellikle zencefil otunun yatıştırıcı özelliğini kullanırlardı böylece kafa karışıklıklarından oluşan acıyı dindireceklerdi ki aslında bütün bunlar cinsel kaynaklıydı.
Là-bas, les anciens se servaient de la racine du gingembre pour calmer les douleurs de troubles profonds, qui sont le plus souvent d'ordre sexuel.
Zencefil bağımlılık yapmaz, kokain yapar.
La cocaïne est une drogue, pas le gingembre.
Eski Hawaii'liler genellikle zencefil otunun yatıştırıcı özelliğini kullanırlardı böylece kafa karışıklıklarından oluşan acıyı dindireceklerdi ki aslında bütün bunlar cinsel kaynaklıydı.
Dans l'antiquité, les hawaïens utilisaient souvent la racine de gingembre pour calmer les désordres psychiques, qui étaient, la plupart du temps, sexuels.
Zencefil bağımlılık yapmaz, kokain yapar.
Le gingembre n'est pas une drogue, la cocaïne l'est.
- Zencefil suyu lütfen.
- Un ginger ale, s'il vous plaît.
Zencefil suyu ve benimkinden.
Un ginger ale et un daiquiri.
şu sıcak zencefil çayını içsin. Onu terletecektir.
Qu'elle boive ce thé brûlant pour transpirer.
Bu da ne, zencefil mi?
C'est du gingembre?
Bir insanın nasıl zencefil yediğini anlamıyorum.
Comment peut-on manger du gingembre?
Ballı zencefil çayı, 80 santigrat derece.
Thé au gingembre avec miel, 80 degrés Celsius.
Zencefil çayı mı?
Du thé au gingembre?
Ama biliyorsun, zencefil...
Mais tu sais, le ginger ale...
Hatta domatesler, kırmızı biberler ve zencefil de! - bu konuşan kim?
Même les tomates, piments et gingembre aussi!
Benim için her zaman fazladan zencefil çayın vardı değil mi?
Il y avait toujours du thé au gingembre en plus pour moi.
Elinde Pyrellian zencefil çayı vardı.
Il avait du thé au gingembre pyréllien.
Nasıl ele geçirdiğini bilmiyorum, ama zencefil çayını severim.
Je ne sais pas comment il l'a eu, mais j'adore ce thé.
Biraz zencefil çayı?
Un peu de thé au gingembre?
Zencefil çayı alacak parası vardı.
Il avait l'argent pour le thé au gingembre.
- Zencefil çayı yapacağız.
- On va te faire du thé.
Çok fazla zencefil koymuşsun.
Tu as mis trop de gingembre dans la soupe.
Zencefil konusunda çok ürkeksin.
Tu es trop frileux avec le gingembre.
Zencefil ve çiğ et.
Du gingembre... et un peu de viande crue.
Zencefil birası.
Dans des sodas.
Bunlar kişniş soslu karides ravyoli biraz da doğranmış zencefil.
J'ai là des raviolis de crevettes à la coriandre, dans une sauce ponzu... avec une touche de... gingembre.
Bileti zencefil ekmeğinden yapılma şeker kamışından.
- Bonne nuit, maman. - Bonne nuit, mon trésor.
Mevsime uygun olsun diye [br] bir miktar zencefil bile ürettirdim.
Je vous ai même synthétisé du gingembre.
Calomayla ilgili, tavsiyem, mercanköşk, kimyon, ve zencefil karışımıyla... ovmaktır.
En ce qui concerne la caloma, je vous conseille de mélanger, de frotter la viande avec un mélange de marjolaine, de cumin, et de... gingembre.
Bahçede bir sürü zencefil var. Şehriyeyle iyi gider.
Et le jardin est plein de gingembre pour les accompagner.
Zencefil Sabahı
MATINEE AU GINGEMBRE
Miso çorbasının içinde zencefil çok iyi gitmiş.
C'est bon, le bouillon au gingembre.
Zencefil çok fazla geldi...!
On a dû manger trop de gingembre.
- Her şeyi hazırladım, zencefil bile var.
J'ai tout pris, même le gingembre. - Le gingembre?
- Zencefil mi? - Kullanmaz mısın?
Tu n'en mets pas?
- Zencefil birası?
Fais-moi confiance.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]