Öğleden translate French
7,008 parallel translation
Öğleden sonra Dekan Carnell ile konuştum.
J'ai parlé au doyen Carnell cet après-midi.
Toric'ın odasındaki DNA sonuçları en erken yarın öğleden sonra gelecek.
Demain, on devrait avoir les analyses de l'ADN dans la chambre de Toric.
Goldberglerde ise cumartesi öğleden sonra şu görüntüler yansırdı.
Alors qu'un samedi après-midi chez les Goldberg ressemblait plus à ça...
Öğleden sonrayı uyuyarak geçirdiğinizi sanıyordum.
Je croyais que vous dormiez tous tout l'après-midi?
" Sevgili oğlum bu öğleden sonra dede olduğum haberini aldım.
" Mon très cher fils, cet après-midi j'ai reçu la bonne nouvelle que je suis grand-père.
Ve bu öğleden beridir de cehennemde.
Il est en ébulition depuis cet après-midi.
Öğleden sonra baskısına yetiştirin.
Appelle pour l'édition de l'après midi.
Savcı davanın ortasında,... ve öğleden önce muhbir vizesini imzalaması için Tomas'a baskı yapıyor.
Le procureur est au milieu du procès et fait pression sur Thomas pour qu'il signe un visa de mouchard avant l'après midi.
Öğleden sonra içeceğimi düzenli olarak değiştiriyorum.
La même routine, tous les jours.
Gelmemize izin verin, biz de sizin için beş yıllık bir plan hazırlayalım. Ben de öğleden sonramı nasıl geçirsem diye düşünüyordum.
Nous vous donnerons notre plan sur 5 ans.
Ama bugün öğleden sonra kısıtlama emrini savunmak için mahkemedeydin.
Mais vous serez au tribunal cet après-midi.
Bugün öğleden sonra size muhtemelen cevabımı iletirim. Sakın unutma...
J'aurai une réponse à vous donner avant cet après-midi.
Öğleden sonra bekliyordum sizi.
Je ne vous attendais pas avant cet après midi.
Hayır, öğleden sonra geleceklerdi.
Non, ils ne sont pas attendus avant cet après-midi.
Bu öğleden sonra sahilde anma töreni olacak.
On va faire une cérémonie plus tard dans l'après-midi, sur la plage.
Baba, öğleden sonra dört oldu.
Papa, il est 4 heures de l'après-midi.
Benimle öğleden sonra buluşun.
Retrouvez-moi cet après-midi.
Zaman damgası, öğleden sonra 06 : 32.
Timing, 18 h 32.
Fotoğraf verilerine göre dün öğleden sonra.
D'après les détails de la photo, hier après-midi.
Hazır kart kayıtlarına göre şehir merkezindeki bir yerden her Pazartesi, Çarşamba ve Cuma öğleden sonraları latte satın almış.
Selon les relevés de sa carte de crédit prépayée, il a acheté un latté au même endroit tous les lundis, mercredis et vendredis après-midi.
Özür dilerim, rahatsız ettim öğleden sonra birisi misafir salonunuza bir şişe Krug Brut siparişi verdi.
Je suis terriblement désolé de vous déranger, mais... une bouteille de Krug Brut a été commandée à votre maison d'invité par un visiteur cette après midi.
Öğleden sonra uğramamı ister misin?
Voulez-vous que je repasse cette après-midi?
Öğleden sonra arayacağını sanıyordum.
Non, je pensais que vous deviez appeler cet après-midi.
24 Mayıs 1943. Yaklaşık olarak öğleden sonra 15 : 30 civarı.
Le 24 mai 1943, vers trois heures et quart dans l'après-midi.
Dr. Torres o öğleden sonra embolektemiyi gerçekleştirdi.
Le Dr Torres a effectué l'embolectomie cet après-midi-là.
Çörekler sadece öğleden sonra mı yeniliyordu?
Nous aurons du thé et des gâteaux. Mais les gâteaux ne se servent peut-être que l'après-midi?
Bağışlayın hanımefendi. Ben de gündüz derken öğleden sonrayı kast etmiştim.
Excusez-moi, je voulais dire un essayage l'après-midi.
