English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ş ] / Şanghay

Şanghay translate French

210 parallel translation
- Şanghay Ekspresi daha kalkmadı, değil mi?
Le Shanghai Express est toujours à quai?
- Hayır, Madam. Şanghay'a bir bilet istiyorum, birinci mevki olsun lütfen.
- Un billet en première classe.
Şanghay Zambağı.
Sais-tu qui est à bord? Shanghai Lily.
- Şanghay Zambağı da kim?
- Qui est Shanghai Lily?
- Bana hiç Şanghay Zambağından söz edildiğini duymadığını söyleme?
- Tu n'en as jamais entendu parler?
Bu yaşlı demir yığınının Şanghay'a zamanında varamayacağına dair seninle bahse girerim.
Je vous parie qu'on ne sera pas à Shanghai à l'heure.
Bayım, izin verin size Çin'in bir iç savaşın ortasında olduğunu ve Şanghay'a varmamızın bile bizim için talih olacağını hatırlatayım.
Monsieur, je vous rappelle que ce pays est en guerre civile. Nous aurons déjà de la chance d'arriver sains et saufs. Joli caillou.
Adım Şanghay Zambağı olana kadar hayatımdan birden çok erkeğin geçmesi gerekti.
Il a fallu plus d'un homme pour transformer mon nom en Shanghai Lily.
Demek, o Şanghay Zambağı sensin.
C'est donc toi, Shanghai Lily.
Şanghay'da bir pansiyon işletiyorum.
Je dirige une pension à Shanghai.
En azından Şanghay Zambağı öyle. Yani Şanghay Zambağı bu trende mi demek istiyorsunuz?
Shanghai Lily est dans ce train?
Ama yan kompartımandaki bayanın Şanghay Zambağı olduğuna 1'e 100 veririm.
Mais je vous parie cent contre un que la dame d'à côté est Shanghai Lily.
- Şanghay Zambağı ha!
- Shanghai Lily! - Pari tenu?
Keşke öyle olsaydı. Maalesef Şanghay'a kadar gitmek zorundayım.
Malheureusement, je vais à Shanghai.
Niçin apaçık söylemiyorsunuz bayım, onun adı Şanghay Zambağı.
- Mais c'est Shanghai Lily!
Ne pahasına olursa olsun, Şanghay Ekspresini bu gece 12'de Te-Shan'de durdurun.
Stoppez Shanghai Express à tout prix. Ce soir. Minuit.
Şanghay'da bir süre kalacak mısın?
Tu comptes t'attarder à Shanghai?
Şanghay güzergahına giden Ekspres'e :
J'attends impatiemment ton retour à Shanghai.
Gerçekleri Şanghay'da bir kasanın içinde.
Les vrais sont à Shanghai, dans un coffre.
- Şanghay'da nerede kalacaksınız?
- Où séjournerez-vous? - Au Grand Hôtel.
- Şanghay'daydım.
À Shanghai.
Dün gece Şanghay Ekspresinden indirilen tutuklu benim sağ kolumdu.
L'homme qui a été débarqué du train, hier soir, est mon bras droit.
Yüzbaşı Harvey, Şanghay'a niçin gidiyorsunuz?
Pourquoi vous rendez-vous à Shanghai?
Ekselanslarının sorunu nedir, Şanghay'ın İngiltere valisinin?
De quoi souffre le Gouverneur général de Shanghai?
- Şanghay Ekspresi ele geçirilmiş.
Le Shanghai Express est arrêté.
- Şanghay Ekspresi mi? - Yüzbaşı Harvey'i rehine olarak ellerinde tutuyorlarmış.
Le Capitaine Harvey est leur otage.
Davetimin, Şanghay Zambağı'nı gücendireceği hiç aklıma gelmezdi.
Comment une telle invitation pourrait-elle offenser Shanghai Lily?
Şanghay Zambağı ıslah oldu.
Elle s'est amendée.
