English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Z ] / Zırh

Zırh translate French

1,603 parallel translation
Zırh olmadan daha hızlı gideriz.
Nous irons plus vite sans armure.
Bu tank zırhını eritir.
Elles font fondre le blindage des tanks.
Göğüsün altındaki zırh zayıf.
Leur blindage est faible sous le torse.
O yaratığın ne kılıcı, ne de zırhı var.
La créature n'a ni épée ni armure.
Ama bu zırh, gençken olduğundan daha iyi uydu.
Mais l'armure t'allait mieux dans ta jeunesse.
Carl, oğlumu bana geri ver ve babanı içeri götürüp ona zırhımı göster.
Carl, rendez-moi mon fils... et emmenez votre père à la maison.
Zırh yok.
Sans armure.
Kimse kralının zırhını çıkarmasına yardım etmeyecek mi?
Personne n'aide son roi à enlever son armure?
Bugün- - sana söylememe izin ver- - bu çocuklar arabalarını herhangi bir kadının... garajına park etmeden önce zırh giyinmek zorundalar. Ben 3 ya da 4 kat giyinirdim.
Aujourd'hui- - laisse-moi te dire quelque chose- - ces jeunes doivent porter une armure avant de garer leur voiture dans le garage d'une femme.
12.7 milimetrelik Dishuka ile silahlanıyorlar. Fena bir silah değil 12.7 milimetrelik mermiye dayanıklı zırhı olan Sovyet Hind helikopterlerine karşı etkisiz kalması dışında.
Elle leur fournit des Dishukas de 12,7 mm qui seraient bien si les Soviétiques n'avaient pas blindé leurs hélicoptères Hind pour résister aux obus de 12,7 mm.
Kral, Davut'a kendi zırhını giydirmiş.
Le roi donne son armure à David.
Fakat çok büyük ve ağırmış, Davut zırhı çıkarıp etrafa bakmış ve beş tane şu büyüklükte taş toplamış.
Elle est trop grande et David l'enlève. Il trouve cinq pierres bien lisses grandes comme ça.
Kral, Davut'a kendi büyük zırhını giydirmiş...
Le roi a revêtu David de sa propre armure si grande...
Titanyum kovanlar. Zırh delici mermiler. Bu onun imzasıydı.
Des douilles en titane, des balles perforantes, c'est sa signature.
800 mm lik zırhı deliyorlar.
Pénètre plus de 800 millimètres.
Seninkinden daha kutsal olan Frank'in zırhına bir delik açmalıyız. En gizli, en saklı sırrını bulup onu saf dışı etmeliyiz.
Il faut percer l'armure de suffisance de cet homme et exhumer ses secrets les plus noirs, déboulonner sa réputation.
Biliyoruz ki, P90'ın kurşunları zırhını delemiyor.
Les tirs de P-90 ont rebondi sur son armure.
Diğerleri üzerlerine zırh giyerken seninkilerin tişörtlerine slogan yazdırmaları saçmalığı mı?
Des conneries sur vos t-shirts? Vous portez des fringues quand d'autres ont des armures.
Zırh giymenin nesi güzel?
- Pourquoi tu aimes porter une armure?
Neden zırhını çıkarıp yukarı gelmiyorsun?
Retire donc ton armure, et monte chez moi.
Appa için bir zırh yapma düşüncem vardı.
J'ai eu l'idée de faire une armure pour Appa.
Hummer'ların zırhı neden 3 yıl sürdü?
Pourquoi a-t-il fallu 3 ans pour blinder nos Humvees?
Hem mor giyer hem zırh kuşanır. Büyüklerle oynayan bir çocuk gibi.
Il portera le pourpre comme son armure, comme un enfant qui se prend pour un adulte.
- Zırhım beni yerde tutuyor.
- Mon armure me retient.
Etkileşimli zırh takımları.
Exosquelettes interactifs.
Zırh bütünlüğü bozuldu.
Intégrité armure compromise.
Zırh delindi.
Brèche dans l'armure.
Zırhı aç!
Retire l'armure!
Zırh daha fazla dayanamaz!
L'armure ne tiendra pas!
Koruyucu zırhı yukarı kaldırın!
Erigez l'armure de protection!
geçmesi gereken toplam 22 zırh var.
Elle devra traverser les 22 niveaux de défense.
Düşman 7. zırhı da aştı!
L'ennemi a traversé la septième couche blindée!
Düşman 17. zırhı da aştı!
L'ennemi a traversé la 17e couche blindée!
Siyah kar maskeleri, askeri zırh...
Cagoules de ski, gilets blindés de l'armée.
Eğer onları yanlış yerlerinden vurursak, bütün gemiyi patlatabiliriz,.. ... yada dronlar sadece geminin zırhından sekerler.
Les toucher au mauvais endroit les ferait exploser, ou les drones pourraient rebondir sur leurs écrans.
tanrıya ve zırh içinde amerikan vergi mükelleflerine sükret.
Merci à Dieu et aux impôts pour le gilet pare-balles.
Zırh, bir çeşit hafif metalden yapıImış.
L'armure est faite d'un genre d'étain léger.
Ve, kurbanımızın zırhı üzerinde bundan bulduk.
Fleurs qui ont été trouvé sur l'armure de notre victime.
O sanki "Parlak zırh giymiş bir şovalye" gibiydi.
Il fait tellement prince charmant, vous savez?
Bak iyi birisiyimdir ama biraz kapalıyımdır, sanki zırhım varmış gibi.
Écoute, je suis un mec sympa, mais j'ai un côté sombre aussi.
Hedef özellikleri olasılıklar, zırhımızdaki çatlaklar.
Les spécificités des cibles, les options, les failles de notre cuirasse,
Bunu az dayanıklı bir zırh gibi düşün.
Imagine que c'est une fine armure.
Seni koruyan bir zırh.
Une armure qui te protège.
Bu yüzden karanlığı salıverelim ve ışığın zırhını bürünelim.
Éloignons-nous des ténèbres et endossons l'armure de lumière.
Efendim, iyi misiniz? Zırhınız mermilere dayanıyor mu?
Monsieur, votre armure tient le coup?
'Dışarıda tuhaf bir zırhın içindeki kadın, Britanya bayrağını yırtıyor, belkide İmparatorluğun gelecekteki kadın kahramanı.'
Dehors, une femme en étrange armure déchire un drapeau britannique. Peut-être est-ce une future héroine de l'Empire.
bana savaş zırhımı getirin.
Amenez-moi ma tenue de combat.
Ahbap sana demiştim daha iyi bir kaplama zırhı gerekiyordu.
Je t'avais dit qu'il fallait un meilleur bouclier.
Şey, babasının tanımına göre bence Göçebe'nin zırhındaki çatlak olabilir...
D'après la description de son père, il est le talon d'Achille de Nomad...
Ok çok yavaştı. Zırhın çok sağlam değil.
Trop lente, votre flèche.
Zırh.
Une armure.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]