English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ü ] / Üçünü

Üçünü translate French

475 parallel translation
Ayı deresinden ihtiyar Jarvis o üçünü, katırlarını deli gibi Kentucky sınırına doğru sürerken gördüğünü söyledi.
Le père Carter les a vus. Ils galopaient à fond de train vers le Kentucky.
Evet, üçünü de astık Şerif.
Et on les a pendus!
O üçünü iyi tanırım.
Je les connais bien, tous les trois.
- Elbette. Dün dörtte üçünü yüzdüm ve hiç yorulmadım.
J'en ai fait les trois-quarts hier.
Bir önceki gün dörtte üçünü yüzmüş.
Il avait si bien nagé la veille.
Beşinden üçünü dışarı çıkmaları için razı ettim.
J'en ai amené trois à me suivre.
Bu üçünü hatırlıyor musun?
Tu te souviens de ces trois-là?
Bay Bellows, şu üçünü aşağıya götür ve kabin anahtarlarını bana getir.
Emmenez-les, rapportez-moi les clés des cabines.
Şimdi de belli sayıda kibrit seçin ; hiçbirini, birini, ikisini yahut üçünü bir elinizle tutup yumruğunuzu sıkarak kapayın.
Placez-en un nombre, 0, 1, 2, ou 3... dans une main.
Bölgenin dörtte üçünü taradık.
Nous avons survolé au moins les 3 / 4 du secteur.
Biliyor musun, üçünü de çingeneler kaçırdı sanmıştım.
Je commençais à croire que les gitans les avaient tous tués.
Bu üçünü buradan çıkarmak için, şu üstü açık arabayı çekmemiz lazım.
Avec la décapotable impossible de les dégager.
Bay Buddy'nin atlarından üçünü almışlar.
Ils ont trois des chevaux de M. Buddy!
Üçünü Kaptan Ahab, üçünü de benim için alın.
Trois pour le capitaine Achab et trois pour moi!
Bir çok şeyi severim ama sadece üçünü söyleyeceğim :
Plusieurs choses, mais j'en aime spécialement trois :
Subaylarımdan üçünü, adamlarımdan altısını yardım etmeleri için bırakıyorum.
Je vous laisse trois officiers et six hommes pour vous aider à rassembler vos forces.
Peki siz hangi üçünü alırdınız?
Quels trois livres auriez-vous emportés?
Hikayelerinden üçünü okudum...
J'ai lu trois de vos nouvelles.
Ölsünler diye üçünü birden soktun!
Si vous en mettez trois, ils vont griller vifs.
Dönüş yolunda da diğer üçünü bağlarız.
On immobilisera les trois autres en revenant.
O üçünü kadınla takılırken gördüm.
Je n'ai rien fait d'autre que de marcher.
Peki efendim, üçünü de şimdi vagondan atıyorum.
Ils sont tous les trois tombés de voiture.
Neden üçünü de öldürmüyoruz.
Pourquoi ne pas les tuer tous les trois?
Muhafızlarımdan üçünü öldürdüler.
Ils ont tué trois de mes gardes.
- Git üçünü de çağır buraya!
Va les appeler, tous les trois.
Şunların üçünü de muayene edin!
Examinez-les toutes le trois!
Bunların üçünü de yanına al.
Prends ces trois hommes avec toi!
O üçünü bilmesen de olurdu.
C'est comme si vous n'aviez rien appris.
Serbest formlu metal kahve masalarını kaynaklıyordu üstlerine de bir cam parçası koyuyordu. Ona, "Bu üçünü kiralayacağım," dedim.
Il se trouve que Rick avait pensé à moi pendant l'audition de Voyager pour Malcolm Reed.
Bruno, üçünü de mi kastediyorsun?
- Bruno, vous dites que ces trois...
"onlari güya yakalayacaklarin elinden kaçmayi basardilar! " Missouri'de, Joplin'in sokaklarinda polislerle çatismaya girerek... " aralarindan üçünü katlettiler.
Depuis la bataille avec les forces de l'ordre à JopIin, au Missouri, et la mort de trois officiers.
Eğer Stavac, üçünü bir araya getirip konuşturmayı başarırsa formülü öğrenmiş olacak ve "en üstün silah" düşman eline geçecek.
Si Stavak réussit à s'emparer des trois hommes et à les forcer à parler, le résultat de ce qui est décrit comme "l'arme ultime" sera entre des mains ennemies.
Kalan altı kişiden en az üçünü öldürmeliyim.
Je dois tuer trois gars, sur les six survivants.
Ona öyle geliyor ki maksadın üçünü de tahttan mahrum etmekmiş.
Il a l'impression que tu entends les déshériter.
Bu çaputların üçünü daha yeni gördüm.
J'ai vu trois gabardines semblables récemment.
Bu üçünü gömmek için beni burada bıraktı.
Il m'a fait enterrer trois d'entre eux.
- Bu üçünü ne yapacağız?
- Que fait-on de ces trois-là?
Benim üçünü öldürmem gerekiyordu.
Je les ai tués tous les trois...
Dördünü planlamıştık ama üçünü değil.
Dont trois "accidents".
Lütfen, o üçünü bulun.
Trouvez les trois autres.
Doğru, üçünü de haklamış.
C'est bien ça, il les a tous tués.
Önce Stacey Bridges'i mi haklayacaksın? Yoksa üçünü de sen mi haklayacaksın?
Vous allez abattre Bridges, ou les trois?
Diğer üçünü tutacağım.
Je garde les trois autres.
Hedefin kim olduğunu bulamadığın için... üçünü de öldürmeye karar verdiğini sanıyoruz.
Nous supposons qu'à défaut d'avoir pu démasquer votre cible, vous avez décidé de tous les liquider.
Onların üçünü de, tam kaşlarının arasından mıhladı. Ama silahı bana O fırlattı, Jelly Roll.
C'est lui, il les a tous tués d'une balle.
Onu susturduktan sonra tek öğrenebildiğimiz... diğer üçünü kayalarda bir yerde bıraktığı.
On a réussi à la calmer, et elle a dit qu'elle avait laissé les autres sur le rocher.
Onların üçünü, sana kabalık ettikleri için şimdiden kovdum.
J'ai déjà congédié trois - Trois pilotes - Pour avoir été impolis avec toi.
Bu işin dörtte üçünü sadece senin uğruna yaptım.
J'ai subi les trois quarts de cette peine rien que pour vous.
İlk üçünü idare etmek zordur, sonra kolaylaşır.
Ça doit être une terrible responsabilité. Bien sûr. Mais quand tu as trouvé trois bons adjoints, les autres suivent.
Aslında üçünü!
Trois!
- Yükseldiğimde, üçünü indirmişti.
Et c'est lui qui attaquait! - Je remonte, il en avait déjà eu 3.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]