English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Z ] / Zirvede

Zirvede translate French

273 parallel translation
Şu an zirvede.
Elle a réussi.
Böyle aylaklık yapacağına biraz dava alsaydın şu an zirvede olurdun. Hukuk güzel bir oyun.
Tu serais un avocat reconnu, t'aurais pas mal aux pieds.
- Zirvede Kredi İtibarı.
- Un degré de solvabilité maximum.
Daha uzun yıllar zirvede kalabilirsin.
Tu resterais le plus fort.
Şaşırmana gerek yok, bir sor kendine, zirvede olman için bir sebep var mı?
Que s'est-il passé? Demandez-vous plutôt si vous méritiez votre réputation.
Yarım saat içinde zirvede olurlar efendim.
Ils atteindront le sommet dans une demi-heure, Capitaine.
Şu zirvede 40 gün ve gece yaşayabilecek biri var mı?
Peut-on survivre sur ce sommet pendant 40 jours et 40 nuits? - Oui.
Zirvede Mueller gibi bir adam varken sizin gibi kelimenin tam anlamıyla gerçek bir Alman ise ikinci kaptan.
Il y a un homme comme Mueller au sommet alors qu'un homme comme vous, un authentique Allemand, au meilleur sens du terme, est premier officier.
Sana şunu söylemek isterim ki, senin gibi zeki, yetenekli birinin zirvede olduğunu gördüğüme çok sevindim.
Je suis heureuse que votre talent ait été reconnu si vite.
Ve... daha sonra, zirvede olup olmamasının... benim için... bir fark yaratmadığını anlattığımda... çok geçti.
Quand j'ai essayé de lui dire que la position sociale d'un homme ne change rien pour moi, il était trop tard.
Çok iyi göremiyordum ama zirvede Ölüm vardı.
Je ne voyais pas clairement. En haut, il y avait la Mort.
Her zaman zirvede değil mi?
Qui monte, qui grimpe les échelons?
Çam ağaçları zirvede sallanıyordu, gecenin içinde rüzgar ağlıyordu.
Les pins rugissaient sur les cimes Les vents gémissaient dans la nuit
Kendini zirvede görüyorsan düşmeye ne kadar yakın olduğunu anlarsın.
Une fois au sommet, la chute peut être longue.
Bu aşçı zirvede.
Le chef est niac.
Her ne kadar bunu tarihi zirvede sunamasam da uluslarımızın barış içinde yaşamayı öğrenemsi umuduyla bunu takdim ediyorum.
Bien que je ne sois pas présent à ce sommet historique... je vous soumets ceci... dans l'espoir... que nos grandes nations... puissent apprendre à vivre en paix.
Zirvedeyim zirvede. The Dead çalıyor.
La musique, c'est les Dead.
Hepimizin ruhları sonunda zirveye gidecek. Hepimiz zirvede birbirimizle karşılaşacağız.
L'esprit va à la montagne... et, là, nous nous reverrons.
Matsu ile zirvede karşılaşabilirim.
Si je vais à la montagne,... je verrai Matsu.
Tanrı seni orada zirvede bekliyor mu?
On dit que, là-haut, le dieu de la... montagne nous attend. Est-ce vrai?
Teknolojiyi elde eden de, zirvede kalır.
Et celui qui a la technologie... reste au sommet.
Saldırıdan 5-6 hafta sonrası... ve radyoaktif serpintiden kaynaklanan ölümler zirvede.
Maintenant, il s'est écoulé 5 ou 6 semaines depuis l'attaque, les morts du fait des retombées radioactives sont à leur maximum.
Gördüğünüz gibi, hepimiz zirvede iken işi bırakmak istiyoruz... 53'ümüz de.
Voyez, on aime se retirer alors qu'on est encore au sommet... nous tous, les 53.
Zirvede olmadığında ne olur?
Et quand on n'est plus au sommet?
