English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ç ] / Çalındı

Çalındı translate French

2,617 parallel translation
İlk soygun sırasında yetimhanenin aldığını bildirdiği parayla, sizin bankadan çalındığını bildirdiğiniz para arasındaki tutarsızlığı, belki siz açıklayabilirsiniz.
Pourquoi ce que l'orphelinat déclare avoir reçu ne correspond pas à la perte déclarée suite au 1er cambriolage?
Tamam. Pekâlâ. Şerif Hughes bazı eşyaların çalındığını doğrulamış.
Le shérif Hughes a une main courante pour ces vols de matériel.
- Kendisine ait eşyaların çalındığına dair bir şey söyledi mi peki?
Il a dit que son matériel de mineur a été volé?
Ayrıca Cherokee marka bir cipin park yerinden çalındığı bildirildi. Kaçıyor.
Et une Jeep Cherokee a été volée sur le parking.
Sanırım çalındı.
On a dû me la voler.
Lord Tyrion kendisinden çalındığını söyleyecektir.
Lord Tyrion invoquera un vol.
Çalındığı rapor edilmiş mi?
Il a signalé le vol?
Bu hafta park halindeki araçlardan 8 radyo çalındı.
Cette semaine... Huit autoradios ont été volés sur ce parking!
Çalındığını düşünmeye başlamıştım.
Je commençais à croire qu'on me l'avait volé.
Bu saat üç gün önce evimizden çalındı.
Cette montre nous a été volée il y a trois jours.
Bakın, bir adamın beni aradığı kulağıma çalındı.
Il paraît qu'un type me cherchait.
Bu arada, son zamanlarda çanta ve şapka benzeri kız eşyalarının çalındığına dair ihbarlar alıyorum.
Au fait, on m'a rapporté les agissements d'une fille, qui volerait des sacs et des chapeaux.
HPD o seri numaralarını kontrol etmeye başlayınca paranın el konmuş mallar kasasından çalındığını anlayacaklar.
Si la police vérifie les numéros de série, ils sauront que c'est l'argent volé dans le coffre.
Evet arabam çalındığını ihbar etmek istiyorum.
C'est pour signaler le vol de ma voiture.
Senden hoşlanıyor ve paran çalındı.
- Elle t'apprécie, et on t'a volé.
Söyle bakalım, Jesse,..... bu kişileri gerçekten tanımıyorsan, nasıl oluyor da bay Wein'den çalındığını öğrendiğimiz halde senin olduğunu söylediğin bu bilgisayar, ki sen çalındığını bildirmemiştin, senin şifrenle açılıyor ve senin eşyan oluyor?
Dis-moi, Jesse, si tu ne les connais vraiment pas, comment cet ordinateur, que tu as dit être le tien, et dont tu as oublié de déclarer le vol, et qui a ton mot de passe, a atterri dans ta chambre, alors que nous savons qu'il a été volé à M. Wein?
Araba kayınpederimin adına kayıtlı çalındığını bildirdi, bu kıçımızı korumaya yarar.
Elle est au nom de mon beau-père... il l'a déclarée volée, ça devrait sauver nos miches.
Singham, elmas kolyem çalındı.
Tu sais quoi Singham, mon collier de diamants a été volé.
Cep telefonun mu çalındı?
Ton portable a été volé?
Ülkeniz Vikinglerden Stalin'e kadar, Herkes tarafından Satıldı, çalındı, ödünç alındı.. İşgal edildi ve mahvedildi.
Votre pays a été vendu, volé, emprunté, occupé, et détruit par tous, des Vikings à Staline.
Kimi öldürmeye çalışacağını görmek için, 8 cinayetin şüphelisini, parasının çalındığına mı inandırdın?
Vous avez poussé votre suspect dans huit meurtres à croire qu'on lui a volé son argent juste pour voir qui il tuerait?
Benim arabam çalındı.
On m'a volé ma voiture.
Hiç senden bir şey çalındığı oldu mu?
On t'a déjà volé quelque chose?
O kaset çalındı.
Et je ne sais pas comment mais la cassette a été volée.
Evet, ne var biliyor musun? Eminim, Jesse o paraları ondan çalındığını duyunca epey üzülmüştür.
Jesse n'a pas dû apprécier quand il l'a appris.
Ordu çalındığını anlayana kadar, Brodic çoktan kaçmıştı.
Brodic était loin.
Polis raporuna göre çalındığı belirtilen kolyenin bu torbada olduğuna inanıyoruz.
