Zoya translate French
184 parallel translation
Maymun, Sessiz Olan, Psikopos, Hemşeri Zoya, Bulldog, Tilki, Terzi, Çoban, Baykuş, Gece Uçan.
Le Singe, le Silencieux, le Patriarche, le Pays, Zoïa, le Bulldog, le Renard, le Tailleur, le Hibou, L'Inattendu.
Bizim tankçılar savaşmaya gitti. Zoya'nın kahramanlıklarını hatırladılar.
Nos blindés ont attaqué en souvenir de Zoya.
Zoya Teyze, bu Dina.
Voilà Dina.
Zoya Pavlova kızınız mıydı?
Zoya Pavlova était votre fille?
Zoya daha önce de böyle bir şey yapmıştı.
Zoya avait déjà fait ça.
Bu fotoğrafları Zoya'nın bulunduğu yerde, bir fotoğraf makinesinde bulduk.
On a trouvé l'appareil à côté de son corps.
Evet, bu benim kız arkadaşım. Bu Zoya.
C'est ma copine, c'est Zoya.
Zoya'yı birincil referansımız olarak kullanacağız.
Zoya sera la référence principale.
3 referans noktamız var. Binalar Zoya'dan ne kadar uzaklıkta?
Quelle est la distance entre les tours et Zoya?
Zoya Pavlova.
Zoya Pavlova.
Onda, Zoya'nın DNAsı da vardı.
L'ADN de Zoya s'y trouve aussi.
Zoya ve ben o yatakta birçok kez seviştik.
Zoya et moi avons souvent fait l'amour dans ce lit.
Zoya'yı kendi bedenine hapsetmeye çalışırken öldürdün.
Vous avez tué Zoya, en essayant de la paralyser.
Zoya bana geldi.
Zoya est venue à moi.
Bence Zoya ona göz kulak olmanı istediğinde,... aklındaki gözlerinden aşağısını felç etmen değildi,... değil mi, Doktor?
Quand Zoya vous a demandé de l'aider, elle n'imaginait pas que vous alliez la paralyser. Pas vrai, docteur?
Bu özgürlükle ilgili değildi. Ya da Zoya'yla. Ya da tanrı'dan bir hediyeyle.
Il ne s'agissait ni de liberté, ni de Zoya, ni même de don de Dieu.
Zoya Petrovna'dan bahsediyorsunuz sanırım.
Vous voulez parler de Zoya Petrovna?
Zoya Petrovna.
Zoya Petrovna.
Ondan başka da... Zoya'nın ilk müşterisi olduğunu biliyor muydun?
Saviez-vous que vous étiez le premier client de Zoya?
Adı Zoya mıymış?
Elle s'appelait Zoya?
Düzenli olarak seks yaptığın bir kadınla ilgili seni fazla bilgiye boğmak istemezdim. Ama evet, adı Zoya Petrovna.
Je ne voudrais pas vous submerger de renseignements à propos d'une femme avec qui vous couchiez régulièrement, mais oui, elle s'appelait Zoya Petrovna.
Çünkü geçen perşembe, Zoya öldürülmeden önceki son randevusu..
Jeudi dernier, la veille du jour où Zoya a été tuée,
Zoya'yla haftada 3-4 kez görüşüyormuşsun.
Je continue, vous voyiez Zoya trois ou quatre fois par semaine?
Zoya Petrovna, Will.
- Zoya Petrovna, Will.
Los Angeles Emniyetinden Amir Yardımcısı Brenda Leigh Johnson. Zoya Petrova hakkında konuşmak istiyorum.
Chef adjoint Johnson, police de L.A. Je voudrais vous parler de Zoya Petrovna.
Bu Zoya kimdir, tanımıyorum.
- Je ne connais pas cette Zoya.
Geçen cuma gününden Zoya'dan ses çıkmaması tuhaf gelmiyor mu?
Vous n'étiez pas inquiet sans nouvelles de Zoya depuis vendredi?
Zoya kimdir tanımıyorum.
- Je ne connais pas cette Zoya.
Ama Zoya yine geldi.
Mais Zoya vient quand même.
Gözdesi Zoya'ydı.
Zoya, sa préférée.
Zoya'nın başına gelenleri öğrenmek istiyorum.
Je veux savoir ce qui est arrivé à Zoya.
Başına gelecekleri bile bile sen de Zoya'yı mı getirdin?
Et vous avez fait venir Zoya, en sachant le risque qu'elle allait prendre.
Onu kandırdım önce. Evet.
J'ai livré Zoya, j'ai trahi.
Korkarım ki Zoya Petrovna cinayetinde çakışan birkaç meselemiz var.
Le F.B.I. est chargé de l'enquête sur le meurtre de Zoya Petrovna. Ah?
Zoya'yı sordular.
Ils ont demandé Zoya, ils l'ont eue.
Zoya'yı aldılar. Vanya Kostanka'yı sormadılar.
Mais ils ne nous ont rien demandé sur Vanya Kostenka.
Zoya Petrovna cinayetiyle ilgili konuşmuştuk birkaç gün önce.
Je lui ai parlé il y a quelques jours du meurtre de Zoya Petrovna.
Nasıl olsa Nick bana Zoya ve Vanya öldürülürken gerçekten nerede olduğunu söylemez. Belki de siz bana nerede olduğunuzu söylemek istersiniz Bay Osterman.
Si Nick refuse de dire où il se trouvait vraiment au moment des meurtres de Zoya et de Vanya, vous pourriez peut-être me dire où vous étiez, Me Osterman?
FBI sizin müvekkilinizin olay esnasındaki bizzat tanığı olduğuna göre....... bu davayı jüri karşısına çıkartabilmem için müvekkilinizin... Zoya öldürülürken FBI gözetiminde olmadığını kanıtlamak zorundayım.
Sachant que le F.B.l. fournit un alibi à votre client pour les meurtres de ces filles, mon unique espoir en portant cette affaire devant un jury est de prouver que Nick n'était pas dans les bureaux du F.B.I.
Zoya
Zoya.
Eğer yakalanırsam, kızımın hayatını tehlikeye atmış olurum
Si on m'attrape, ma fille Zoya aura des problèmes.
Kevin'ın sana aldığı yüzük bu mu, Zoya?
Lui avez-vous donné cette bague, Zoya?
Zoya'nın yalan söylemek için ve cinayet işlemek için gerekçesi var.
Zoya a un motif pour mentir, et un pour tuer.
Zoya Carter'ın DNA'sı Federal Araştırma Bürosun'daki izlerle uyuşmuyor.
L'ADN de Zoya Carter n'est pas dans le CODIS.
Teşekkürler, Zoya.
Merci, Zoya.
- Zoya'nın- -
Zoya m'a...
Sen mi öyle ummuştun yoksa Zoya mı?
Vous ou Zoya?
Merhaba Zoya Teyze.
Tante Zoya.
Zoya başlangıçta mutluydu.
- Zoya ravie au début.
Hem de Zoya'yı öldüren aynı bıçakla.
C'est le même couteau qui a tué Zoya.
İyileştiğiniz kanıtlandığı takdirde oradan da ayrılabilirsiniz. Zoya, beni çıkartıyorlar.
Zoya, ils me libèrent.