English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Z ] / Zihninin

Zihninin translate French

301 parallel translation
Adı Yetişkin Zihninin Özellikleri.
Attitudes mentales chez l'adulte.
Zihninin yarısı Hugo'nun egemenliğinde yönetiliyordu.
Poussé par la partie de lui-même dominée par Hugo.
Analist sadece, hastayı, gizli sorunlarından bahsetmeye ve zihninin kilitli kapılarını açmaya teşvik eder.
L'analyste tente de pousser le patient à parler de ses problèmes cachés, pour ouvrir les verrous de son esprit.
Zihninin en derin yerinde artık orada olduğunu bile unuttuğun gizli bir yerde bir şey vardır.
Quelque chose est enfoui en toi, si profond que tu ne sais plus que c'est là.
Burada hepimiz hipnotizmadan yararlanarak insan zihninin hafızaya erişemeyen belirli bölümlerinin kilidini açabileceğimizi biliyoruz.
Nous savons qu'au moyen de l'hypnose... nous pouvons rouvrir à la mémoire... certains recoins secrets du mental.
O zihninin bilinçli kısmı.
Sa pensée inconsciente le poussait.
Sadece zihninin senin için uydurduğu bir tür kabus gördün.
Une sorte de cauchemar forgé par votre esprit.
Benim anladığım şekilde anlamak için anneden dinlemek için, yani Norman'ın zihninin "anne" yarısından, 10 yıl geriye gitmeniz gerekir, Norman'ın annesi ve sevgilisini öldürdüğü zamana.
Pour bien comprendre... que sa mère s'est emparée de la moitié de son esprit... il faut nous reporter dix ans en arrière... quand Norman a tué sa mère et l'amant de celle-ci.
Belki insan zihninin gizli bir parçasına yerleşmiş bir hüsnükuruntu.
Un rêve illusoire qui hantait les pensées d'un homme?
Ancak birazdan gerçek ile insan zihninin oluşturduğu gerçeklik arasındaki çizginin ne kadar ince olduğunu göreceğiz.
Nous allons bientôt constater que la différence est ténue entre ce que nous croyons être vrai et la réalité qu'un esprit peut fabriquer.
Ne de olsa, bunca kafa karl § lkll § ; I varken zihninin mantlkll hareket etmesi beklenemez.
Après tout, avec toute cette confusion, votre esprit ne peut pas réagir rationnellement.
Zihninin derinliklerinde, bu gizemlerin gizemine gitmeden önce bilgeliğinin bir işe yaramayacağını, yoksa bilmiyor muydun...
ou savais-tu au fond de toi-même que ta sagesse s'avérerait sans recours face à ce mystère... des mystères.
Zihninin bir parçası kabul edemedi diyelim.
Du moins, en partie.
Eğer zihninin derinliklerinden karşı gelmeyi sürdürürsen, daha çok hoş olmayan şeyler var.
Si vous continuez à désobéir, il y a, enfouies dans votre esprit, des choses encore plus désagréables.
Hepsi zihninin içinde
Tout est dans ton imagination.
Sahip olmadığı gizemli niteliklerine atfederek yalnızca zihin gücünün meseleyi yenmesiyle olur veya daha fazla sayıdaki olayların zihin gücünün zihni yenmesiyle olur. Senin zihninin, benim zihnime karşı koyamayacağı gibi.
C'est simplement la force de volonté sur la matière, ou, dans le plus grand nombre de cas, la force de volonté sur l'esprit, comme vôtre esprit qui succombe au mien.
Daisy Gamble, zihninin odacıklarından birinde bunların anahtarı gizli. Ben de onu bulmaya niyetliyim.
Daisy Gamble, quelque part dans votre esprit se trouve la clef de tout cela et je compte bien la trouver.
Daisy Gamble, zihninin odacıklarından birinde bunların anahtarı gizli. Ben de onu bulmaya niyetliyim. Sıkıcı küçük hayatının her anını senden zorla almam gerekse...
Daisy Gamble, quelque part dans votre esprit se trouve la clef de tout cela et je compte bien la trouver, même si je dois vous faire raconter toute votre vie...
Bunun sebebi, zihninin bir kısmı, henüz kullanmadığın için hassas davranıyor.
Parce qu'une partie dormante de votre esprit se réveille.
Ama nasıl çalışılacağını asla bilmedin, Zihninin isteklerini nasıl kalbinin istekleri yapacağını.
Mais tu n'as jamais su travailler... pour que le désir de ton esprit devienne désir de ton coeur.
Gerçekten de zihninin çenesini yıllar boyunca kapalı tutabiliyorsun. Otomatik pilota devredebiliyorsun.
Il n'y a plus qu'à fermer son esprit pendant des années, et on branche le pilote automatique!
Büyük Fabian'ın zihninin kontrolü altındasın.
Vous êtes sous le contrôle de l'esprit du Grand Fabian.
İnsan zihninin nasl tepki vereceğini bilmiyoruz.
Nous ne savons pas les effets sur la glande pituitaire.
Zihninin derinliklerinde bulduğum kadın hayallerinin kadınıydı.
