Üçe kadar sayıyorum translate French
19 parallel translation
Yumruk hâlâ elimde, üçe kadar sayıyorum yumruk çenene inecek.
Le poing est encore dans ma main, et à trois, il sera dans vos dents.
Fikrini değiştirmen için üçe kadar sayıyorum.
Tu as jusqu'a trois pour changer d'avis.
Simpson, dışarı çıkman için üçe kadar sayıyorum.
Simpson, tu as jusqu'à trois pour sortir.
Tamam, üçe kadar sayıyorum.
- Bon, à trois.
Arabadan in göt oğlanı, [br] üçe kadar sayıyorum...
Je compte jusqu'à trois.
Tamam üçe kadar sayıyorum.
Allez, on compte jusqu'à trois.
Şimdi, üçe kadar sayıyorum, elindeki silahı yere bırak. Bırakmazsan tanrı üzerine yemin olsun, o pislik kafanı yerinden uçururum. Bir!
Allez, donne-moi l'arme à trois ou je jure par le Saint Esprit que j'éclate ta putain de caboche.
Dinle, üçe kadar sayıyorum, dönmezseniz ateş ederim.
Ça marchera pas. Je compte jusqu'à 3.
Her gün sen uyurken ben gözlerimi kapatıp üçe kadar sayıyorum ve açtığımda uyanmış olmanı umut ediyorum.
Chaque jour, alors que tu dors, je ferme les yeux et je compte jusqu'à trois en espérant que quand j'aurai rouvert les yeux, tu te seras réveillé.
Bak üçe kadar sayıyorum.
- Ecoute. Je compte jusqu'à 3 et, je te préviens,
Hey, üçe kadar sayıyorum ona göre.
Tu as jusqu'à 3, bonhomme!
Şimdi üçe kadar sayıyorum.
Je vais commencer à compter.
Şimdi üçe kadar sayıyorum.
Je compte jusqu'à trois.
Çocuklar, üçe kadar sayıyorum. Bir, iki, üç!
Je compte jusqu'à trois!
Şimdi üçe kadar sayıyorum ve kapıyı çekiyoruz.
Maintenant, à 3 on le tire.
Pekala, üçe kadar sayıyorum.
D'accord. À trois. Un.
- O zaman bu sözünü yerine getirmen için... - Yapma! ... üçe kadar sayıyorum.
Dans ce cas, vous avez jusqu'au compte de 3 pour remplir votre promesse.
Otis, üçe kadar sayıyorum.
Otis, je vais compter jusqu'à trois.
Peki, üçe kadar sayıyorum.
Très bien.