English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ç ] / Çocukların var mı

Çocukların var mı translate French

699 parallel translation
Çocukların var mı?
Tu as des enfants?
Çocukların var mı?
Des enfants?
- Eşin, çocukların var mı?
T'as une femme et des gosses?
- Çocukların var mı?
- As tu des enfants?
Arka bahçende çocukların var mı?
Combien tu en as dans ton ranch, cow-boy?
Çocukların var mı? Var.
Vous avez des gosses.
Çocukların mı var?
T'as deux enfants?
"Sandow ve Küçük Mısır arasında sahte romantizme ne gerek var? Sandow'u Küçük Mısır'la evlendirelim çocuklarını seninle 50-50 kırışalım."
Marions-les et nous partagerons les gains de leur progéniture. "
Git bakalım çocukların ayaklarında diken var mı?
Allez voir si les hommes sont en état pour demain.
Memur Peters, karınız ve çocuklarınız var mı?
Agent Peters, avez vous une femme et des enfants?
Bilmiyorum. Bir bakayım, arkadaki çocukların ondan haberi var mı?
Je vais voir si les gars de l'arrière salle la connaissent.
Sen varsın, çocuklarım var ve şurada horlayan yaşlı Sönderby.
J'ai toi et les gosses et le vieux Sönderby qui ronfle là-bas.
Öğren bakalım, çocukların böyle bir uçağı var mıymış. Cevabı bekle.
Vérifiez si cet avion est celui de ses fils.
Adlarını bile bilmiyorsun. Çocukları var mı, mutlular mı?
Tu ne connais même pas leurs noms!
- Çocukların yeterince oyuncağı var. - Bunun kendim için aldım.
C'est pour moi que je l'ai acheté!
Çocuklarınız var mı?
Des enfants?
Bakın, bölüğümde 14 yaşında çocuklar var, 72 yaşında bir adamım var.
J'ai un garçon dans ma batterie qui n'a que 14 ans. J'ai un homme de 72 ans.
Çocuklarınız var mı?
Vous avez des enfants?
Kaledeki tüm kadın ve çocukları çıkarmak için tam olarak bir saatiniz var. Bu bir saat içinde tahliyeye başlamalısınız. Çıkanları istedikleri bölgeye götürmek için gerekli ulaşım sağlanacaktır.
En conséquence, vous avez une heure pour évacuer les non-combattants... à qui du transport sera fourni... vers la destination de leur choix.
- Dostlarım var. Yapmam gereken tek şey, o dostlarıma haber uçurmak olacaktır. Ve o gazeteci çocuklar, yarın sabah turp gibi ortaya çıkacaklar.
Je le ferai savoir à ces amis et demain ces journalistes vont refaire surface.
İşte bu yüzden halkınıza, kadınlarınıza ve çocuklarınıza ihtiyacım var.
Ainsi, j'ai besoin de ton peuple. Des femmes et des enfants.
Madem çocuklarımız birbirlerinden hoşlanıyorlar, biz de onları örnek alalım. - Yarın bir işiniz var mı?
Comme nos descendants sympathisent, imitons-les.
Ülkemizdeki iyi şeyler için "çocuklarımızın masum sesleri" nden daha güzel bir ifade var mı?
Qu'y a-t-il de plus beau dans notre pays... que les voix innocentes de nos enfants?
Çocukların sana terbiye öğretmesine itirazın mı var?
Ça vous dérange qu'un gamin vous enseigne les manières?
- Çocuklarınız var mı?
- Vous avez des enfants?
Ama hepsinden önemlisi, dünyaya ispatladığınız şey, yarım milyon çocuk, sizlere çocuk diyorum, çünkü sizden daha büyük çocuklarım var, bir araya geldiniz ve 3 gün boyunca, burada eğlence ve müzikle dolu bir zaman geçirdiniz.
Mais surtout, vous avez prouvé au monde... que 500 000 gosses... pardon pour "gosses", j'en ai de plus âgés que vous 500 000 jeunes gens peuvent se réunir pour 3 jours de joie et de musique et uniquement pour ça.
Clint, çocuklarının 12 dakika gecikmesi için bir bahanen var mı?
Clint, il y a une raison pour que tes enfants... soient en retard de 12 minutes?
Çocuklarınız var mı?
DES ENFANTS?
Çocuklarımın kendi hayatları var.
Mes enfants ont assez de soucis eux-mêmes.
Çocuklarımın hasta bir annesi var bir yabancı.
Mes enfants ont une mère malade, une étrangère.
Burada, düşman tarafından sarıldık sayımızı aştılar, silahları var ve ordumuzun yarısı kadın ve çocuklar.
Nous sommes encerclés par l'ennemi. On n'a pas d'armes... et la moitié des effectifs sont des femmes et des enfants.
Çocukların da mı var?
Tu as des enfants?
Çocuklarımızın yönettiği tek bir krallık var.
Un unique royaume régi par nos enfants.
Tatlım, çocukların konuşacak önemli şeyleri var.
Mon ange, les garçons doivent discuter.
Çocuklarımızın okuduklarını belirlemeye hakkımız var.
C'est à nous de décider ce que lisent nos enfants...
Sizin çocuklarınız var mı?
Vous avez des gosses?
DNA'larımız kafayı yedi. Çocuklarımızın antenleri var.
Notre ADN est... déglingué et nos gosses auront des tentacules.
- Bir planınız var mı çocuklar?
- Vous avez un plan? - Bien sûr.
O çocuklardan biriydi. Çocuklar mı? Senin çocukların mı var?
En général, c'est la dernière étape avant...
Oyuncak bölümünün çocuklarımızın kıyafetleriyle ilgili yeni bir fikri var.
La division jouets a une nouvelle idée de poupée... pour aller avec notre ligne de vêtements enfants.
- Çocuklarınız mı var?
- Vous en avez?
Sizin çocuklarınız var mı?
Vous avez des enfants?
Bir yılı daha var, dolayısıyla çocuklarımızın bizi lüks içinde yaşatabilmesi için... daha uzun bir süre bekleyeceğiz.
Ce n'est pas demain que nos enfants nous feront une retraite dorée!
Çocuklarımın tıbbi yardıma ihtiyacı var.
Mes enfants ont besoin d'assistance médicale.
O çocuklar sınıf listesinde var mı?
Ces élèves sont sur vos listes?
Afedersin, Robo televizyonları başında bizi izleyen çocuklar için bir mesajın var mı?
Pardon, Robo... avez-vous un message à adresser aux enfants qui regardent?
Bazılarımızın çocukları bile var.
Possible anomalie dans la salle des machines.
Bu arada çocuklar yarın, odanızı toplamanız gibi bir ihtimal var mı?
Pourriez-vous par hasard ranger vos chambres, aujourd'hui?
Çocukların mı var?
Des enfants?
Senin boşa harcayacak dünya kadar zamanın olabilir, ama benim ilgilenmem gereken korkmuş çocuklar ve kadınlar var.
Vous avez peut-être du temps à perdre, mais moi, j'ai des enfants et des femmes effrayés à m'occuper.
Bakın, çocuklarım olduğu için söylemiyorum ama inanın bana, çok iyi insanlar. Bilmiyorum, sanki bir şey var. Öyledirler.
Ce n'est pas parce que ce sont mes enfants mais je vous le dis, c'est une satisfaction.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]