English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ü ] / Üssü

Üssü translate French

794 parallel translation
Deniz ötesinde... Savaş kartallarının yuvası. Sınırlar ötesinde bir amerikan hava üssü.
Outre-mer, le nid des aigles de guerre, un aérodrome américain à l'arrière.
Evet, efendim. Meşhur Victoire takımının üssü.
Oui, la base de l'escadrille Victoire.
Burası merkez üssü.
- Voici le P. C.
Diyelim ki Çin'e vardığımız zaman Japonlar üssü ele geçirmiş. O zaman ne yapacağız?
Et si les Japs ont pris la piste quand nous arrivons en Chine?
Japonlar üssü ele geçirmişse Çinliler size bunu bildiren bir sinyal geçecekler.
Lors de votre approche, les Chinois vous signaleront si les Japonais l'ont prise.
Bir kısmı dağdan inmek, diğerleri de kalıp köylere baskın üssü olarak burayı kullanmak istiyor.
Certains veulent rester dans la montagne. D'autres rester ici pour lancer des raids sur les villages.
Schofield Kışlası'ndaki piyade taburları üssü terk etti ve sahilde mevzilendiler.
L'infanterie de Schofield a installé des positions sur la plage.
- Evet, Nemo'nun üssü oradaymış.
- Oui, c'est la base de Némo.
Karaya çıkardıkları malzemeye bakılırsa burayı meteoroloji üssü yapacaklardır.
Cet équipement servira à installer une station météo.
İstersen üssü arayıp gemiyi arayıp onay istemelerini söyleyebilirim.
Je peux appeler la base pour qu'elle demande confirmation au bateau.
Biliyorsunuz hükümetlerimiz Kanada ve A.B.D bu üssü halkımızı ortaklaşa koruyabilmek için kurdu.
Vous savez que nos gouvernements, le Canada et les U.S.A., ont installé cette base pour protéger les habitants.
Herkesin bir fikri var ve hepsi de yeni hava üssü ile bağlantılı.
Chacun a sa propre idée, et toutes ont un rapport avec la base aérienne.
Benim tek bildiğim hava üssü buraya gelmeden önce her şey yolundaydı.
Ce que je sais, c'est qu'avant l'arrivée de la base, tout allait bien.
Yer üssü ve 40,000 feet yukarıdaki radar uçağının arasındaki radyasyonu büyük bir nükleer güce dönüştürebilecek ek bir cihaz icat ettim.
J'inventai alors un second appareil qui me permis de détourner une partie de l'énergie nucléaire transmise de la base à l'avion qui tournait à 12 000 mètres.
Yani üssü geçmiş olabiliriz.
On est peut-être au-dessus de la base?
Elbette, Akdeniz'de Marsilya'nın yakınında bir Fransız üssü.
La base française près de Marseille.
Güney İspanya'da Cadiz'de büyük bir Amerikan deniz üssü var.
Il y a une grosse base navale américaine dans le sud de l'Espagne, à Cadix.
Kaza eseri birkaç zaiyat vermek dikkatsizlik yüzünden bütün üssü kaybetmekten iyidir.
Mieux vaut quelques pertes accidentelles que de perdre toute la base par insouciance.
Borshov'un 7 mil doğusundaki füze üssü.
Complexe de missiles, 11 km à l'est de Borshov.
- Hayır, üssü kapatmış durumda.
- Non, il a bouclé la base.
- Balistik füze üssü.
- C'est un complexe ICBM.
Daha sonra da size üssü gezdiririm.
Puis, je vous ferai visiter la base.
Georgia Kıdemli Senatörü. Senatör Clark'ın üssü ziyaret ettiğinden haberdar değildim.
Je n'ai pas été informé qu'il ait visité la base.
- Broderick'in yeni üssü.
- Et aussi Broderick.
Deniz üssü olabilir.
C'est peut-être une base navale.
Yıldız-üssü 11'e hoş geldiniz.
Bienvenue sur la base stellaire 11.
Yıldız-üssü operasyonlar.
Poste de la base stellaire.
Yıldız-üssü operasyonlar. Enterprise, yeni talimatlar için hazır olun.
Enterprise, tenez-vous prêts à recevoir de nouveaux ordres.
Yıldız-üssü operasyonlar, Bay Hanson.
Le poste de la base stellaire, M. Hanson.
Yıldız-üssü'nden operasyonlara. Enterprise, talimatlar için hazır olun.
Enterprise, tenez-vous prêts à recevoir de nouveaux ordres.
Enterprise'dan Yıldız-üssü'ne.
Enterprise à base stellaire.
Yıldız-üssü, talimatlar alındı.
Base stellaire, ordres reçus.
Yıldız-üssü, cevap ver.
Répondez, base stellaire.
Yıldız-üssü Komuta Kademesi Kaptan Kirk'ü sağlık iznine ayırdı.
La base stellaire a mis le capitaine Kirk au repos.
Yıldız-üssü uzay mekiği büyüklüğünde bir cisim bizi izliyor.
Quelque chose nous suit. C'est de la taille d'une navette.
Yıldız-üssü uzay mekiği 1'den Enterprise'a.
Navette de la base 1 à Enterprise.
Yakıt durumu ne zaman Yıldız - üssü'ne geri dönmeye zorlar?
Combien de temps avant qu'ils ne doivent rentrer à la base?
Cestus III'teki kurulu üssü imha etmiş olan uzaylı gemisini takip ediyoruz.
Nous poursuivons le vaisseau qui a détruit l'avant-poste de Cestus III.
Tamir için Yıldız-üssü 11'de programda olmayan konaklama emri verdim.
J'ai ordonné une halte à la base stellaire 11 pour réparation.
Yıldız-üssü 11'in kumandan subayına tam hasar raporu sunuldu Kumandan Stone'a.
Un rapport complet des avaries a été remis au commandant de la base, le commodore Stone.
Enterprise Yıldız-üssü 11'in yörüngesinde. Tamir devam ediyor.
L'Enterprise est en orbite autour de la base 11 pour réparation.
Askeri mahkememdeki heyet subayları Yıldız-üssü 11'e geliyorlar.
Les juges de la cour martiale sont en route vers la base 11.
Kahramanlık ödülleri. İki defa yıldız-üssü Komutası sundu.
Deux fois décoré par Starfleet Command.
Yıldız-üssü Doktorlarından madalyalı.
Décoré par les médecins de Starfleet.
Yıldız-üssü 10 için rotaya girer misiniz, Spock?
Voulez-vous bien mettre le cap sur la base 10, M. Spock?
- Yıldız-üssü 12 için rota belirleyin.
- A vos ordres, capitaine.
Yıldız-üssü 12'ye, Gamma 400 yıldız sisteminde bir gezegen. Komuta mıntıkası orada bulunuyor.
La base stellaire 12, une planète du système Gamma 400, notre base de commandement de ce secteur.
- Yıldız-üssü 12'ye ulaşır ulaşmaz.
- Dès notre arrivée à la base 12.
- Yıldız-üssü 12 ile bağlantı kur.
- Contactez la base stellaire 12.
- Yıldız üssü 200 için rotaya gir.
- Cap sur la base stellaire 200.
Yıldız üssü Komutasından herhangi bir şey söylenirse derhal durdur.
Si Starfleet Command appelle, passez la communication.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]