Je suis devenue la femme... qui était dans tes pensées, tes besoins profonds.
Boyun eğmemeye devam ettiğin taktirde, zihninin derinliklerinde, çok daha hoş olmayan şeyler var.
Si vous continuez à désobéir, il y a, enfouies dans votre esprit, des choses encore plus désagréables.
Zihninin o konularda çok yoğun olduğunu hissettim.
Capitaine, c'est un personnage de fiction. Jamais elle n'a été autre chose.
En iyisi Klingon zihninin... bazı öğelerini bilmemek olacak galiba.
Je crois qu'il vaut peut-être mieux savoir ignorer certains éléments de la psychologie des Klingons.
Zihninin karışıklığını hatırla.
Vous étiez tous des êtres humains...
Gezgin, zamanda, zihninin gücünü kullanarak dolaşıyordu.
Le Voyageur se déplaçait dans le temps à la puissance de son esprit.
O senin zihninin içinde. Sen onun zihninin içine gideceksin.
Rentrez dans sa tête.
İnsan zihninin işleyişi çok tuhaf.
C'est vraiment bizarre, le pouvoir de l'esprit.
Bir adam uyurken zihninin, ne yaptığından sorumlu değildir.
Un homme ne peut être tenu pour responsable lorsqu'il dort.
Maques annemin zihninin kendi kendisinin üzerine çöktüğüne inanıyor. O, bazı nedenlerden dolayı, metabilincinin içine doğru çekilmiş durumda.
Maques croit que la psyché de ma mère s'est refermée sur elle-même, qu'elle s'est réfugiée dans son mental métaconscient.
Annemin zihninin bir parçasısın.
Vous faites partie de l'esprit de maman.
Zihninin derinliklerinde kilitliyiz.
Nous sommes enfermés ensemble, dans votre esprit.
Bunu zihninin derinliklerine gömmelisin.
Il ne faut pas y penser.
Koruyucu elbisenin içinde ne olduğunu görmedi ama Kosh'un zihninin içine girmeyi başardı.
Elle ne voyait pas à l'intérieur de sa combinaison... mais elle a pu pénétrer dans son esprit.
Onun zihninin gölgelerinde yaşamanın, hepinizi izlemenin hepinizle dalga geçmenin nasıl bir şey olduğunu bilemezsin.
Vous ignorez ce que c'est que de vivre dans l'ombre de son esprit... en vous observant, en me moquant de vous tous.
Yanından geçtiğinde zihninin içinde çığlıklar duyuyorsun.
Et quand elle passe, un hurlement envahit ton esprit.
Bu olayda bulduğum en etkileyici nokta bilinçsiz vaziyetteki zihninin, kişiliğinin çeşitli kısımlarını temsil etmek üzere tanıdığın kişileri seçme şekli.
Ce que je trouve fascinant dans cet incident, c'est la façon dont votre esprit a choisi des gens que vous connaissiez pour incarner les différentes facettes de votre personnalité.
- Aslında olayları bu ilginç hale soktu. - En ilginç bulduğum nokta da zihninin bana kötü adam rolünü nasıl verdiği.
- Et je trouve d'autant plus intéressant que votre esprit m'ait attribué le rôle du méchant.
Rüyalar Alemi'ndeki herşey gerçekte senin zihninin birer parçasıdır.
Tout vient de ton esprit.
Kafa dengi biri olduğun için, zihninin rahatlamasını sağlayacağım... böylece gece rahat uyursun.
Comme tu t'es bien comportée, je vais te tranquilliser un peu.
Shakespeare, Richard'ın bedensel deformasyonunu abartarak zihninin yozluğunu dramatik, görsel ve simgesel olarak şekillendiriyor.
Shakespeare a exagéré sa difformité afin de donner théâtralement corps, visuellement et métaphoriquement, à la corruption de son esprit.
Zihninin derinliklerinde bir ses duyuyor musun?
Tu entends une voix te parler... du plus profond de ton esprit?
Ama Sheridan'ın zihninin içinde Kosh'tan bir parça var.
Mais Sheridan avait laissé Kosh pénétrer son esprit.
Anlamıyorum. Normal bir insan zihninin bunu yapabilmesi olanaksızdı.
Je ne comprends pas, un esprit humain ne doit pas pouvoir faire ça.
Zihninin içindeyken, ben de seninle birlikte tekrar yaşaycak mıyım?
J'exige beaucoup de vous et j'en suis conscient.
Zihninin, onun, tam olarak ihtiyacın olan şey gibi görmesini sağla.
Convainquez votre corps qu'elle est exactement ce qu'il vous faut.
Amerikan halkının bilinçaltına odaklanan kültürel bir mikroskop. Şimdi "Inside View" de ne yapabileceğimize bir bakalım, Katherine, Amerikan zihninin kültürel bir modelini belirleyip tanımlayalım.
Ce que nous faisons ici, chez "Inside View", Katherine, c'est identifier et définir l'archétype culturel de l'esprit américain.
Zihninin derinlerine in.
Sers-toi de ton esprit.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]