İyi öğleden sonraları, Carol.
Bonjour, Carol.
Az önce Bay Shue'yla karşılaştım ve okuldaki teftiş yüzünden bu öğleden sonra gelemeyeceğini söyledi ama bizim oturup yarışma için yeni fikirler oluşturmamızı istiyor.
Je viens de voir M. Shue et il va être coincé dans sa classe pour le reste de l'après-midi pour quelque chose comme une inspection du conseil scolaire, mais il veut qu'on se voie pour qu'on bosse sur des idées pour les Nationales.
- Öğleden sonra odana getiririm.
- Je l'apporte dans ta chambre.
Tüm öğleden sonramı adamın cenazesinin yapıldığı Ermeni kilisesinde geçirdiğim için.
Je suis allé à l'église arménienne, où son enterrement a eu lieu.
Ayrıca, hapishanedeki sözüm ona motive edici konuşman öğleden sonra beşte bitmiş.
De plus, votre prétendue intervention à la prison a fini à 17 h.
Sanırım buraya öğleden sonra 3'te gelmenin sebebi tüm sabahı, yazdığım raporu okuyarak geçirmiş olman.
Oh, je suppose que tu vas partir à 03h00 l'après-midi parce que tu as passé toute la matinée à lire le rapport que j'ai rédigé.
- 15 Ekim öğleden sonra peki?
Et l'après-midi du 15 octobre?
- Evet, otel odamdaydım. - Öğleden sonra 3'de de mi?
- Oui, j'étais dans ma chambre d'hôtel.
- Sırf bu öğleden sonra üç başlık oldu.
Il y a aura trois - sujets de plus cet après-midi.
Bugün öğleden sonra yeni mobilyalarımızı getirtmiş olacağız.
On va avoir de nouveaux meubles apportés dans l'après-midi. CARY :
Öğleden sonra, Candy bana "sağ tık" diye bir şey gösterecekmiş.
Après le repas, Candy va me montrer quelque chose appelé le "clic droit".
Öğleden sonra da bu makale yayınlandı ve tüm ülkeyi kasıp kavurdu.
Oh, et... cette affaire est sortie dans les nouvelles cet après-midi.
Saat öğleden sonra 4'tü.
Il était 4h du mat'.
Bir öğleden sonra seni yüzmeye götürdüm.
Et je t'ai amenée nager un après-midi.
Bay Hanna, bu şanlı öğleden sonrası için size ne getireyim?
M. Hanna, que puis-je vous servir en cette somptueuse après-midi?
Öğleden sonrayı onunla geçireceksiniz.
Donc vous allez passer l'après-midi avec lui.
Alex öğleden sonra ziyaret edecek.
Tuez un flic et je pourrais plus jamais fermer l' il.
Eminim parkınız sizin için çok güzel olacaktır. Varlıklı arkadaşlarınız pazar günü öğleden sonraları yürüyüşe çıkar. Ama çalışan insanlar için, bu odadaki insanlar için, Şerif sizin tam aksiniz olan bu insanlar için, Bay Kephart, ölüm kalım meselesi.
Je suis sûr que votre parc sera très agréable pour vous et vos amis riches pour faire des randonnées le dimanche mais pour travailleurs, les hommes dans cette salle, shérif, les hommes qui ne sont pas comme vous, M. Kephart, c'est une question de survie.
Öğleden beri çalıyor yahu.
La vache... Elle joue depuis cet après-midi.
Öğleden sonra yaralılar oradan alınacaklar.
Les blessés seront amenés ici, cet après-midi.
Kuru temizlemeciye öğleden önce git.
Passer à la laverie.
Bir gün öğleden sonra, alışveriş yapmak için şehre gidiyordum, yolun yarısında cüzdanımı evde unuttuğumu fark ettim ve eve geri döndüm.
Un après-midi, je suis allée faire des courses en ville et à mi-chemin, j'ai réalisé que j'avais laissé mon portefeuille à la maison. Alors j'ai fait demi-tour.
Alex öğleden sonra ziyaret edecek.
- L'adresse de l'hôpital
Evet, öğleden sonra yaptıracağım.
Oui, je suis vraiment...