Üzüldüm translate French
6,681 parallel translation
Sonra onunla tanışınca mutlu oldum ama sonra üzüldüm, çünkü öğrendim ki beni özlüyormuş.
Mais quand je l'ai retrouvé, j'étais triste parce-que j'ai vu que je lui avais en fait manqué.
- Onun için üzüldüm.
- Je suis désolé pour elle.
Dara düşmenin ne olduğunu bilirim ve çok üzüldüm...
Je comprends votre situation. Je regrette...
Yüzbaşı, dost olamayacağımız için çok üzüldüm.
Capitaine. Je regrette qu'on ne puisse pas être amis.
Uluslarımız arasında daha dengeli bir ilişki olmadığına üzüldüm.
Je suis déçue que nous fûmes pas capable de former une relation plus équilibrée entre nos nations.
Ve adamım, röportaj kaldırıldığı için üzüldüm.
Et, oui, mec, désolé d'entendre que l'interview est foutue.
Adama üzüldüm.
Il me fait de la peine.
Ailenin başına gelenlere çok üzüldüm.
Je suis navré pour tes parents.
Başınıza gelenler için çok üzüldüm... -... ama aslında...
Je suis navrée pour vos problèmes, mais la vérité c'est que...
Tanrım, Walker Çok üzüldüm.
Mon Dieu, Walker. Je suis désolé.
Bunu duyduğuma üzüldüm ama yine de senin yanında olacağım.
Et bien, Je suis désolé de l'entendre, parce que je serais de votre coté de toute manière.
Bunu duyduğuma üzüldüm.
Navré de l'apprendre.
Olanlara çok üzüldüm.
Je suis tellement désolé de ce qui est arrivé.
Bunu duyduğuma çok üzüldüm.
Je suis désolé de l'apprendre.
Bayan Crawley için üzüldüm.
Je suis désolée pour Mrs Crawley.
Buna üzüldüm, ama hiç şaşırmadım.
J'en suis désolé, mais pas surpris.
Ah, üzüldüm.
J'en suis désolée.
Babana üzüldüm.
Je suis désolé pour ton père.
Öldüğüne üzüldüm.
Je suis triste qu'il soit parti.
- Barbie'ye olanlara üzüldüm.
Je sais pour Barbie. Comment tu vas?
Duyduğuma üzüldüm.
Désolé de l'entendre.
Çok üzüldüm.
Je suis désolée.
Çok üzüldüm ama böyle daha iyi olmuş.
Je suis vraiment désolée, mais je crois que c'est mieux ainsi.
- İnanamıyorum, çok üzüldüm.
Mince, je suis vraiment désolé.
Aynı zamanda, gerçekten üzüldüm.
Et aussi, vraiment triste.
Dostum, üzüldüm senin adına.
Mec, je suis désolé.
Böyle düşündüğün için üzüldüm.
Je suis désolé que tu le prennes comme ça.
Sheila hakkında da üzüldüm.
Je suis aussi désolé d'apprendre pour Sheila.
Çok üzüldüm, Louis.
Je suis désolée, Louis.
Olanlar için çok üzüldüm Louis.
Je suis vraiment désolée pour ce qui est arrivé, Louis.
Jenna, çok üzüldüm.
Jenna, je suis désolée.
Çok üzüldüm.
Désolée.
- Karına olana çok üzüldüm.
Désolé pour ta femme.
- Ben de tayfanın saldırıya uğramasına çok üzüldüm.
Désolé pour l'attaque sur ton équipe.
- Bunu duyduğuma üzüldüm.
les principes. Désolé.
Rachel'ın bayılmasına üzüldüm,... ama onun müşterisine bir yükümlülüğümüz var ve bu satışı geri çekmiyorum.
Je suis désolée pour Rachel, mais notre obligation va à nos clients, et je ne vais pas retirer la vente.
- Bunu duyduğuma üzüldüm.
Désolé d'entendre ça, mec.
Shana için üzüldüm.
Je suis désolée pour Shana.
Ben de senin için üzüldüm.
Et je suis désolée pour toi.
Çok üzüldüm, Ali.
Je suis désolée, Ali.
David'in bize katılamamasına üzüldüm.
Je voulais juste que tu saches que tu peux me demander ce que tu veux.
Ondan haber alamadığın için üzüldüm.
Je suis désolé que tu ne l'aies pas su d'elle.
Babanın kalp hastası olduğunu duyduğuma üzüldüm.
Je suis désolé, j'ai appris pour le coeur de votre père,
Glen için çok üzüldüm. Oppenheimer'ın büro işlerini yürütüyormuş.
Il a pris un travail de bureau pour Oppenheimer?
Evet, tabii. Çok üzüldüm. Albay Hassan iyi bir adamdı.
Un incendie, causé par une catastrophique panne électrique.
Çok üzüldüm Stevie.
Je suis tellement désolée, Stevie.
Bunu duyduğuma üzüldüm.
Désolée de l'apprendre.
Sana yardım ettiğimi öğrendi ve bana stajyer işleri verdi ben de biraz üzüldüm ama şimdi iyiyim.
Il a découvert que je t'ai aidé, Et maintenant il me donne du travail para légal, et j'étais légèrement agacée, mais je vais mieux.
- Buna üzüldüm.
Désolé d'entendre ça.
- Çok üzüldüm.
- Je suis désolé.
Bunu duyduğuma üzüldüm Rebecca.
Ça me désole de l'entendre, Rebecca.