English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Irkçı

Irkçı translate French

2,070 parallel translation
Sınavlarınızdaki ırkçı yanlılık iddiaları konusunda kiminle konuşabilirim?
A qui puis-je parler des accusations de préjugés racistes concernant vos examens?
Ama ben ırkçı değilim.
Mais je ne suis pas raciste.
İkiniz de kaçık ve ırkçısınız.
Vous êtes trop bizarres et racistes.
- Düşün biraz. - Ya da ırkçı ninjalar.
Ou des ninjas racistes.
Ya da ırkçı ninjalar, evet.
Ou des ninjas racistes.
Ona orada ırkçılığın olmadığını söyle.
Dis-lui que I51-bas, le racisme n'existe pas
İster inan, ister inanma ama bu kasabada gerçek ırkçılar var.
Crois-le ou non, il y a de vrais racistes dans cette ville.
Yanlış anlama, ırkçılık yapmıyorum.
- C'est pas raciste.
Ortada başıboş bir fil var, buzlar erimeyecek, senin manyak ve ırkçı annen 20 dakika sonra etnik çocuklara konuşma yapacak. Ayrıca sen de sürekli buralardasın.
On a un éléphant en liberté, la glace ne fond pas, ta mère limite-raciste va parler à des enfants de la diversité dans 20 min et t'es apparemment toujours dans le coin.
Hayır, müşterilere karşı ırkçı davranamayız.
- On va pas faire de racisme.
Evet, tamam, bazen biraz ırkçı olabiliyor.
Même si parfois, elle est un peu raciste.
Bu son derece ırkçı.
C'est incroyablement raciste.
Şunu gönderdiğimiz düğünde gelinin babası ırkçı bir söylemde bulunmuş.
Aw. Ce mariée là papa, il porte un toast racistes.
Gece, ben Kama Sutra'daki o şeyi yapmaya çalışırken sen de eğlendin mi yoksa düşüncesizce ırkçılık mı ettim?
Cette nuit, vouloir essayer un truc du Kamasutra, tu l'as bien pris, ou ça faisait raciste?
Seni Hint restoranına getirmem ırkçı mı oldu?
C'est raciste, de t'avoir emmenée dans un restaurant indien?
Julius'u da aramıza almalıyız böylece ırkçı beyaz ortaklar gibi gözükmez.
Julius doit être mis au courant ça ne ressemblera pas à une croisade anti-noirs...
Sayın Hâkim, iddiamız müvekkilim hakkındaki takibatın ırkçı olduğu yönünde.
Nous pensons que le procès de mon client était raciste.
Bize göre, Bay McVeigh'in üyesi olduğu ırkçı- -
Et que M. McVeigh est membre d'un organisme raciste.
Çay Partisi mi ırkçı?
Le Tea Party, raciste?
Partide ırkçılar ya da radikaller var mıdır?
Des racistes ou extrémistes en font-ils partie?
- Demokrat Partide ırkçılar ya da radikaller var mıdır? - Var. - İtiraz ediyorum.
Y en a-t-il aussi dans le parti démocratique?
Demokrat Parti'de ırkçıların olup olmadığı sorusu ilgisizdir, Sayın Hâkim.
- Pardon? La question de savoir s'il y en a au sein du parti démocratique n'est pas pertinente.
Bu arada ırkçılık ve hokeyle ilgili bir parçam var.
A propos, en faisant un truc sur le racisme et le hockey.
Carmen çok sinsidir ve bu ırkçılık olmuyor çünkü hangi ırka mensup bilemiyoruz.
Carmen est fourbe. C'est pas raciste, j'ignore son origine.
Bu ırkçılık.
- C'est raciste.
Söylemeyi unuttum, bu küçük kanguru ırkçı.
J'oubliais, le petit kangourou est raciste.
Birine kızmak istiyorsan ırkçı birini bul
Ou les Pères fondateurs, des esclavagistes. Moi, je fais que mon boulot.
Tüm Avustralya Parlamentosu'nu koyun çalma, ırkçılık ve oğlancılıktan oluşan soytarılıklarınla gocundurmak planda yoktu yani.
Pas prévu d'offenser le Parlement australien avec vos bouffonneries anti-bélier, racistes et sodomites?
Garsonların ırkçı olmasına karşı yanımda yedek taşırım.
Je ramène toujours des réserves au cas où le staff du service serait raciste.
İkiniz de kaba, sahtekar ve ırkçısınız ve ikiniz de ıslak mendil hanedanlarından geliyorsunuz.
Vous êtes rude, trompeurs et raciste, Et vous deux, venez de la dynastie des lingettes.
Çok ırkçısın dostum.
- C'est raciste.
Git de nasıl ırkçı laflar ediyordu, bir sor.
Si tu avais entendu les épithètes raciales qu'il a prononcées.
Tek kollu bir adam ırkçı hâkim ile Scrabble oynuyordu yani?
Un manchot qui joue au Scrabble avec un juge raciste?
Neydi o söylediği ırkçı laf?
Qu'a-t-il dit de si raciste?
Henry basbayağı ırkçılığa bunamayı bahane gösteriyor.
Henry se sert de la démence comme excuse pour le racisme.
Bunamanın ırkçılıkla alakası yoktur.
- Rien à voir.
Beni ölmüş kız kardeşi sandı, ama ırkçı bir şey söylemedi.
Il me prenait juste pour sa sœur décédée.
Haddie, lütfen, annen ve ben ırkçı değiliz.
Haddie, allons, nous ne sommes pas racistes.
Hayır.Hayır.Onlar ırkçı değildir. ama ırkçı değiller.
Je suis noir? { \ pos ( 192,220 ) } Ils sont pas racistes. mais ils le sont pas.
- Bu ırkçı saçmalığı almayın.
- C'est des racistes!
"Bu ırkçı davranışı destekleyen her bir bayi sonuçlara katlanmak durumunda kalacaktır."
"Il y aura de sérieuses conséquences pour tous les revendeurs " qui supportent cette boisson raciste. "
Olayın sebebi ırkçılık mı?
- Aucun commentaire. - Est-ce un acte raciste?
Annem ırkçı!
Maman est raciste!
Sen bir ırkçısın!
- Non.
Göçmenlerin yaptıklarını kimsenin eleştirmeyeceğini söylüyorsan bu ırkçılığı tersine çevirmektir.
Regarde-moi quand je te parle.
Tsunamiler, savaş, depremler, yoksulluk, soykırım,... ırkçılık, açlık, çeteler...
Rentre chez toi, Tom.
Biraz ırkçı duruyor.
C'est un peu raciste.
Yine de ırkçı. Arıza kaydınız alınmıştır, Wichita'lı Steve.
C'est noté, Steve de Wichita.
- Ve ırkçı.
{ \ pos ( 192,230 ) } - Et raciste.
Ben ırkçı biri değilim
Si ça peut aider, j'ai couché avec vos semblables.
Klasik bir ırkçısın.. kadın avcısı.. boktan, işe yaramaz biri
ouvertement homophobe, ou tu ne t'aimes peut-être pas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]