Zombies translate French
1,662 parallel translation
Zombi mi?
Des zombies?
Zombi gibi duruyorlar sadece.
- Je sais pas. On dirait des zombies.
Baba? Beni insan yiyen zombilerden... -... korunmak için mi öne atıyorsun?
Tu me prends comme bouclier contre les zombies carnassiers?
Acaba insan yiyen zombiler olsa bile mi?
Même... des zombies carnassiers?
Özellikle insan yiyen zombiler.
Surtout... des zombies carnassiers.
Zombi filmi gibi derken ne demek istedin?
Comment ça, comme un film de zombies?
Ne diyorsun sen? Hayata geri getirdiğin insanlar aslında zombi oluyor.
Quand tu ressuscites des gens, ils se transforment en zombies
Zombilerin herkesi dönüştürmesini engelledik.
On a empeché les zombies d'infecter tout le monde.
Bilirsin işte, iskeletler, hayaletler, zombiler.
Oui, tu sais comme les squelettes, les fantômes, les zombies.
Seri katil Jeffrey Dahmer kendisine karşı koyamayacak genç erkek zombiler yaratabileceğini sanıyordu.
Le tueur en série Jeffrey Dahmer pensait qu'il pouvait créer de jeunes zombies qui accepteraient ses avances.
Kulağa Zombi filmi gibi geliyor.
On dirait un film de zombies.
Zombi değil, Uzaylı!
Pas des zombies, des aliens.
İşim bittikten sonra köle seks zombilerim olacaksınız.
Mais d'abord, on va vous transformer en zombies sexuelles. Vous nous appartiendrez entièrement.
Ama birazdan seks zombisine dönüşeceksin.
Dans un instant tu seras l'une des mes zombies sexuelles...
♂ Çünkü üç tane seks zombisine göz kulak olmam lazım. ♂
Parce que je m'occupe de trois zombies sexuelles.
Zombi denizciler mi?
Des zombies?
Öcüler!
- Zombies!
Benim de zombilerim vardı.
J'avais aussi des zombies.
Zombilerin vardı ancak bu "Zombi Taşralı İşkence Ailesi", anladın mı?
Mais c'est la'Famille des Bourreaux Zombies'. Une autre espèce.
Birileri, bizi ele geçirmek için bu ölü kıçı kırıkları buraya gönderdi.
Quelqu'un nous a envoyé ces zombies.
- Zombiler.
- Zombies.
- Zombiler.
- Ouais des zombies.
- Bir sürü zombi.
- Plein de zombies.
Dışarıdakiler lanet zombiler.
Ces choses sont des putains de zombies!
Zombiler onu fark etmemiş.
- Les zombies sont partout. - Oui mais ils ne le mordent pas.
Her yer zombi dolu.
Il y a des zombies partout.
Zombi mi?
Zombies?
Dönsen iyi olur, arkanda zombiler var.
Retourne toi, y a quelques zombies derrière toi.
- Defolun pis zombiler!
- Crevez salopards de zombies! - Par Jesus!
Görmediniz mi? Dışarıda yüzlerce zombi var.
Vous n'avez pas vu qu'il y a des centaines de zombies là dehors?
Hey, zombiler.
Eh zombies.
Onların işi bu.
Les zombies font ça.
ZOMBİ ÜLKESİ
LA NATION DES ZOMBIES
Zombiler!
Des zombies!
Çünkü zombi olayı beni çok şaşırttı.
Moi, les zombies m'ont vraiment surpris.
Zombi avcısı Alvin!
Alvin, tueur de zombies!
Zombiler herkesi yiyor!
Les zombies mangent tout le monde!
Zombiler dünyayı ele geçiriyor, bizse kütüphaneye kapanıyoruz!
Les zombies attaquent, et on s'enferme dans une bibliothèque!
Bu kentte zombiye yer yok!
Il n'y a pas de place pour d'autres zombies en ville!
Sanırım zombiler.
Je pense que c'est les zombies.
Zombilerden seni yememelerini mi isteyeceksin?
Demander aux zombies de ne pas te manger?
Tabii zombi olarak geri dönersek teknik olarak daha fazla zamanın olur.
À moins qu'on devienne des zombies. En théorie, tu auras alors plus de temps.
Zombilerden uzaklaş!
Éloigne-toi des zombies!
Lanetin amacı zombilerin sizi incitmesi değil, sizin onları incitmeniz.
La malédiction, ce n'est pas que les zombies vous infligent du mal. C'est que vous en infligez à eux.
Ashley'le konuşacağım. Ne?
Pendant notre soirée zombies?
Bir zombi filmi gibi.
C'est comme un film de zombies
O zaman başımıza bir de zombi fare çıkar.
Ca devient l'arche de Noé des zombies!
- Zombiler mi? - Evreni ele geçirecekler de.
Des zombies?
Evet, vardı.
Tu avais des zombies, c'est exact.
Bu kahrolası zombiler.
Foutus zombies. Avant il suffisait de jeter une jeune fille dans un volcan.
Ayrıca suyun içeri dolması ve zombiler...
L'eau dans l'habitacle, ces zombies...