Üsüdüm translate French
236 parallel translation
Çok üşüdüm.
Je suis frigorifié.
Rusya'da açIık çektim, üşüdüm, zulme uğradım!
Là-bas, je mourais de faim! J'avais froid! On me persécutait!
Biraz üşüdüm.
J'ai un peu froid.
İtiraf etmeliyim ki mösyö, çok üşüdüm.
Je dois avouer, monsieur, que j'avais froid.
- Sadece biraz üşüdüm.
- J'ai froid.
Hayır. Daha çok üşüdüm.
Là, j'ai surtout froid.
Ben, ben üşüdüm.
- J'ai... si froid.
- Hayır, üşüdüm.
- Non, j'ai froid.
- Sanki üşüdüm, Baba.
- Un peu, oui.
Çok üşüdüm, sonra birden ter bastı... ve halsizleştim.
J'étais glacée, puis brûlante, j'avais la nausée.
Bak, nasıl da üşüdüm.
J'ai froid aux bras.
- Birden üşüdüm.
- J'ai froid, d'un coup.
Böyle bir gecede üşüdüm. Garip değil mi?
C'est drôle, par une nuit comme celle-ci?
Ayakkabılarım çok ıslandı, üşüdüm, hastalanıp öleceğim.
Mes souliers sont trempés.
- Muhteşem, biraz üşüdüm ama.
Un petit rhume, peut-être, mais ce n'est rien.
Çekil, üşüdüm.
Viens, j'ai froid.
O kadar üşüdüm ki boynuma kadar buzlu suyun içindeymişim gibi hissettim.
Ça m'a gelé. Comme si de l'eau glacée me recouvrait le corps.
Bacağım ağrıyor, üşüdüm ve açım.
Je me suis fait mal, j'ai froid et j'ai faim.
Biraz üşüdüm.
Qu'est-ce que j'ai froid!
Çok üşüdüm.
J'ai terriblement froid.
Çok tuhaf, ama birden çok üşüdüm.
C'est curieux, je suis gelé tout à coup.
Tam ısınıyordum, tekrar üşüdüm.
Je commençais juste à me réchauffer.
Evet üşüdüm.
Tu n'as pas froid?
Çok üşüdüm.
Et j'ai très froid.
Ve sonra tekrar giyindim çünkü biraz üşüdüm.
Je me suis rhabillé parce que j'avais froid.
Takside çok üşüdüm.
Eliza, je grelotte ici.
Burası mı soğudu yoksa ben mi üşüdüm?
Il fait un peu frais, non?
Acele et üşüdüm.
Dépêche-toi, j'ai froid.
- Çok üşüdüm gerçekten.
- J'ai très froid.
Umarım çok fazla beklemeyiz, çok üşüdüm.
- Ce ne sera pas long, j, espère. J, ai froid. - Oui!
Battaniyeyle örtünüyorum, üşüdüm.
C'est moi, je bouge. Pourquoi? Que fais-tu?
- Gerçekten çok üşüdüm.
On se gèle, ce soir.
Biraz üşüdüm.
- et il fait frisquet.
O kadar üşüdüm ki kusacağım neredeyse
J'ai si froid que j'ai vomi.
Bak. Çok üşüdüm.
J'ai vraiment froid.
Gerçekten üşüdüm..
J'ai froid.
Hayatım boyunca üşüdüm.
J'ai toujours eu froid.
Onunla at bindim. Onunla birlikte terledim. Onunla birlikte üşüdüm.
J'ai voyagé avec lui j'ai sué et gelé avec lui j'ai fait la cuisine je me suis battu près de lui.
Çok uykum var ve çok üşüdüm.
Et puis, j'ai sommeil et j'ai froid.
Ben üşüdüm. Ne harika!
Merveilleux!
Seni beklerken çok üşüdüm...
J'ai eu si froid en t'attendant...
İliklerime kadar üşüdüm.
Le froid m'a saisi.
Aynı zamanda üşüdüm ve yorgunum.
Je suis aussi frigorifié et fatigué.
Evet, üşüdüm.
Oui, j'ai froid.
Paltomu getir Adelina, orada çok üşüdüm.
Mon manteau, Adelina! J'ai pris froid là-haut.
Eddie, Eddie, üşüdüm.
Eddie, j'ai froid!
Biliyorum. Çok üşüdüm.
Ce n'est rien, j'ai toujours été un peu frileuse.
Sadece biraz üşüdüm, soğuk soğuk terliyorum ve biraz da nefesim kesildi.
Ça va, je me sens juste un peu fébrile et un peu oppressée.
İliklerime kadar üşüdüm.
Je suis gelé jusqu'à la moelle.
Gölde yüzmekten dişlerin takırdıyor. Sabahtan beri burada oturuyorum. Çok üşüdüm ve de sıkıIdım.
Je suis là depuis ce matin, j'ai froid et je m'ennuie.
- Biraz üşüdüm.
- J'ai un peu froid.