Çin mahallesi translate French
277 parallel translation
Çin Mahallesi'ne gitmek istiyorum.
Je veux aller à Chinatown.
Çin Mahallesi'nin yanında oturuyorum.
Je vis juste à côté de Chinatown.
- Çin Mahallesi'ne git.
A Chinatown.
Sizinle buluşmayı kabul edince Çin Mahallesi'ndeki Crimson Dragon'a gelmesini söyleyin.
Quand il sera d'accord pour vous voir, faites-le aller au Crimson Dragon dans Chinatown.
Alevler şu anda Çin Mahallesi bölgesine doğru yayılıyor ve kurtarma çabalarını da aksatıyor.
Un mur de flammes se déplace vers Chinatown, ce qui gêne les secours.
- Çin Mahallesi, Hong Kong Restoran'a.
- À Chinatown, au Hong-Kong.
- Çin mahallesi. Herkesi.
de Chinatown... personne.
Bosver, Jake. Buras Çin mahallesi.
Laisse tomber, c'est Chinatown.
'Tanıdığım alıcıların çoğu Fei Tsui yeşiminden bahsedince ağzımı aramak istedi.' 'Ama biri beni Çin Mahallesi'ndeki bir kulübe gönderdi.'
La plupart des receleurs que je connaissais aurait voulu raccrocher quand j'ai mentionné le Jade Fei Tsui mais un m'a envoyé dans une boite à Chinatown
Peki bu cinayet Çin Mahallesi'nde bir savaş olduğunu mu gösteriyor?
Ce meurtre signifie-t-il que les gangs de Chinatown se font la guerre?
Efendim, söylentilere bakılırsa Jackie Wong sadece Çin Mahallesi'nin değil, gizli bir çetenin de başımıymış değil mi?
La rumeur dit que Jackie Wong était le maire officieux de Chinatown et qu'il était à la tête d'une Triade secrète.
Çin Mahallesi.
Chinatown.
Böylece Dai Jackie Wongu'un öldürülmesiyle, Çin Mahallesi'nde uzun bir dönem kapanmış oldu.
Avec la mort du Dai Jackie Wong, une page de l'histoire de Chinatown est tournée.
Ben Tracy Tzu, WKXT Haber, Mott Sokağı, Çin Mahallesi.
Ici Tracy Tzu pour WKXT, à Mott Street, Chinatown.
Komiser, Çin Mahallesi arkanızda.
Commissaire, Chinatown avec vous.
Ne yaparsanız yapın ama şunu bilin ki ; Çin Mahallesi % 100 sizin arkanızdadır.
Frappez-les avec gourdin. Chinatown vous suit à cent pour cent.
Ama Çin Mahallesi sakinleri, binlerce yıldır sizin rüşvet ve çete dediğiniz olaya iş yapmanın bedeli diyorlarsa niye endişeleniyorsunuz, merak ediyorum doğrusu?
Si notre communauté voit ce que vous appelez "pots-de-vin" comme un moyen de faire des affaires depuis des milliers d'années, en quoi cela vous regarde?
Çin Mahallesi'ne hava saldırısı mı yapalım yani?
Attaquer Chinatown avec l'aviation?
Neden? Çin Mahallesi böyle kötü mü, sizce?
Chinatown va si mal que ça?
Çin Mahallesi'nde çok iyi gösteriler yaparsın.
Vous ferez des reportages sur Chinatown.
Bir de şu yeni polis var. Çin Mahallesi hakkında epey gürültü yapıyor, kendisi...
Et ce nouveau flic qui fait du raffut en parlant de justice et tout...
Hayır, efendim. Sadece bu aralar Çin Mahallesi'nden doğru bilgi akışı yok.
Non, mais nos infos n'ont pas été très fiables jusqu'à présent.
Çin Mahallesi'nde ne dolap dönüyor?
Qu'est-ce qui se passe?
Yerli halkın kafasında ise hep şu soru dolanıyor : "Çin Mahallesi'nde neler olup bitiyor?"
La population consternée commence à se demander ce qui se passe à Chinatown.
- Bu Tracy Tzu, Eldridge Sokağı, Çin Mahallesi. - Hangi restoran?
