Inn translate French
146 parallel translation
- Belki de burada bulunmamınn nedeni de budur. - Öyle mi?
- Peut-être que je suis là pour ça.
Hazırlanınn! Gidiyoruz.
A cheval!
Kadınlarınn daha ne kadar ileriye gideceklerini merak ettim.
Je me demandai jusqu'où les femmes iraient.
Ulaşamadan donarak öleceğiz Gonji ınn.
Avec ce froid, on n'arrivera jamais vivant chez Gonji.
Yarınn sabah tekrar uğrayacağım.
Je reviendrai demain matin.
üzgünüm tek başınnıza gidemezsiniz. buraya nasıl geldiğimi sanıyorsunuz?
selon vous?
Yarınn değil. Şimdi.
Pas demain, maintenant.
Vınn! "O geçen neydi?" "Hayatındı, dostum." " Çok ani oldu.
Pfuit. "C'était quoi, ça?" "Ta vie, mon pote"
Sarhoş olmanınn nesi kötü?
- C'est si mal que ça d'être ivre?
- O trenin üzerinden vınn diye atladık.
On a juste volé par-dessus de ce train.
Yine de bu biletler, ön sıranınn tam ortası için.
C'est pas grave, ce sont des places au premier rang.
Sorunu, çoğaltıcılarınnın seçimlerini doğru yapmasını sağlayan ara yüze kadar takip ettik.
Il y a une interface qui achemine les sélections du synthétiseur vers les subprocesseurs adéquats.
Araştırmalar tüm vakalar sırasında orada bulunan tek Ullianlınn... Jev olduğunu açığa çıkardı.
Un seul des Ullians était là à chaque fois que les comas se produisaient.
- Ben de Fınn'e çok sevdiği Meksika çerezinden almak istiyorum, Dennis.
Et un paquet de ses chips mexicaines préférées.
Fınn, seni seviyorum. Bunu biliyorsun, değil mi?
Je t'aime, tu le sais?
Ve bu armutun parasınnı vermedim.
Et je n'ai pas payé cette poire!
Kahretsin! Canınnız cehenneme bağırsaklar!
Je donnerais tout pour plus avoir mal!
İnsanlar... yani bazıları... o parlak ışığın olduğuna inanır. Ve sen.. ah, arkadaşlarının, ailenin, akrabalarınn olduğu bir yerlere gidersin... senden önce ölen herkes oradadır.
Certains humains disent qu'au moment de mourir il y a comme une lumière et qu'on se retrouve avec tous ceux qu'on a aimés, sa famille et ses proches, et toutes les personnes qui sont mortes avant toi.
Moria'nınn etrafında her yıl zeki görünmeye çalışan biri oluyor.
Quelqu'un les passe en revue chaque année, c'est Moira qui juge...
- Geçen yıl sigortanınn hesabı neydi?
Combien leur a-t-on facturé, l'an dernier?
- Evet Gümrük binasınn mühendislik kodlarına ihtiyacım var.
Il me faut les codes du bâtiment des douanes.
- Johnson'ların evini mi dağıttınn?
C'est toi le papier toilette chez les Johnson?
Ve bi buz tabakasınn altında mahsur kalmışlardı, bazı bölümleri su basmıştı, makine bölmesi dahil.
Là ils ont été emprisonnés sous la glace. Plusieurs compartiments était submergés, y compris la salle des machines.
Biberon kapağınn şifresini buldum!
J'ai assuré avec le biberon.
evet, haftada üç kez diyalize ihtiyaç duyacak. Evet hayatınn geri kalanında.
Il lui faudra une dialyse 3 fois par semaine.
Oğlumun odasınnı dinliyorum.
J'écoute mon fils.
Charlie'yi kaçıranınn kimliği hakkında bir şey var mı?
OK, quelque chose sur l'identité du ravisseur de Charlie?
DNA'sı cinayet silahınn üzerindeydi.
Son ADN était sur l'arme du crime.
O halde sanrılarınınn doğasını anlamadan bir sonraki hareketini tahmin edemeyiz.
un certain délire. Tant que l'on ne connaît pas la nature de ce délire on ne peut pas prédire sa prochaine cible.
Muhtemelen çarpışmanınn etkisiyle saçılmışlardır.
Perdus au moment du choc.
Nerdeyse Sahachi'nn evine çarpıyordu.
La maison de Sahachi a failli y passer!
Söylentilere göre, Ruslar Riga'nn banliyölerini ele geçirmişti... ve Alman ordusu geri çekilmek zorunda kalacaktı.
Selon des rumeurs, les Russes étaient dans les faubourgs de Riga, et les Allemands battaient retraite.
Bizi ezmek istiyorlar, Almanya'nn büyüklüğünü ezmek istiyorlar. O büyüklüğü biz temsil ediyorduk, hala da ediyoruz.
On veut nous écraser pour anéantir Ia grandeur de I ´ allemagne que nous représentons.
Romero'nn sokaktaki satış işlerini Max Gren yürütür.
Le chef des opérations de rues des Romero est Max Green.
- Nn.. - - - N'oldu? Sorun ne?
Que se passe-t-il?
taşı bana ver ve ben de kolleksiyonuna Dünya'nnın hiç bir yerinde görmediğin nadide bir parça katayım.
Donnez-moi la pierre et je vous donnerai l'œuvre d'art la plus spectaculaire de votre collection.
Dax, geçici olarak Mr O'Brien'nn görevlerinden sen sorumlusun.
Dax, vous allez remplacer M. O'Brien jusqu'à nouvel ordre.
N2 mayınını mı kullanacaklar? !
Ils vont utiliser une torpille NN!
N2 derinliğinde meleği ve bizi yok edecekler.
Ils bombarderont l'Ange avec des bombes NN, et nous avec.
N2 hava mayınları da bir işe yaramadı.
Les missiles NN n'ont aucun effet.
Bütün 992 ve N2 mayınlarını tam merkezine bırakıcaz diğer Evalar At alanlarını aktive ettikleri zaman meleğin içindeki yeri devrelerle kuşatıp sonra dağıtıcaz.
On lâche nos 992 charges NN sur la partie centrale pendant que les 2 Evas restantes court-circuitent... la figure conceptuelle du corps de l'Ange avec leur A.T.Field.
Sonra da Nick, sonra Ni, sonra sadece "Nn." İnsanlar sadece "Nn" diyor.
puis Ni, et "Nn." On m'appelle "Nn."
Heyy, yaşasınn Delirmiş.
Que veux-tu manger?
Ai nn...
Ai In...
Düşünsene, durumun gereği, arada bir hıyarın biri mağaradan başını çıkarıp şöyle dese : Reçelin tanelerini seviyorum.
Mais bon, c'est normal que de temps en temps un c * nn * rd sorte la tête de sa cave et demande, "Hey, j'aime les pépins dans la confiture."
Bu da Tanrı'nn yarattığı her yaratıkta bir amacı olduğunu gösteriyor.
Ca prouve que chaque créature a son utilité sur terre.
La brea'nn kuzeyinden aitnc'ya dönüp sehir merkezine in.
Prenez La Brea nord, jusqu'à la sixième.
Ama santa monica'nn kuzeyinden la brea'ya girersek, tks tks.
Exact, mais sur La Brea, au nord de Santa Monica, c'est bondé.
Ya da basınn haberi olmalı.
- Ou aux journaux.
Bu kadar güzel gözlerin ve bu kadar güzel bir kase " nn olduğu için şanslısın.
T'as de la chance d'avoir de beaux yeux et un magnifique badunkadunk.
Çok güzel bir kase " nn var.
Vous avez un beau badunkadunk.