English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Z ] / Zihnini

Zihnini translate French

945 parallel translation
Zihnini işlerine vereceğine acı çeker.
Au lieu d'avoir l'esprit clair pour accomplir son œuvre, il est soumis à la torture.
Aslında pek değil. Bir erkeğin kendi zihnini bildiğini görmek harikulade.
C'est rare, mais j'aime qu'un homme voie clair en lui-même.
Çünkü o deli, zihnini tamamen yitirmiş!
Parce qu'il est complètement fou!
İnsanın zihnini açar. Karakolu arayın, sonra orada buluşuruz.
Allez faire votre service et retrouvons-nous chez Kelly.
- Elin hatırlıyor zihnini aç ve acı yok olsun.
Votre main se souvient. Ouvrez votre esprit et la douleur partira.
Birbirimizin zihnini okuyabiliyorduk.
On se connaissait...
Zihnini bir yokla sevgilim.
Interroge-toi.
Adamı yeni baştan yaratırız : karakterini, zihnini, hislerini.
On recrée l'individu. Sa personnalité, son esprit, ses sentiments.
Bu hikâye, zihnini toparlayamayan bir adamın üzücü hikâyesidir.
Voici la tragédie d'un homme qui ne pouvait se décider à agir.
Şimşeğin nazarı... Yıldırımın dehşet veren sesi... Rüzgârın çığlıklarıyla dolu karanlık, korkunun prangalarıyla zihnini köle etmiştir.
L'oeil maléfique de la foudre, la voix terrifiante du tonnerre, le vent hurlant dans les ténèbres retiennent son esprit dans les chaînes de la peur.
Zihnini aç onun Briscoe ve cevabı bul.
Libérez son esprit et trouvez-la.
Zihnini kendi kendini korumak için içine çekildiği karanlık rahimden çıkarmanın tek yolu terapötik şok... elektiriksel veya kimyasal.
Afin de faire tomber le voile... qui assombrit cet esprit... il faut un choc thérapeutique...
Oturup yaslanmak zihnini açar. Çoğu kişi öyle yapar.
Se poser laisser le temps de penser.
Beraber güzelce yol aldılar. Yaşlı adam ellerini soğuk suyla ıslattı, zihnini açık tutmaya çalışıyordu.
Ils voyagèrent, et le vieil homme trempait ses mains dans l'eau et essayait de rester lucide.
Yüzünü yıkadı, tırnaklarını temizledi, zihnini boşalttı... saçını taradı ve hazır bir şekilde geri döndü.
Il s'est lavé le visage, brossé les ongles, il a fait le vide dans sa tête, il s'est peigné, et il est revenu frais et dispos.
Kimsenin zihnini okuyamıyorum canım.
Je ne suis pas télépathe.
Ruhunu ve zihnini ele geçiren düşman tarafından burada bahsedilemeyecek eylemler yapmak zorunda kaldı.
"A dû commettre des actes " trop indicibles pour être ici cités " par un ennemi qui avait capturé son esprit et son âme.
Değişik. Zihnini dünyanın dışına kapa.
Lointain, fixé sur une idée.
Eğer derin düşünürsen ve zihnini canlı tutarsan. Bu Doktor her yerde ortaya çıkıyor.
Si on creuse assez profondément et on garde un esprit clair, ce Docteur surgit partout incéssement.
Baron'un hem bedenini hem zihnini ele geçirdi.
Il en est à la fois l'esprit et le corps.
Sanki zihnini toparlamış gibi.
Comme s'il avait pris un décision.
Ölüm hakkında yapılan bütün o konuşmalar zihnini bulandırmak için miydi?
La mort a-t-elle échappé à toutes tes préoccupations?
Zihnini gevşetmek için çok geç.
Trop tard pour faire des corrections.
Kendine acı çektirerek zihnini başka yöne veriyor.
Il cherche à se concentrer dans la douleur.
Adamın zihnini ne kadar meşgul ettiği belli oluyor.
Je vois qu'elle pèse sur son esprit.