Ici Tracy Tzu, Eldridge Street, Chinatown.
Burası Çin Mahallesi, White.
C'est Chinatown.
Çin Mahallesi'nde bile kalabilirsin, tabii biz de işe devam ederiz.
Vous resterez à Chinatown et on pourra travailler ensemble.
Çin Mahallesi'nde ticari hayat tamamıyla bitecek.
Je veux désorganiser le commerce de Chinatown.
Komiser Stanley White, 5.Bölgeden sorumlu, havalı polis Çin mahallesi'ne savaş açtı. Bugün 43 çeteyi tutuklattı.
Stanley White, le commissaire du 5e district, a déclaré la guerre à Chinatown.
Ve şimdi Çin Mahallesi'nin babası olarak bilinen, Joey Tai'yi avlamak üzere.
En guise d'avertissement au parrain de Chinatown, Joey Tai,
Bölge savcısı Jane Katzman inkâr etse de Çin Mahallesi'nin en yaşlı ve en seçkin üyeleri insanları uyuşturucu trafiğini yönettikleri herkesçe konuşulan bir gerçek.
Le procureur Jane Katzman dément, mais on parle d'une affaire de drogue impliquant des membres respectables de la communauté chinoise.
Bay Tai, yani Çin Mahallesi'nde en ufak bir suç olmuyor mu?
Vous dites qu'il n'y a pas d'éléments criminels à Chinatown?
Çin Mahallesi'nde Cengiz Kağan gibi davranın.
Envahis Chinatown comme si tu étais Gengis Khan.
Bay Tai lütfen, Çin Mahallesi'ndeki insanlar Komiser White'in eşinin öldürülmesiyle, sizin bağlantınız olduğundan söz ediyorlar.
On raconte que Ronnie Chang était votre protégé et que sa participation au meurtre de Mme White vous implique.
Ronnie Chang Çin Mahallesi'nin kötü yüzünün sembollüdür.
Il représente ce qui est mauvais à Chinatown.
Zaten Çin Mahallesi'nde bir sivil polis bir aydan fazla barınamaz.
un flic en civil ne tient pas plus d'un mois à Chinatown.
Şimdi bütün Çin Mahallesi'nin ilgisini çekiyor. Medya ile olan ilişkilerimiz,.. Şehir Konseyi ile, özellikle de İtalyanlarla ilişkilerimiz, eski haline dönmeli.
Dans l'intérêt de Chinatown, nos relations avec la presse, avec la mairie et surtout avec les ltaliens doivent être rétablies.
Çin Mahallesi'nin çöküşünü izleyeceğiz.
La marmite de riz va déborder.
Buna inanacağımı mı sanıyorsun? Çin Mahallesi'nde savaş çıkıyor ve sen haber yapmıyorsun, ha?
Chinatown est en guerre et tu refuses de couvrir l'événement?
Çin Mahallesi'ni buz tutmuş göle benzetenler var.
Certains comparent Chinatown à une patinoire.
Tracy Tzu, Çin Mahallesi.
Tracy Tzu, Chinatown.
Baksana Çin Mahallesi'nde hatıran olsun istemez misin?
Tu veux faire un truc qui marquera Chinatown?
San Francisco-Çin Mahallesi hattı.
Un circuit de San Francisco à Chinatown.
Çin Mahallesi serserileri Burada ne yapıyorlar?
Un gang de Chinatown. Que font-ils ici?
- Çin Mahallesi'nin altında.
- Au-dessous de Chinatown.
Acı bir tesadüftür ki, Madison dün Çin Mahallesi'ndeki trajik bir soygunda öldü.
Ironie du sort, Madison a été tué hier... au cours d'un hold-up à Chinatown.
- Çin mahallesi, sekiz yıl önce.
- Chinatown, il y a huit ans.
Çin Mahallesi.
Au quartier chinois.
Dünyanın en büyük Çin Mahallesi. Yedi bina ötede ama gidemiyorum.
Et je ne peux pas y aller car si je sors.
- Tanrim, Çin mahallesi, degil mi?
Mais c'est Chinatown!
- Çin mahallesi, ha?
Chinatown, hein?