English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ş ] / Şantaj mı

Şantaj mı translate French

769 parallel translation
- Şantaj mı? - Duydun beni.
Vous m'avez entendu
- Mesela şantaj mı?
- Pour le chantage?
Whitey ona şantaj mı yapıyordu?
Donc, Whitey la faisait chanter?
Şimdi de şantaj mı?
Des menaces?
- Sen, karınla şantaj mı... sen...
- Faire du chantage avec marthe...
Mesele ne, şantaj mı?
Affaire de chantage?
- Şantaj mı?
- Chantage?
Sophie'ye şantaj mı?
Ça devait l'agacer.
Şantaj mı?
Chanter?
Şantaj mı bu?
C'est du chantage!
Şantaj mı, değil mi anlarız.
Nous saurons vite si c'est un chantage.
- Evet. Biri onun eşcinsel olduğunu öğrendi ve ona şantaj mı yaptı?
Sachant qu'il était inverti, quelqu'un l'a fait chanter?
Şantaj mı?
Chantage?
Sizin kararınız, ama bana onlarla kurban olma hakkımın verimesini istiyorum. " diyerek çağrıda bulunması gerçekten şantaj mıdır?
C'est votre prérogative, mais accordez-moi le privilège d'être massacré avec eux "?
Sadece aklım almıyor. Bir kadın kendini pencereden atarsa ya da bir adam beynini dağıtırsa, şu banka müdürünün yaptığı gibi şantaj mektupları pek yararlı olmaz.
Mais ça rapporte quoi, quand une femme saute du 4e ou qu'un type se tire une balle, comme ce banquier?
Diyelim ki buna razı oldum... ve diyelim ki Bay Sande... günün birinde size şantaj yapmayı kafasına koymayacak... ya başka bir ekip buraya gelip sırrınızı keşfederse?
Même si j'y consens, et en espérant que M. Sande ne te fera jamais chanter, quelqu'un d'autre peut découvrir ton beau secret!
Şunu da söyleyeyim ki, Favell, şantaj, bir meslek sayılmaz ve sana tuhaf gelse de, kendi dünyamızda onunla nasıl başa çıkacağımızı biliriz biz.
Nous savons y faire face dans ce pays.
Ama bir zengini sağıyor olsaydım Barrow da bana şantaj yapsaydı...
Si j'avais un ami riche et qu'on me faisait chanter,
Sanırım şantaj diyorlar.
- Si... pour faire chanter Stephens.
Patrona şu pis "şantaj" kelimesini kullandığım için özür dilemek isterdim.
Je suis même prêt à pardonner à votre patron le sale petit mot de chantage.
Birisine şantaj yapmaya, eğer bu kişi Dimitrios ise, varım. Ama para paylaşımında yoğum.
Voyez-vous, je suis tout à fait préparé à faire chanter une personne si cette personne est Dimitrios, mais je ne suis pas préparé à en partager les profits.
Şantaj için birilerine koz verme alışkanlığım yoktur bay Marlowe.
Je ne me prête pas au chantage.
Manda için seni bulsaydım artık şantaj yapmaya değmezdin.
Fini le chantage si je vous retrouvais pour Moose.
Şantaj olduğunu söylediler.
On m'a dit un chantage.
Şantaj yaptığını bakışlarından anlamadın mı?
Tu n'as pas vu le mot "chantage" dans ses yeux?
Karen'a şantaj yapıp Cora rolünü kapmak için adımı kullandın.
Vous m'avez utilisé pour obtenir le rôle de Cora.
Size hiç şantaj yapıldı mı Bay Smith?
Vous a-t-on déjà fait chanter?
Bu bana şantaj gibi geldi.
Ça m'a tout l'air d'un chantage.
Çatlağın biriyle uğraştım. Önce kostümcü rolü oynadı sonra da dedektif olup şantaj yaptı.
J'ai eu affaire à une folle, habilleuse, détective, puis maître chanteur.
Swann'ın buraya gelip ona şantaj yapmasını ben mi planladım? Hayır.
Pour la faire chanter?
Onu Swann değil de ben çalmışım. İki şantaj notunu da ben yazmışım.
La lettre de M. Halliday, c'est moi qui l'aurais volée et j'aurais été l'auteur du chantage!
- Sanırım bana şantaj yapıldı.
- Il m'a fait du chantage.
- Biliyorsun, başta farklı birşey olacağını sanmıştım. Bana şantaj yaptığını sanmıştım.
- Au début j'ai cru... que vous vouliez me faire chanter.
Günah çıkarma kabinindeki sırları şantaj için kullandınız mı?
Avez-vous pratiqué le chantage sur vos paroissiens?
Ama Teğmen Roget o gece devriyesinde Lejeune'u öldürdü... sonra da bana sessiz kalmam için şantaj yaptı.
Roget a tué Lejeune et il m'a fait chanter pour que je me taise.
- Bana şantaj mı yapıyorsunuz?
Essaieriez-vous de me faire chanter?
Şantaj mı?
Du chantage?
Sonra da benden daha fazla para istedi. - Haftada 20 florin daha fazla. - Şantaj.
Puis il m'a demandé 20 guilders de plus par semaine.
Bu resimler boşanma mı, yoksa şantaj için mi?
Des photos pour un divorce? Un chantage?
Ayrıca bilirsiniz, bayım, tüm şantaj vakalarının % 90'ının eşcinsel bir kökeni var.
Et vous savez que 9 chantages sur 10 ont une origine homosexuelle.
Şantaj, kurbanıyla işbirliği yaptığımız zaman en basit suçtur.
Notre tâche est aisée si la victime se confie.
Bana şantaj yapmaya çalıştığını düşündüm. Onunla konuşmadım bile.
Croyant à un chantage, j'ai refusé de le voir.
Biancofiore, yardımına ihtiyacım var. Birine benim için şantaj yapar mısın?
Aide-moi à faire chanter un type, tu veux?
Ayrıca ben o yazıları şantaj yapma fikri ile yazmadım.
Ça, je sais faire! Et cette date-là pour moi...
Sanırım Bay Ffolly Hardwicke bu dolandırıcılığı fark etti, Compton da öyle ve böylece suç listesine şantajı da ekledi.
je pense que M. Ffolly Hardwicke est tombé par hasard sur cette escroquerie, ce qui a fait que Compton, a alors ajouté à sa liste de crimes, le chantage.
Yani şantaj yaptığı kişi ona parayı getirdi, onu öldürdü, pansiyoneri duyunca da panik içinde kaçtı mı?
Ainsi celui qu'elle faisait chanter a apporté l'argent et l'a tuée, puis entendant le locataire, le laissa et parti dans la panique?
Bir İngiliz tarafından Mozart ezgileriyle şantaj yapıldı bana.
Un Anglais m'a fait chanter sur un air de Mozart.
Bir daha şantaj yaparsan, seni malikaneden kovarım.
Cesse ton chantage, ou je te jette à la rue!
Rossi sana yaptığı gibi bana da aynı şekilde yıllardır şantaj yapıyor!
Ross m'a fait chanter comme il vous fait chanter!
Bana şantaj yapmak istiyorsun ama yanlış kişiyi seçtin!
M'opprimer! Ça ne prend pas!
"Şu halde bu bir şantaj," öyle değil mi, Bay Wilson?
"Donc maintenant c'est du chantage", M. Wilson?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]