Güvenebileceğin birini, benimle beraber Şanghay'a yolla. Hemen gitmesine izin vermeniz için size öderim.
Faites-moi escorter à Shanghai, je paierai une rançon pour lui.
563 Umarım dönüş yolunda kendinizi fazla yalnız hissetmezsiniz ve Şanghay Valisi yeteneğinizden istifade eder. Bir kadına güvenen her erkek aptaldır.
Stupide est celui qui place sa confiance dans une femme.
Çinli bir kızla Şanghay Zambağı diye çağrılan bir kadın dışında herkes burada.
Il manque une Chinoise et une femme surnommée - Shanghai Lily.
- Çinli kız nerede bilmiyorum ama Şanghay Zambağı yukarıda bir yerlerde.
J'ignore où est la Chinoise, mais Shanghai Lily est là-haut.
Oh, bilemiyorum. Ama Şanghay Zambağı farklı bir yöne doğru yol alacakmış gibi görünüyor.
On dirait juste que Shanghai Lily prend le chemin des écoliers.
Şanghay Zambağı diye bilinen bayandan söz etmiyorsunuz değil mi?
Parleriez-vous de Shanghai Lily?
Kaybolan inançlarını eski yerlerine koyamam belki ama Şanghay'a vardığımızda sana yeni bir saat alırım.
Je ne peux rien pour tes illusions, mais je t'en offrirai une autre. Pas la peine.
Şanghay'a vardığımızda çok mutlu olacağım.
- J'ai hâte d'être à Shanghai.
Bay Carmichael, dün sizinle tanışma zevkine eriştiğimde Şanghay Zambağı hakkında şaşılacak derecede doğru bir teşhiste bulunmuştunuz ve şimdi bu görüşünüzü değiştirmenizin nedenini anlayamıyorum.
M. Carmichael, dès notre rencontre, vous m'avez fait un diagnostic des plus perspicace de Shanghai Lily. Vous n'avez aucune raison d'en changer.
Söylediklerinize bakılırsa belli ki Şanghay Zambağı'nın söylediklerine çok güveniyorsunuz.
Soit, vous accordez beaucoup de foi aux dires de Shanghai Lily.
Şanghay Ekspresi 4 saat rötarlı.
SHANGHAI EXPRESS QUATRE HEURES DE RETARD
Ah Şanghay ah, seni bir daha göreceğimi hiç sanmıyordum.
Ma vieille Shanghai, je ne pensais pas te revoir.
- Adınız H-U-Y F-E-I diye mi heceleniyor? Eviniz Pekin'de mi yoksa Şanghay'da mı?
- Êtes-vous de Pékin ou de Shanghai?
- Şanghay'a hoş geldiniz Bay Carmichael.
- Bienvenue à Shanghai, M. Carmichael.
Eğer Şanghay at yarışlarında bahis oynayacak olursanız...
Si vous aimez parier sur les canassons...
- Bir ipucu bizi Sidney'e çıkarıyor. Öteki Şanghay'a.
- On a essayé à Sydney et à Shanghai.
Buradan Şanghay'a kadar balıkçılıktan bahsedebilirim.
Je pourrais en parler jusqu'à Shanghai.
Bana Şanghay'ı bağla.
Passez-moi Shanghai.
Sırf seni İngiltere'ye götürmek için Şanghay'a bir kruvazör yolladılar.
Un navire envoyé à Shanghai pour te ramener en Angleterre.
Batıya doğru gidiyoruz, ama Şanghay doğuda.
Nous allons vers l'Ouest, et Shanghai est à l'Est.
Şanghay yakınlarında değiliz.
On n'est pas près d'arriver à Shanghai.
Şanghay'a dönmeni sabırsızlıkla bekliyorum.
Dis-moi s'il faut envoyer la voiture te chercher à la gare.
Şanghay'a niçin gidiyorsunuz?
- Pourquoi ce voyage?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]