Ziploc translate French
17 parallel translation
Baksana, neden eve gidip büyük bir Ziploc torbası bulmuyorsun?
Pourquoi vous n'allez pas me chercher un sac poubelle?
- Ziploc?
- Sac poubelle?
Fermuarlı poşet!
- Un Ziploc.
Kızın adın Greer'ın dondurucusundaki poşetin üstündeydi.
Son nom était sur un sachet Ziploc dans le congélateur de Greer.
Bir şüpheliyi bagajına tıkmışsın. Ondan tüm arta kalanlar bir sandviç torbasına bile sığıyor!
Tu mets un suspect dans ta valise de char, puis ce qui reste, on pourrait le mettre dans un Ziploc!
Bak, dostum. Ben gayet güçlü bir şekilde devam edeceğim. Bana Ziploc demelerine çok az kaldı.
Ecoute, mec, je vais tellement être à ma place là-bas, qu'on va m'appeler Ziploc.
Sıvılar, jeller, spreyler kilitli naylon poşete konması lazım, bilgisayarını da çantasından çıkarıp makineden geçireceğiz.
Les liquides, gels et aérosols doivent être placés dans des sacs Ziploc, et on doit sortir ton ordinateur de son étui pour y jeter un coup d'œil.
Gidelim, gidelim. Herkesin cüzdanı için poşetim var.
- J'ai un Ziploc pour les portefeuilles.
Arcadian'ı, içinde Türk koltuk altı kılı dolu bir naylon torbayla kıyaslayamazsın.
On peut pas comparer l'Arcadien à un sac Ziploc plein de poils d'aisselle turcs.
- Ziploc'nun nesi var?
- Pourquoi tous les Ziplocs?
Jamie, Ziploc reklamı için tekrar çekim yapıyor.
Elle refait des prises pour une publicité pour Ziploc.
Baba, senin için buzdolabına fileto kaburga koyuyorum.
Papa, je vais mettre les restes dans un Ziploc pour toi.
Odasından ot dolu iki poşet çıktığı için Chip'i sorgu odasında tutuyoruz.
Nous avons trouvé deux sacs Ziploc plein de Marijuana dans sa chambre, donc nous le retenons actuellement en salle d'interrogatoire 1.
- Ziploc hakkında konuşuyordun.
Tu étais en train de parler de Ziploc.
Ziploc paket kullanacağız.
On utilisera des sacs plastiques.
Bütün eski Ziploc torbalarımla dolu bir Ziploc torbam var.
J'ai un sac à dos remplis de mes vieux sacs à dos.
Jonathan Frakes'in * sakallarının bulunduğu bir plastik torbaya, en yüksek teklifi verdiğimden beri.
Pas depuis que je suis l'enchérisseur gagnant d'un Ziploc rempli de poils de barbe de Jonathan Frakes.