Öncelikle translate French
6,076 parallel translation
Evet, ama öncelikle, annesi sizinle tanışmak istiyor.
sa mère veut faire votre connaissance.
Öncelikle, kim bunlar?
D'abord, qui sont ces personnes?
Öncelikle birlikte zaman geçirmeyi seviyoruz.
Déjà, on aime passer du temps ensemble.
Öncelikle beni üç aydır tanıyorsun.
Pour commencer, on se connait depuis 3 mois.
Öncelikle, ona nasıl erişeceğiz?
Premièrement, comment y accède-t-on?
Yaptığınız bomba güç çekirdeğine yetişip onu yok etmek için yeteri kadar güçlü olabilir. Ama öncelikle oraya varmanız gerekli.
La bombe que vous construisez est peut-être assez puissante pour détruire la source de pouvoir, mais vous devez y accéder d'abord.
Ama öncelikle uyanmamız gerekiyor.
Mais avant, il faut se réveiller.
Öncelikle ana püskürtme sistemini vinç seviyesinde ayırmamız gerek.
Tout d'abord nous devons découpler le système d'injection principal au niveau du chantier.
Bekçi suçlu olabilir ama öncelikle bir İskoç.
La garde peut être coupable, mais ils sont écossais d'abord.
Sorun yeni yazılımda olduğu için öncelikle onu silmek ve... -... eski yazılımı indirmek uçakları yere indirmeye yetecektir.
La première étape est de le supprimer, et de télécharger ensuite le vieux logiciel, ça devrait suffire pour faire atterrir les avions.
Öncelikle, gece yarısı yemeklerinizde ortaya çıkmış olabilecek çöpleri toplayın.
Merci. Ramassez tous les déchets causés par votre festin de minuit ou autre...
Öncelikle hastalığını tedavi etmem gerekecek.
Je vais, euh... Je vais devoir traiter votre Gonorrhée d'abord.
Öncelikle, dün gece harikuladeydin.
Pour commencer, tu étais fantastique la nuit dernière.
Öncelikle, adam bandı nasıl alacak?
Tout d'abord, comment aurait-il pu avoir l'enregistrement?
Öncelikle yüzüme karşı bana yalan söylemedi.
Eh bien, pour commencer, il ne m'a jamais menti ainsi.
- Öncelikle ; ne olduğunu bilmek istiyorum.
Je veux d'abord savoir ce qu'il se passe.
Öncelikle geçen gece için özür dilerim.
Eh bien, d'abord, je suis désolé pour la dernière fois.
Öncelikle bu aptal bir oyun değil.
D'abord, la pièce n'est pas stupide.
Şey, öncelikle, bu olan şeylerin hepsi... hepsi bir ritme dayalı gerçekleşiyor.
Et bien, avant, ce qui s'est passé c'est que tout était à peu près basé sur une sorte de rythme.
Öncelikle trenleri ve belediyeye ait yerleri bulmalısın.
Vous devez vider les trains et les réseaux municipaux d'abord.
- Öncelikle bir İngiliz.
Elle est avant tout un sujet anglais.
Öncelikle, siz kimsiniz ve neden sürekli beni kaçırmaya çalışıyorsunuz?
Déjà, qui vous êtes et pourquoi vous voulez m'enlever.
Hayır, ona söylemediğin için sinirli. Öncelikle, onun tarafını tutuyormuşsun gibi geldi.
Un, on dirait que tu prends son parti, et deux, tu sais qu'il fait
Ama öncelikle Tara'ya yardım etmeye çalıştığın için teşekkür etmek istiyorum.
Mais tout d'abord je veux vous remercier pour avoir essayé d'aider Tara.
Öncelikle, iki tane var.
- Tu en as 3 autres. Ok, j'en ai deux.
Peki, öncelikle maske takıyorsa kim olduğunun bilinmesini istemiyordur.
Ok, tout d'abord, s'il porte un masque, c'est surement qu'il ne veut pas qu'on sache qui il est.
Öncelikle ülkemize olan hizmetlerin için teşekkürler asker.
