English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Z ] / Zımba

Zımba translate French

287 parallel translation
Zımba, on tane kalem, Arabian Nights'ın karton kapaklı baskısı köpek kemiği, uzaktan kumanda
Agrafeuse, dix stylos L'intégrale des Mille et Une Nuits Os de chien, télécommande
Şampanyayı sünger gibi emiyorsun ama ertesi sabah her nasılsa zımba gibisin.
Peu importe combien de champagne tu bois... tu es toujours en forme le lendemain matin.
- Zımba gibisiniz.
Frère Umetani, vous utilisez ça aussi?
Tam zamanlı zımba makineliğinin yanı sıra kediye grip bulaştırabiliyor.
En plus d'être une agrafeuse à plein-temps, il peut aussi donner la grippe à un chat.
Zımba, Bay Clarke.
Agrafeuse, M. Clark.
- Zımba, Bayan Worral.
- Agrafeuse, Mme Worral.
- Zımba, Bayan Zambesi.
- Agrafeuse, Mme Zambesi.
Şurada köşede iki zımba deliği görüyorum.
Et il y a des trous d'agrafe dans le coin.
- Zımba dedim.
- L'agrafeuse.
Hişt, fısıldayarak, boşboğazlık yapma, zımba dili, çekiç dili, perçin dili.
Tais-toi, blabbering langue, la langue poinçonnage, massue langue, langue marteau, langue rivet.
Ben zımba gibiyim.
Je me sens super bien.
- Nokta zımba.
- C'est quoi, ça?
Karım. Birkaç yastık, duvar kağıdı ve zımba ile çok güzel şeyler yaptı.
C'est étonnant ce qu'elle a fait avec quelques coussins, du papier et une agrafeuse.
- Uzaktan izle. Bu bebek zımba gibi!
Cette machine est puissante.
Bakın, bir tel zımba!
Super. Une souffleuse à feuilles.
Birkaç tane daha zımba teli lazım.
J'ai plus d'agrafes.
Zımba!
Des agrafes!
İki yazım hatası var, kolonlar kaymış ve zımba yatay değil dikey.
Il y a deux fautes, les colonnes sont tordues et l'agrafe est de travers.
Bunu kanıtlamak için zımba teli izlerin bile var.
Avec même, les marques d'agrafes.
Bugün Van Halen'ın "Jump" ını ( zımba ) çaldılar
Aujourd'hui, ils ont mis "Jump" de Van Halen.
Sana da bir zımba.
Une agrafeuse pour toi.
RL 90 zımba, lütfen.
Agrafeuse RL 90, je vous prie.
Üstüne bir zımba atalım.
Qu'on y enfonce une punaise.
Peritonum kasları için 3,0 Vicryl ve cildi için zımba.
Du 3 pour la paroi péritoine et des agrafes pour la peau.
Maalesef yok, zımba gibiyim!
Désolé, je...
Kıçımda bir zımba var. "
J'ai une agrafeuse dans le cul. "
Ama... Zımba.
Agrafe.
Zımba çizgilerini ipek iplikle Lembert dikişleriyle güçlendiriyorum.
Renforcer la zone de section avec des points de Lembert à la soie de 4-0.
Masamdan tel zımba almış...
... a volé l'agrafeuse de mon bureau...
Lizzie, sana ihtiyacım var! Zımba çıkarıcı ver bana!
Lizzie, donnez-moi de quoi retirer les agrafes.
... bir sürü tükenmez, 2 numara kurşun kalemler, üç fosforlu kalem, bir silgi bir zımba çıkarıcı ve bir klasör.
Un sèche, un se perd, et il m'en reste un - Tu y as vraiment réfléchi - Oui
- Zımba lazım oldu.
- Il me fallait l'agrafeuse.
Gastrointestinal zımba.
Pince agrafeuse.
Zımba.
Agrafe à peau.
Bana güvenmek zorundalar. Onları bir savaşa sokuyorum, ama zımba işlerini hala kendim yapıyorum.
Je mène mes hommes au front et j'agrafe mes propres documents.
Ve buralarda kaldıracağın en ağır şey... bir zımba.
Et sans rien manipuler de plus lourd... qu'un porte-bloc.
Bu sadece daktilo, zımba, şerit ve kalemler değil - Değil mi, Lee?
Il ne s'agit pas seulement de typos, rubans, agrafes et crayons,... n'est-ce pas, Lee?
Dennis, merhaba. zımba gibiyim.
Dennis, salut. Je suis une fille sage.
Aslına bakacak olursak zımba şirkete ait.
- Enfin, sur le plan technique... - l'agrafeuse est à la société.
Dokunduğunuzda, bunun bir tel zımba olduğunu anımsayacaksınız Çünkü cisimler hakkındaki önceki bilgileriniz görme duyusuna değil dokunma duyusuna bağliydı
Vous reconnaissez que c'est une agrafeuse seulement une fois que vous l'avez touché parce que toutes vos connaissances sur les objets sont basés sur le toucher, pas sur la vue
- Raftan büyük bir zımba aldı.
Elle a pris une grosse agrafeuse.
Büyük bir zımba mı? ! Affedersiniz.
Une "grosse" agrafeuse?
Becerimi korumalıyım. Zımba.
Faut que je garde mon doigté.
Başka? Tel zımba almanı öneririm.
- Une agrafeuse est recommandée.
Birkaç tane de yedek tel zımba.
- Une agrafeuse? - Des agrafes en plus.
Zor olabilir belki ama üç delikli zımba bulmaya çalışalım.
C'est discutable, mais je pensais à un perforateur à trois trous si on en trouve.
Zımba gibiler maşallah.
Vous savez tirer votre épingle du jeu!
Tel zımba mı? - Hayır!
Non!
Artık şu zımba tellerini alalım.
Ôtons les points de suture.
Tel zımba olayı hariç.
Sauf pour l'agrafeuse.
Zımba gibiyim, aşkım.
Comme une fleur, poupée.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]