Kibarlar zirvede, avam ise dipte, ve ben de, her iki gruptan sağlam bir cukka çıkarmak için tam ortalarında.
Nantis en haut, prolos à zéro et moi au milieu, m'engraissant sur eux tous.
- Hissetme gücünüz bugün zirvede. Bunu zekice kullanın ve romantizm sizi izlesin. - Ooh, çok iyi.
"Vous n'avez jamais vu aussi clair profitez-en pour trouver le grand amour!"
Dünya çapında tanınsın istiyorum ve bu olduğunda zirvede ben olayım.
Je veux que ce soit connu internationnalement. et je veux être là quand ça devient célèbre.
Kayakçılar zirvede bırakılacak.
On déposera les skieurs au sommet.
Elbette çoğu zaman departmanımı zirvede tutarım, ne var ki geçen Noel... ortalık tımarhaneye dönmüştü.
Bien sûr, je veille à ce que ma section fonctionne bien, mais à Noël... C'était un asile de fous.
Onun dediği gibi. Tüm bakış açılarını aşan, onlardan üstün olan, zirvede bir felsefedir.
Ce qu'elle dit.
- Nando zirvede.
- Nando est au sommet.
Onları zirvede karşılayacağız.
On va les recevoir en haut.
Şimdi, o ve aleti zirvede.
En ce moment, lui et son... machin, ils sont au sommet.
Hollywood'da zirveye en çabuk çıkmanın yollarından biri,.. .. zaten zirvede olan biri için çalışmaktır.
A Hollywood, réussir rapidement signifie travailler pour quelqu'un en place.
- Bir dakika içinde zirvede olur.
- À une minute du sommet.
Her karesi zirvede olan bir film ipsiz bir kolye gibidir, dağılır gider.
Comme chacune des scènes de ce film! Je serais alors un mauvais réalisateur.
Tanny zirvede olmak isteyen zencilerden biridir.
Un de ces nègres qui la ramènent...
Joe Willie Namath sahada kasıla kasıla yürürken favorileri de terzi elinden çıkmış gibi zirvede.
Joe willie Namath sort du terrain en se pavanant. Il arbore une superbe paire de rouflaquettes sculpturales, tout comme le général Burnside du temps de la guerre de Sécession, en 1865.
- Bugün zirvedeyim galiba. - Zirvede mi?
Je suis en état de grâce aujourd'hui.
- Arka tarafta zirvede.
- Le chef O'Brien est ici? - Il est là-bas en état de grâce.
Hayatım boyunca spor yaptım. Daha önce hiç böyle zirvede olmamıştım.
J'ai fait du sport toute ma vie et je n'ai jamais connu cela avant.
Senin için öyle ama ben bir gruptaydım ve hala zirvede olan bir plağımız var.
Pour vous. Moi, j'avais un groupe. On a toujours notre tube.
Zirvede, koca bir kalasla seni aşağı doğru kovalıyorlar.
En haut, ils te pourchassent avec une grande planche.
Eminim zirvede olmak istiyorsun.
Tu aimes être au-dessus.
Zirvede olmayı tercih ediyorsun, değil mi?
Tu préfères être au-dessus, hein?
Everest Dağı'na, zirvede yaşayan tanrıça için "Chomolungma" deriz.
Nous appelons l'Everest : Jomolungma en l'honneur de la déesse vivant à son sommet.
Çocukluğumdan beri bu anı hayal ediyordum. En sonunda zirvede durmak, içim içime sığmıyordu.
J'en ai rêvé depuis que je suis tout petit, pour finalement arriver au sommet, le cœur lourd.
Kanada yapimi film atesin kiclari satislarda zirvede. Bu film Amerikan gencligine zarar veriyor mu?
Le film canadien, Les culs de feu, est n ° 1 au box office... mais corrompt l'esprit des jeunes.
Zirvede.
- Il court.
Zirvede olacak.
Faites-moi confiance.
Ama tabii, zirvede olunca bunu beklersin.
Normal, quand on est au sommet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]