Je puis lui parler et elle écoute. Tout d'abord, j'aimerais vous remercier pour vos services, soldat.
Öncelikle, sizin ve Charles'ın artık ailemizin bir parçası olduğunuz için ne kadar heyecanlı olduğumuzu söylemeliyim.
Et bien laissez moi d'abord vous dire à quel point nous sommes heureux que Charles et vous ayez rejoint notre famille.
Öncelikle buradaki kamerayı etkisiz hâle getirdiğimi söylemek isterim.
- Quelqu'un? Sachez que j'ai neutralisé le flux des caméras vidéo.
Öncelikle anne fetişim olsaydı, baskın, psikopat bir kadınla takılırdım.
D'une, si je tripais sur les mamans, je me taperais une dominatrice fêlée.
Ama öncelikle işe yerleri süpürerek başlayabilirsin.
Tu peux commencer par balayer le plancher.
Öncelikle, konsere gidemezsin.
Pour commencer, tu ne peux pas aller à un concert.
Tamam. Öncelikle, ben Leo'yu sevmiyorum.
Ok, mais premièrement, je n'aime pas Leo.
Öncelikle, bu olayın niye olduğu açısından bakarsak...
Alors... en ce qui concerne les causes de toute cette histoire...
Öncelikle, daha Temmuz ayında izin isteyemem.
Tout d'abord, je peux pas demander ça en juillet.
Öncelikle, geçmişimde akıllarda kalan birkaç kişiyi hatırlatmak istiyorum.
Tout d'abord, je tiens à vous rappeler tous les hommes remarquables de mon passé.
Öncelikle ev arkadaşı değiliz, sen misafirsin.
- Tu es mon invité.
Öncelikle erkekler eğlenmekten hoşlanan kadınları tercih ederler,... yani "kıvrılıp kitap okumaktan hoşlanırım," yerine "dans etmeye bayılırım." diyeceksin.
D'abord, les hommes préfèrent les femmes qui aiment s'amuser, donc pas de "J'aime lire" mais "J'aime danser".
Öncelikle düğüne sadece 1 hafta vardı.
D'une part, le mariage était seulement dans une semaine.
Öncelikle soruşturmanın bu aşaması bilgi toplamadır.
Au fond, cette phase de notre enquête consiste à trouver des faits.
Bu yüzden, öncelikle dürüst olmanı öneririm.
Donc, premièrement, je vous suggère d'être honnête.
Öncelikle, onun da seni sevdiğine dair bir işaret algıladın mı?
D'accord, premièrement, est-ce que tu as eu une indication quelconque qu'elle t'aime aussi?
Öncelikle, annen onunla görüşmeni istemiyor. Tamam mı?
Premièrement, Ta mère ne veut pas que tu la vois, ok?
Öncelikle göğsünün üzerinde, daha önce orta hat kesimi yapılmış.
L'incision de sa poitrine a été réalisé via une incision médiane avant.
Bu sistemde, Yetişkin akciğerlerini durumu daha acil, çocuklar olsa bile, öncelikle yetişkinlere veriyorlar.
Dans le système présent, ils offrent des poumons de donneurs adultes à des adultes, même s'il y a des enfants avec un besoin plus urgent.
Öncelikle yemek için Marcienne'ye gidiyoruz.
Eh bien, nous allons d'abord dîner au Marcienne.
Öncelikle, sahte diş ve göğüslüler arkadaşın oluyor.
D'abord, tu as ces nouveaux amis de la côte ouest avec des fausses dents et même des faux seins.
Öncelikle şu sesi çıkartan şeyi bulup susturmamız gerek.
D'abord nous devons arrêter ce bruit.
Öncelikle şu sesi çıkartan şeyi bulup susturmamız gerek.
D'abord nous devons arrêter ce bruit.
Tamam, öncelikle ameliyat başarılı geçti ikinci olarak da oraya gelmeni dahi istememiştim.
Et je voulais pas de toi là-bas.
Öncelikle, prenses değilim.
Bien sûr.