English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ö ] / Öküz

Öküz translate French

767 parallel translation
Bu öküz derisi.
C'est du boeuf.
Gerçek öküz derisinden.
C'est du vrai boeuf.
Sadece kağnılarımız var ve her öküz şahsen tanır beni.
On n'a que des charrettes ici et les bœufs me connaissent tous.
Bir kaç avcı gözetleme yeri hazırlayıp bir kaç öküz bağlayalım bu gece.
On va faire une cache et mettre des buffles comme appâts ce soir.
Önüne baksana sakar öküz...
Regardez où vous allez, gros bœuf maladroit.
Kibirli öküz, askerleriniz nerede?
Alors, grand boeuf, où est ton armée?
Kesilmiş bir öküz gibi orada öylece bıraktı onu.
Il lui a fendu le crâne, on se serait cru à l'abattoir.
Woolridge kardeş. Evet benim. Howthorne kardeş burada diyor ki 80 dönümlük arazisini sürmek için bir çift öküz tedarik edeceğin konusunda Onunla anlaşmışsın.
Monsieur Woolridge, monsieur Hawthorne dit que vous lui avez promis deux attelages de boeufs pour labourer une parcelle de 8 hectares.
Öküz koşumuyla vurduğumu söylemeyi unutmuş.
Je l'ai aussi frappé avec un joug à boeufs.
Çek şu ayağını gözümden, seni sakar öküz.
Enlevez votre pied de mon œil, grosse dondon.
Öküz müsaade etmezdi.
Le bœuf ne le permettrait pas.
Hasta bir öküz gibi böğürür Ayrıca çok da...
Elle beuglait comme un bœuf souffrant Elle était belle
Ortalama bir öküz 15 ya da 18 dolara satılıyor. Belki de daha fazla.
Donc, un bœuf moyen devrait rapporter au moins 15 $ par tête.
- Göreceğiz. İnatçı öküz seni, bir şeyler saklıyorsun.
Tête de lard, tu m'as fait des cachotteries!
Yakında bücür ve şişko olmaktan kurtulup iri yarı, uzun ve bir öküz kadar güçlü olacaksın.
- Au lieu d'être petit et gros... tu seras grand et costaud, et fort comme un bœuf.
Bir öküz ve inek.
Un taureau au nez camus et une vache.
Böğür bakalım, kendini bir şey sanan öküz! Bağır ki Saran, Gazze'den duysun.
Mugit, boeuf fanfaron, que le satrape t'entende de Gaza!
Dans etsin bu kör öküz!
- Que le boeuf aveugle danse.
Su haricinde bize lazım olan iki yüz öküz beş yüz domuz, yüz kintal tuz kırk ton un, on ton şeker, beş ton tütün, bir ton kahve kırk bin limonun suyu ve burada hiç şarap bulunur mu?
Il me faut de l'eau, 200 bœufs, 500 porcs, 100 quintaux de sel, 40 tonnes de farine, 10 de sucre, 5 de tabac, une de café, le jus de 40 000 citrons verts, et... y a-t-il du vin, de l'alcool?
Öküz de büyüktür.
Un bouf n'est pas petit non plus.
Kuzey veya güneyden sıkı bir hamle olursa Diaz ihtiyar bir öküz gibi yıkıIır.
Une poussée et Diaz tombe comme un toro estoqué!
- Sadece bir çift yaşlı öküz.
Deux misérables petites bêtes.
Hayır, sanırım istemediniz. Bir kaç öküz çalıp satacağınızı düşündünüz.
Tu croyais pouvoir me voler ces bêtes pour les vendre?
Carl-Adam, yani o öküz, gülerek demişti ki :
Carl-Adam... Carl-Adam, le gros boeuf, riait, il a dit :
At Harry, Ciğerdudak Louie Öküz Angie, Sosyete Max.
Harry the Horse... Liver Lips Louie... Angie the Ox, Society Max.
O günlerde gençtim ve bir öküz kadar güçlüydüm!
J'étais jeune à l'époque, fort comme un taureau!
Öküz gibi!
De vrais bœufs!
Aynı öküz ve koyunlara benzer şekildeymiş.
Il était... comme le bétail et les moutons.
Öküz arabasından başka ormanı geçebilecek bir şey yok.
Il n'y a qu'un char à bœufs qui puisse traverser cette jungle.
Okulun son yılında öküz gibi çalıştım.
Moi j'suis marié. Elle m'a mis le grappin en terminale.
İğrenç öküz!
Parasite!
Kadın değil, öküz gibidir.
Et je vous donne une petite somme pour vous établir..
Bir yılan yapmasaydı belki bir öküz yapardı.
Si ce n'avait pas été un serpent, ça aurait pu être un taureau.
Evet, aptal bir öküz gibi.
Oui, comme un crétin de bovin.
Sen git de öküz arabası sür!
Tu ne peux t'occuper que de vaches et de chèvres!
- Hey, seni koca öküz. Nereye gidiyorsun? - Oh, uh...
- Gros musclé, où tu vas?
Seni koca kafalı öküz! Ben onu senin için getirdim!
Idiot, je l'amenais pour toi.
Öküz gibi çalışsam, çok daha önce bitirirdim ama kendi cepleri dolsun diye maaşımdan keserlerdi.
J'irais deux fois plus vite si j'y mettais la gomme, mais ils réduiraient mon salaire, alors au diable!
Mahkum bir öküz gibi mi?
Comme un bœuf?
Evet, bir öküz kulağına benziyor.
Une oreille de taureau, on dirait.
Çok dışarı, çık! Öküz!
Sors de Ià, andouille!
Canımı yakıyorsun, öküz!
Tu me fais mal, sale brute!
Öküz.
Sale brute.
Ya da Öküz Hippolyte. Buralarda kapkaççılık yapıyordu.
Ou Hippolyte la Brute, il était pickpocket au marché.
Koca öküz mü?
Cette grosse brute?
- Ben, Öküz Hippolyte.
- Je suis Hippolyte la Brute.
Bir öküz grubundan daha kuvvetli ve sizi kollarına alma arzusundan dolayı uykusuz.
Il meurt d'envie de vous tenir dans ses bras.
Hâlâ öküz gibi kuvvetli görünüyor.
Il a toujours l'air fort comme un boeuf.
bana bir Bos taurus horrendus'u ( öküz ) anımsatıyor.
Oui, je sais, mon visage vous rappelle le "bos torus horrendus".
Öküz!
Compte sur moi!
Hayatın boyunca öküz kalacaksın!
Et toi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]