Ama benim peşinde olduğum şey bu yolla elde edilemez. Biz bilimadamlarının zihnini ancak başka bir bilimadamı çözebilir.
Mais il faut un savant pour duper un autre savant.
Hastanın zihnini rahatlatır.
Le patient subit une relaxation mentale.
Zihnini aç.
Ouvrez votre esprit.
İnsan zihnini keşfetmek için bulunmaz bir fırsat bu, ya da incelemek için, Dünya söylenişiyle, iyi ve kötünün rolleri.
Voici l'occasion unique d'évaluer l'esprit humain ou d'examiner, en termes terriens, les côtés ange et démon d'un homme.
Zihnini kapatmalısın, rahatlamalısın.
Débranche ton cerveau et détends-toi.
Enterprise'da kayıt yapabiliriz Bay Scott'un hem bilinç hem de bilinçaltı zihnini.
A bord de l'Enterprise, nous pouvons faire un enregistrement des souvenirs conscients et subconscients de M. Scott.
- Uzaylı zihnini etkiliyor.
- L'entité lui affecte l'esprit.
Hepimiz kabul edersek, Thalassa'nın zihnini barındırmaya razıyım.
Si nous sommes tous d'accord, je me porte volontaire pour héberger l'esprit de Thalassa.
Sargon daha iyi bir yola zihnini kapattı. Bu vücutlarla.
Sargon refuse de voir l'option qui s'offre à nous, avec ces corps.
Doğduğundan beri zihnini doldurmuşlar :
On lui a ressassé : "Vous êtes la plus intelligente",
O aşağılık herifler zihnini zehirlemiş.
Tes maîtres ont empoisonné ton cerveau.
Bu yüzden zihnini açık tut, hiç belli olmaz. Hayır.
Ayez l'esprit ouvert, on ne sait jamais.
Şu eğitimli zihnini meşgul edecek bir şeylere ihtiyacın var.
Tu as besoin de distractions pour occuper ton esprit perçant.
Sevdiklerinden uzakta, aniden ve trajik bir şekilde yaşama veda etti. Uzaklarda, zihnini dinlendirip vücudunu tedavi ettiği bir yerde.
Il est mort de façon soudaine et tragique, loin des êtres qu'il chérissait, seul dans une contrée distante où il aimait aller se délasser l'esprit et le corps.
Chih-hao, geçen yıl, zihnini ve azmini yetiştirmek... amacıyla sana zahmetli görevler verdim. Ve ayrıca vücudunu geliştirmen için.
Zhi-hao, si je t'ai fait porter de l'eau et fendre du bois, c'était pour entraîner ta volonté et fortifier ton corps.
Ve orada ateşlendiği bir gecede Malthus'un kitabını hatırladı,... Darwin'in zihnini açan düşünceler, ona da nail oldu.
Et là, une nuit de fièvre, il s ´ est rappelé du même livre de Malthus, et a eu le même flash d'explication qui avait frappé Darwin.
Şey, satranç insan zihnini sonuna kadar zorlayan bir testtir, değil mi?
Les échecs sont le test ultime pour l'esprit humain, non?
Şu an bir milyonerin karısının zihnini yaşıyor.
Elle est dans le cerveau de la femme d'un millionnaire.
Zihnini orada uzanarak ölüyormuşsun gibi ayarladım.
J'ai permuté ta conscience quand tu étais à l'agonie en bas.
Zihnini boşalt.
Ouvre ton esprit.
Zihnini aç, belleğini aç.
Ouvre-moi ton esprit, ta mémoire.
Zihnini kontrol etmeyi öğren.
L'important, c'est le sentiment.
Zihnini açık tut, Hanna.
Tu dois garder l'esprit clair, Hanna.
Devam et, zihnini kurcala.
Allez-y, dites ce que vous pensez.
Zihnini mi kurcaladı?
Comment?
Biraz dinlen, tamam mı? Bir yere git ve zihnini dinlendir...
Prends du repos, tu veux?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]