Zip translate French
298 parallel translation
Tak!
Zip!
Kaçmak denersem yine, tak tak öbür bacak.
Si moi essayer encore, zip-zip autre jambe.
Tak tak tak.
Zip. Zip. Zip!
Teğmen Zip bu sabah öldü.
Le lieutenant Zipp est mort ce matin.
Keşke aynı şeyi George Zip için de söyleyebilseydim.
J'aimerais qu'il en soit de même pour Zipp.
Pilotun adı George Zip'di.
Il s'appelait George Zipp.
Bunu George Zip mi dedi?
George Zipp a dit ça?
- Bip, sip ve cipleri kaybettim. - Neyi?
- On a perdu les bip, les zip et les crack.
Sipler :
Les zip :
Zamanında en zor ülkenin en zor zip kodları ile uğraştım.
Je me suis occupé de l'un des codes postaux les plus durs du pays.
Zip kod kontrolleri kötü.
Le code postal a été vérifié.
- Five-zip. - Onları hakladık.
On les a enfoncés!
Kapanmayan, güçlü çene.
Pas même proche, zip neck.
Bak Chip, seni böyle masallar uydurmaman konusunda uyarmıştım. Gerçekten, anne.
– Zip, arrête d'inventer des histoires.
Pek ala, Chip, artık yeter.
– C'est bon, Zip, vas-y.
Chip!
– Zip!
Haydi, Chip, kardeşlerinle birlikte, doğru dolaba.
Allez, Zip, au lit avec tes frères et sœurs.
Benimle gel, Chip. Mutfakta yapılacak gündelik işlerimiz var.
– Viens, Zip, la cuisine nous attend.
Bırakın beni.
Allez, au vaisselier, maintenant, Zip.
Ve sonra, hop, bom, merhaba!
Et alors, zip, boum, bonjour!
Posta servisinin Bay Zip'inin babamın çizdiği Manikdepresif Postacı'dan çalınmış olduğunu buldu.
Il a découvert que le M. Zip des services postaux était une copie du dessin original du Postier maniaque de mon père.
- Onu torbaya koydular.
Qu'il ferme le zip du sac.
Zip, zip.
Zip, zip.
- Belki de fermuarcı.
- Si c'était monsieur Zip.
Fermuarcı.
Monsieur Zip...
Bu sizin ilk savunma hattınızdır. Kendiğinden patlayıp açılacakmış gibi pantolonlar bulmalısınız.
C'est votre première ligne de défense son pantalon est si serré que le zip est prêt à céder
Kansas eyaletinin zip kodu kadar karakter taşıyordu.
Elle avait la personnalite d'un code postal du Kansas.
- Sadece demek istiyorum ki- -
- J'essaie juste de-- - - Zip.
"Zip a dee doo dah" diye şarkı söylememe az kaldı.
Ca me donne envie de chanter. "Y a d'la joie."
Zip-a-dee-doo-dah.
"Y a d'la joie."
Öyle şöyle, şöyle böyle.
Zip, zip, bim, bam, terminé.
Sana bir çift lafım var, şekerim : Zip disk.
C'est sans compter avec ma disquette de sauvegarde.
Dinle, o zip diski masamdan moda şovuna getirmen gerekiyor.
Apporte au défilé la disquette de sauvegarde.
Ben Jefferson Park'tan başlayacağım.
Je vais commencer ici... et sauter, zip, verrou, je vais monter dans celui-ci.
Gidiyorum, zip-zop, zuba-di-bap.
Et pim, pam, poum. C'est wizz!
Adı Zip.
Son nom est Zip.
Zip.
Zip.
Binbaşı Zip Martin.
Major Zip Martin.
Zip?
Zip!
Bundan böyle adım Binbaşı Zip Martin.
Désormais, je suis Major Zip Martin.
Zip, ne kadar heyecanlı, değil mi?
Zip, comme c'est excitant!
- Alo, Barbara, ben Zip.
Allô, Barbara. C'est Zip.
Merhaba, Zip.
Bonjour, Zip.
Tabii, Zip, ne olursa.
Oui, Zip. Tout ce que vous voulez.
Evet, Zip.
Barbara? Oui, Zip?
Selam millet! Zip-a-dee-doo-dah.!
Salut, tout le monde!
#
Zip-a-dee-doo-dah, Zip-a-dee-ay
Chip!
Zip!
Evet, zip-a-dee-doo-dahl Sanırım cazibemden korktu.Öyle olduğumu biliyorum.
- Il a peur de mon charme, je pense.
Fermuar fora!
Un coup de zip.
Zip, hiçbir erkek benim için böyle bir şey yapmadı.
Aucun homme n'a jamais fait ça pour moi.