English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Z ] / Zinciri

Zinciri translate French

1,079 parallel translation
# Her şey hızlı-yemek zinciri #
Toutes ces chaînes de bouffe rapide...
İşletmeler zinciri açabiliriz.
On fait du commerce intermédiaire!
- 8 yıldır New York'ta yaşanan en büyük cinayet zinciri.
C'est la vague d'assassinat la plus importante vue à New York depuis huit ans
ORDU KAHRAMANI EMEKLİ OLDU HulkaBurger Zinciri Kurdu
Un héros de l'armée prend sa retraite
Şimdi bu güzel zinciri hissettiğinde çığlık atmanı istiyorum.
Maintenant, tu vas crier en sentant mon engin.
Bu vakadaki imkansız olan ihtimaller cinayet zinciri ile bağlantısı olmadığı anlamına gelmez.
Oui. L'impossible, dans notre cas, c'est que ces crimes en chaîne n'ont pas de sens.
Bu onun için ahbap. Ayar zinciri.
C'est pour ça qu'on a ce truc-là.
Ayar zinciri kaydı.
La chaîne de réglage s'est déboîtée.
Zinciri öyle sıkı tutma.
Ne le tiens pas si fort.
Zinciri bozma! Tehlikeli.
Ne brisez pas la chaîne, c'est dangereux.
Gerçekten şaşırtıcı bir olaylar zinciri karşıma çıktığı zaman, hep birinin gelişiyle başlar sanıyorum bu kez o kişi Bay Godfrey Noble oluyor.
Elle a la voix d'un ange, Watson. Puis il s'est produit une suite d'évènements surprenants. Pour commencer, il y a eu l'arrivée de celui que je pensais être monsieur Godfrey Norton.
Bu, olay zinciri kesinlikle ilginç ve sıradışı.
Après avoir découvert le vol, qu'avez-vous fait?
Burada bir emir komuta zinciri var.
Voilà ce qu'est la hiérarchie.
Hangi marketi değil, tüm marketler zinciri için...
Lequel? Toute la chaîne.
- Bir market zinciri olabilir bir borsa şirketi olabilir.
- C'est fait. - Un grand magasin, une société de courtage.
Bakın, köpek zinciri buldum!
Regardez, de quoi l'attacher comme un chien!
Aynı fast-food zinciri gibi.
Écran et glissement. Ça ne me dit rien.
Bir otel zinciri açıyordu.
Il ouvre une chaîne de motels.
Hey, zinciri gevşet biraz.
Relâche cette chaîne.
Murdoch'la buluşacaksın orada, küçük bir posta sipariş zinciri var.
Tu y verras Murdoch, il a une chaîne de vente par correspondance.
Chalmer'ın Uzun Adam Mağazası kartı, Pasifik bölgesi mağazalar zinciri.
La carte du magasin de grandes tailles "Chalmer", sur la Côte Ouest.
Burada hala bir komuta zinciri var ve Ben seni gagalıyorum canım.
Il y a toujours une hiérarchie, et je suis ton supérieur, petit!
Ben senin yerinde olsam zinciri takardım.
T'es un porc! A ta place, je mettrais la chaîne.
Sanırım bu mahkeme için bildik bir olay. Antikorlardaki antihemoglobin olarak bilinen antiserum hemoglobinde bulunan alfa ve beta moleküler zinciri ile reaksiyona girer.
La Cour le sait bien, l'antisérum, dit anti hémoglobine, réagit aux chaînes moléculaires alpha et bêta que l'on trouve dans l'hémoglobine.
Ne lanet zinciri?
Quelle chaîne maléfique?
# Bu altın zinciri savaşına son verdi #
Mettant fin... cette guerre des chaînes en or
Uzun bir alametler zinciri vardır, tıpkı geri sayım gibi.
Il existe une série de signes, comme un compte à rebours.
Yine de, bizler, Atılgan'da bir emir komuta zinciri kullanırız.
Mais, à bord de l'Enterprise, passez par la voie hiérarchique.
Komuta zinciri diye birşey var.
Faut respecter la hiérarchie.
Fargo'da bir bayan bu zinciri kırdı ve beş gün hapşırma illetine tutuldu.
Une dame du Dakota a rompu la chaîne et a fait une crise d'éternuement...
Seni kısa dengesiz molekül zinciri!
T'es que l'infime molécule d'un assemblage rétréci!
Onunla birlikte bir Kobra Kai dojo zinciri kurmak üzereyiz. Genç insanlar buralara gelip benim öğrendiğim değerleri öğrenecekler.
Ensemble, nous allons lancer une chaîne de dojos Cobra Kai... où les jeunes pourront apprendre les valeurs que j'ai apprises.
" sonsuz bir suçlar zinciri.
Ce mouvement n'est qu'une suite de crimes.
Çöldeki marketler zinciri gibi mi?
Comme la franchise Amway?
Eğer zayıf bir halka varsa, bütün zinciri bozabilir misin, diyorsun?
Un maillon faible, et la chaîne craque?
Sayın müşavir, Galaksiler arası konsey'den... Terracor'a kadar bir ünvan zinciri kurmaya çabaladığımı anlayabiliyorsunuzdur.
bien, conseillé, vous devez comprendre que j'ai besoin d'établir un accord entre le conseil Intergalactique et Terracor.
Bir zincir yapmak istiyorum,..... uzun bir doymamış yağ zinciri. İşte yapmak istediğim bu.
Voici ce que j'essaie de faire.
Baird mezunlari, dis isleri bakani oldu, yatirim sirketi yonetti magazalar zinciri kurdu ve futbol takimlarinda kocluk yapti.
Les hommes de Baird ont dirigé des ministères, des banques, lancé des grands magasins, entraîné des équipes sportives.
- Noah Vanderhoff, Chicago'da en büyük video mağazalar zinciri sahibi, ofisimde.
- Noé Vanderhoff, de la chaîne Vidéo Arches numéro 1 de Chicago est dans mon bureau.
- Demir gülleyi ve zinciri.
Les vieux liens sacrés du mariage?
Yakında McDonald's zinciri gibi olacak.
Bientôt, une franchise comme MacDonald s.
Tamamlanmamış zincirden düzgün bir DNA zinciri oluşturulamaz.
Les extractions ne recréent pas un brin d'A.D.N. Intact.
Kanınızın bir damlasında milyarlarca DNA zinciri vardır. Yaşamın yapı taşları.
Une goutte de votre sang contient des milliards de brins d'A.D.N., les jeux de construction de la vie.
Benim gibi bir DNA zinciri, yaşayan bir varlık inşa etmek için gerekli planı içerir.
Un brin d'A.D.N. Comme moi est un plan pour la création d'un être vivant.
Bir DNA zinciri üç milyar genetik koddan oluşur.
Un brin d'A.D.N. Complet contient trois milliards de codes génétiques.
Çok gelişmiş süper bilgisayarlar ve gen sıralama programları... zinciri hemen çözebiliyor.
Des superordinateurs intelligents et des séquenceurs de gènes ont décomposé le brin en quelques minutes.
Sen şu zinciri al, ben de bunu.
Prends cette chaîne, je prends celle-ci.
Bilgisayar, DNA parçalarını protein zinciri uyumluluğuna göre ilişkilendir.
Ordinateur, connecte les brins d'ADN, en fonction de leur compatibilité.
"KOMUTA ZİNCİRİ", Bölüm 1
HIERARCHIE - 1ère PARTIE
"KOMUTA ZİNCİRİ", Bölüm 2
HIERARCHIE - 2ème PARTIE
Zinciri beğenmedin mi?
Tu n'aimes pas la chaîne?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]