Et le collier qu'elle portait et que la police a déclaré volé... on croit qu'il était dans ce paquet.
Acaba çalındı mı?
Je me demande si on l'a volé.
Fort Drum, altı ay önce, telsiz paketi çalındığını rapor etmiş.
Fort Drum a signalé le vol d'un colis de radios il y a six mois.
Şimdi o da çalındığına göre o Botoks çuvalı beni soyup soğana çevirecek.
Il a disparu... Et ce sac à Botox va me lessiver.
10 sene önce de Pissarro çalındığında ne şans ki, Bilbao'daymışsın. Yine 15 sene önce Berlin'de tam da El Greco çalındığında.
Vous étiez aussi à Bilbao, il y a dix ans, quand un Pissaro s'est volatilisé, et à Berlin, il y a quinze ans, quand ce Greco a disparu.
Katiyen senatör, buyurun lütfen. Doktor, maaşlarda gecikme yaşandığı kulağıma çalındı.
sénateur. 210 ) } j'ai entendu que la paie avait du retard.
İzlenen teklonojisi evimiz yeniyeni yaratılıştan çalındı.
New Genesis. là-bas.
Yani, daha yeni annemin arabası çalındı. Sanırım bir şey isteseydim, bunu yapan kötü adamın affedilmesini isterdim.
On vient de voler la voiture de ma mère, alors je dirais que j'aimerais pardonner à celui qui a fait ça.
Kırk yıllık faili meçhul bir davadan kanıt mı çalındı şimdi?
Concernant une affaire vieille de 40 ans?
Hastanede bana telefonunun çalındığını babanın kendi parmağını kırdığını anlattın.
Tout ce que tu m'as raconté à l'hôpital, à propos de ton téléphone que tu t'es fait voler, ton père qui s'est fracturé le doigt.
Ayrıca Mercedes'im üzerine iddiaya girerim ki o belgenin çalındığını bildirmemişindir.
Je parie ma Mercedes que vous n'avez pas déclaré ce dossier volé.
Şu araba, çalındığını rapor etmeni istiyorum, sonra rapor numarasını yolla.
- En effet. Cette voiture, j'ai besoin que vous la déclariez comme volé, Puis envoyez par mail le numéro du rapport à cette adresse.
Annemin ağzına bir parmak bal çalındığı sürece... Nerede olduğumuzu umursamazdı.
Maman n'en avait rien à faire d'où il était tant qu'elle pouvait sucer la bouteille de sauce.
Çalışmaları bırakalı uzun zaman olduğunun farkındasındır.
- Tu réalises que tu l'a quitté il y a un long moment?
Paranormal çalışmalara meraklı mısındır?
Vous vous intéressez au paranormal?
Edward Lomax, soyguncu baron imparatorluğunun vârisinin canı sıkkındı ve Aleister Crowley'nin çalışmalarına kafayı takmıştı, Doğu Avrupa seyahati sırasında eline geçen kara büyü kitabından dolayı.
Edward Lowax, l'héritier ennuyé par un baron voleur d'empire et obsédé par le travail d'Aleister Crowley, se procura un authentique grimoire durant un voyage en Europe orientale.
Ne demek çalındı?
Volé?
Bütün gücün tükeninceye kadar çalışmışsındır.
Vous êtes allé au bout de vos limites.
Çok etkileyici bir kadındı. Özel sektörde çalıştığını söylemişti.
C'était une très belle Américaine qui disait travailler dans le privé.
Hem de birlikte çalışıyorlar. Çamurlu bir derede bir ceset su yüzüne çıkmadıkça fındık seven bir kaç kemirici öldürürüm.
Ils vont ensemble sauf quand son corps fait surface dans un * * *.
Bir keresinde bisikletim çalındı.
Mon vélo, une fois.
Herhalde Facebook sayfamdaki Hamptons grubuna çalışmışsındır.
Tu as dû étudier le groupe Hamptons, { \ pos ( 192,230 ) } sur Facebook.
David Clarke'la çalışmanız süresince yakındınız.
David Clarke et vous travailliez ensemble.
Sınıf ev gibidir. Arkadaşlık çalışma nezaket evet nezaket kavramlarını barındırır.
La classe, c'est un lieu, un... un endroit... d'amitié... de... de... de travail, de tenue.
Senin korumaya çalıştığın tek şey ona karşı olan zaafındı.
Tu protèges ton faible pour elle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]