English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Z ] / Zıvanadan

Zıvanadan translate French

354 parallel translation
"Dün getirilen hasta zıvanadan çıktı..!"
Le patient qui a été amené ici hier est devenu fou...
Bir daha böyle zıvanadan çıkarsanız her ikinizi de içeri tıkarım.
Une autre crise comme celle-ci et tout le monde ira au bloc.
Bazen hiç nedensiz zıvanadan çıkıveriyorum.
Il m'arrive de m'emporter sans aucune raison.
Bu duruşma giderek zıvanadan çıkıyor!
Que se passe-t-il? Ça devient de plus en plus tordu.
Yakında doğmazsa zıvanadan çıkacağım.
Et je deviendrais folle s'il ne sort pas.
Aramazdaki en usturuplu kişiler bile zıvanadan çıktılar.
Tous... Même les meilleurs perdent la tête.
Yakında zıvanadan çıkar.
Il pourrait bien nous nuire un jour.
Benim son zamanlarda artarak yaptığım gibi hayali seviyede yaşıyor ama gerçekçi seviyeyi zorluyorsanız işte o zaman zıvanadan çıkarsınız. Ben de zıvanadan çıktım Bayan Jelkes.
Aussi, quand vous vivez, comme moi, dans le fantastique et que vous devez affronter la réalité, vous êtes perdu, hanté, et je suis hanté, Mlle Jelkes.
Zıvanadan çıkanın başarısı.
Le fantôme a gagné.
Uzun ve zor seyahatlerin ardından zıvanadan çıkmış ve delirmiş halde yaptıkları yeraltı seyahatlerinden kendi doğalarının aydınlanmamış yanlarından geçip soluk gri ışığı görürler sonunda. Ona doğru tırmanmaya devam ederler.
Ces voyages que nous faisons au plus obscur de nous-mêmes, jusqu'à ce que nous apercevions une faible lumière, au loin.
İşi iyice zıvanadan çıkarmayalım.
Ne dramatisons pas!
Şimdi kim masum genç kızın kederli öyküsünü düşünebilirdi? Kim zıvanadan çıkmış alçak heriflerin aptallığına kulak asardı?
Qui penserait aux aventures d'une demoiselle, et aux folies de quelques vauriens?
Kim kime dum duma! Dünya iyice zıvanadan çıktı.
Tout le monde s'envoie en l'air!
Kapımın önünde çöp olsa birisi beni zıvanadan çıkarmaya çalışıyor diye düşünürüm.
S'il y a des saletés à ma porte, je crois qu'on veut m'affoler.
Bir şefin oğlu böyle zıvanadan çıkmamalı. Ah, tabi...
Le fils d'un chef indien doit se contrôler.
Babası burada yaşamayı bırakınca zıvanadan çıkmıştı.
Quand son père est parti, elle est devenue terrible.
İyice zıvanadan çıkmıştı.
Vraiment insupportable!
Eğer delilik buysa o zaman ben kafayı yemişim, zıvanadan çıkmışım, tırlatmışım.
Si c'est ça être dingue, je suis cinglé, siphonné, déboussolé, maboul!
Zıvanadan çıktın!
Vous avez perdu la tête.
Zıvanadan çıkarma beni!
Arrêtez de me rendre fou!
İyice zıvanadan çıkmışsın!
Normalement je devrai sévir les riches et les puissants, mais je suis pas permis de le faire. t'es devenu complètement fou!
Zıvanadan çıktığım için ikinizden de özür dilerim.
J'aimerais m'excuser d'avoir perdu tout self-control.
Discovery gönderildi ve işler zıvanadan çıktı.
Le Discovery est envoyé et tout se détraque.
Zıvanadan çıkmışsın.
Vous n'êtes pas en forme.
Burası zıvanadan çıkmış.
Ça pue ici.
Seni zıvanadan çıkartan neydi ki?
Qu'est-ce qui t'a pris?
Bu beni zıvanadan çıkarmaya başlıyor doktor.
Je commence à avoir la trouille.
Bu iş zıvanadan çıkıyor artık.
Je ne signe pas le bulletin. - Si.
Anlaşılan ahtapot insanlar şehirde zıvanadan çıkmış. Trafiği ne hale getirdiklerini biliyorsun.
Les hommes-pieuvres ont fait les fous en ville et ça provoque toujours des embouteillages.
- Ben de zıvanadan çıktım.
- Moi aussi je vois des fantômes.
Zıvanadan çıktılar, sorumsuz davranıyorlar.
Ils ont la gâchette facile.
Seni zıvanadan çıkarır.
C'est pas du toc. Elle vous disloque.
Zıvanadan çıkmış biri.
Un dingue court les rues.
- Zıvanadan çıktım, sapıttı kız.
- J'ai allumé et elle a flippé.
# Bu çocuk zıvanadan çıkıyor
Prends garde, lion, ne te trompe pas de voie.
İşler zıvanadan çıktı.
On maîtrise plus.
İlk gece Eliza ve Robby okulu asmışlar... McGee'nin yerinde zıvanadan çıkıncaya dek içtikten sonra sarhoş vaziyette yurda dönmüşler.
Le premier soir où Eliza and Robby sont sortis ensemble... ils se sont saoûlés au "McGee" et ils sont rentrés au collège.
Yavaş yavaş zıvanadan çıkıyoruz.
On déconne.
Bu iş iyice zıvanadan çıktı.
Tout ça devient très ennuyeux.
Zıvanadan çıktım.
Ça me rend hystérique.
Fazla uzadı, iyice zıvanadan çıktı.
C'est allé trop loin. Que je t'en sorte?
Gösteriyi sormak için aramıştım, zıvanadan çıkmış.
Un vrai fou furieux!
Sonra her şey zıvanadan çıktı. Hep böyle olur.
Puis la situation a dégénéré, comme d'habitude.
Ah, aaa... yaşgünü hediyenle ilgili olarak... şey... işler biraz zıvanadan çıkmış durumda. Programıma uydurup uyduramayacağımı bile bilemiyorum.
À propos de ton cadeau d'anniversaire, je suis débordé, en ce moment, je n'aurai peut-être pas le temps.
Onu zıvanadan çıkardın.
Tu l'as énervée.
İyice zıvanadan çıkmaya başladılar ve biz de olaydan çıktık.
On descend ça comme des Smarties, on est défoncés.
İyice zıvanadan çıkmaya başladı. Bir büyük rakıyı nasıl içer insan! Benim gördüğüm bir büyük rakı içti.
Comment il a fait pour boire une toute bouteille de raki?
İyice zıvanadan çıktı.
Il est hors circuit.
Siktir git! Zıvanadan çıktın artık dostum.
T'es complètement dingue.
Zıvanadan çıkmış dünyayı bu cezalandırmadan kurtarmaya çalışmanın faydası ne? Baba, keşke biraz uyuyabilseydin.
Mon Dieu!
Her hangi bir psikiyatristen daha iyiydi seni neyin rahatsız ettiğini daha ona söylemeden bilirdi çünkü. Bu yüzden Shannon ne zaman zıvanadan çıksa Mismaloya'ya gelir.
C'est pour ça que Shannon venait ici quand ça n'allait plus.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]