English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Z ] / Ziyal

Ziyal translate French

51 parallel translation
Birisi, arkadaşındı Tora Naprem diğeri de Tora Ziyal, 13 yaşında bir kız.
Il y avait votre amie, Tora Naprem, et l'autre... c'était Tora Ziyal... Une fille de 13 ans.
Ziyal Kardasya ismi.
Ziyal est un nom cardassien.
Ziyal Napremin kızıydı ve sen...
Ziyal était la fille de Naprem et vous...
Binbaşı, neden diğerleri için endişelenmiyorsunuz Ziyal'i ben düşünürüm.
Occupez-vous des autres survivants et laissez-moi m'occuper de Ziyal.
Ravinok bir şileple buluşacaktı o da Naprem ve Ziyal'i Lissepia'ya götürecekti orada bir şekilde barış içinde yaşayabilirlerdi.
Le Ravinok avait rendez-vous avec un cargo qui devait emmener Naprem et Ziyal sur Lissépia où elles auraient pu vivre en paix.
Anlamıyorum. O zaman Ziyali koruyacak kadar düşünüyorduysan şimdi nasıl öldürmeyi düşünebilirsin?
Alors comment pouvez-vous envisager de tuer Ziyal aujourd'hui?
Ziyali gömdüğüm zaman, onun mezarında da ağlayacağım tıpkı annesine ağladığım gibi ama bu yapmam gerekeni yapmamı engellemeyecek.
Et à la mort de Ziyal, je pleurerai sur sa tombe comme j'ai pleuré sur celle de sa mère. Mais cela ne m'empêchera pas de faire ce que j'ai à faire.
Tora Ziyali nerede bulabileceğimi söyle?
- Où se trouve Tora Ziyal?
Tora Ziyal nerede?
Où est Tora Ziyal?
Ziyal eğer seninle olamayacaksam ölmeyi tercih ederim.
Ziyal... Si tu ne veux pas de moi, alors je préfère mourir.
Ziyal nerede?
- Où est Ziyal?
Ziyal'i yanında Kardasya'ya mı götüreceksin?
Vous emmenez Ziyal sur Cardassia?
Ayrıca Ziyal, Kira'nın arkadaşı ve yerinde olsam onunla uğraşmak istemezdim.
C'est une amie de Kira. Laissez-la donc tranquille.
Ziyal ile nasıl hastalıklı bir oyun oynuyorsunuz bilmem ama buna son versen hatta hemen son versen iyi olur.
Je vous conseille d'arrêter votre petit jeu avec Ziyal.
Peki, Ziyal ile çıkmayı iptal mi edeceksin?
Vous allez annuler votre rendez-vous avec Ziyal?
Babasının, Kafamı, Ziyal'e doğum günü hediyesi olarak sunulduğunu hayal etmiştim.
J'avais des visions de Ziyal présentant ma tête à son père.
Ziyal beni öldürmeyi düşünseydi Kira uzak durmam için beni uyarmaya çalışmazdı.
Si Ziyal voulait me tuer, Kira ne me ferait pas de sermon.
Gel. Ziyal...
Entrez.
Gemide olduğunu bilmiyordum.
Ziyal! J'ignorais que tu étais à bord.
Ziyal'la konuştum.
J'ai parlé à Ziyal.
Buna inanmayabilirsin Binbaşı ama Ziyal konusunda hiçbir şeyden pişman değilim.
Vous n'allez pas me croire, mais en ce qui concerne Ziyal... je ne regrette rien.
Ziyal, babanın benden istediği onu affetmem.
Ziyal, ce que ton père veut de moi, c'est le pardon.
Ziyal, yedek plazma monifoldu içindeki faz dengeleyicisini görüyor musun?
Ziyal, vois-tu le compensateur de phase dans la tubulure de plasma?
Bekle Ziyal.
- Tiens bon, Ziyal.
- Bir de Ziyal var.
Il y a aussi Ziyal.
- Odo, bu Tora Ziyal.
- Odo, voici Tora Ziyal.
Mekikle bağlantı kurabilecek tek kişi sensin.
Ziyal compte sur toi.
İnsanlar sana güveniyor. Ziyal sana güveniyor. Döneceğine söz verdin ve bu genç kadının senin eklediklerinden başka da yeterli hayal kırıklıkları oldu.
Tu lui as promis de revenir et cette jeune dame a déjà connu assez de déceptions dans la vie sans que tu en ajoutes une de plus.
Ziyal seçimini yaptı.
Ziyal a fait son choix.
Peki, Ziyal haklıydı.
Ziyal avait raison.
Ziyal... Ne olursa olsun ne kadar kasvetli görünürse görünsün Geri geleceğim söz veriyorum.
Ziyal, quoi qu'il arrive, même si la situation paraît tragique, je vous promets de revenir.
Seni tekrar görmek güzel, Ziyal.
Je suis heureux de te revoir, Ziyal.
Dinle, bütün bunlar Ziyal'i Bajor tapınağında hizmete almakla ilgiliyse...
Si c'est parce que j'ai emmené Ziyal au temple bajoran...
İstasyona Ziyal'i senin için getirmedim.
Je n'ai pas fait venir Ziyal pour vous.
Baba, gitmek istediğimden emin değilim. Ziyal.
- Je ne suis pas sûre de vouloir.
Ziyal... Birlikte çok zaman geçiremedik biliyorum ama bir emir verdiğim zaman, uyulmasını beklediğimi kavramış olduğunu sanıyorum.
Ziyal, je sais que nous n'avons pas passé beaucoup de temps ensemble, mais tu sais que lorsque je donne un ordre, je veux qu'on m'obéisse.
Odasında kalması Ziyal için daha iyi olacaktır.
Peut-être vaudrait-il mieux qu'elle soit confinée à ses quartiers.
Cardassia. Federasyon gelmeden, burayı terk etmemiz gerek Ziyal.
Sur Cardassia. ll faut partir avant que la Fédération n'arrive.
Ziyal, her şey yoluna girecek. Her şey yolunda.
Ziyal, ça va aller.
Her şey yolunda. Seni affediyorum Ziyal.
- Ziyal, je te pardonne.
Ziyal, lütfen duy beni.
Ziyal, je t'en prie, écoute-moi.
Revirde Ziyal ile birlikte.
- A l'infirmerie avec Ziyal.
Birlikte Cardassia'ya geri döneceğiz Ziyal.
Nous allons rentrer sur Cardassia, Ziyal.
Tora Ziyal kim?
- Quoi? Qui est Tora Ziyal?
Tek eziyet gören de, Ziyal.
Et la seule qui souffre, c'est Ziyal.
Ziyal.
Ziyal.
Ziyal, kaç!
Ziyal, file!
Ziyal, bana güvenmek zorundasın.
Fais-moi confiance.
Beni dinle, Ziyal.
Ecoute-moi, Ziyal.
Ziyal.
- Ah, Ziyal.
Seni seviyorum Ziyal.
Je t'aime, Ziyal.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]