17 yaşında translate Portuguese
773 parallel translation
17 yaşında, o bir öksüz... ve çokten evlenmiş olmalıydı.
Tem 17 anos, é órfã... e já devia estar casada.
17 yaşında, birinci derece hırsızlık.
Aos 17 anos, roubo de primeiro grau.
Norma Desmond 17 yaşında genç bir kızken, günümüz gençlerinden çok daha yürekli, akıllı ve iyimserdi.
Não a conheceu quando era uma rapariguinha adorável de 17 anos, com mais coragem, espírito e coração do que qualquer outra.
17 yaşında bir öğrenci ile işi pişirmiş!
Envolveu-se com um rapaz de 17 anos.
Hatta sonunda, hayatıma 17 yaşında bir çocuk girdiğinde biri okul müdürüne şunu yazdı :
Até, afinal, a um rapaz de 17 anos. Alguém escreveu ao director.
17 yaşında evi terk ettim.
Saí de casa aos dezassete.
16-17 yaşında olsa Tennessee'de evlenebilirdiniz.
Se ele tivesse 16, poderiam casar-se no Tennessee.
Daha 17 yaşında olduğum için ucuz kurtuldum.
Mas eu saí mais cedo porque tinha apenas 17 anos.
Bir kaç veledin karısını hırpalaması 17 yaşında olmayı suç yapmıyor!
Só porque uns miúdos bateram na tua mulher numa passadeira... não é crime ter 17 anos!
- Ben 17 yaşında iken...
- Quando eu tinha 17 anos...
" 17 yaşında, para pul peşinde koşar insan
" Aos 17, muitos procuram a sorte,
17 yaşında bir çocuk biraz önce Asa'nın evine girdi.
Um garoto de 17 anos entrou na casa de Asa.
17 yaşında ve neredeyse üç metre.
Dezassete anos e pareces um poste.
17 yaşında kocasını terk etti
Aos 17 anos deixou o marido
Lara 17 yaşında.
A Lara tem 17 anos.
Oğlan 19, kız da 17 yaşında.
Ele com 19, e ela 17.
- Charlie henüz 17 yaşında.
- O Charlie tem 17 anos.
17 yaşında.
Tem 17 anos.
Ama, ne yaptığını bilmeyen 17 yaşında bir çocuğu asmak.
Mas enforcar um miúdo de 17 anos que não sabia o que estava a fazer.
Hayat boyu 17 yaşında kalamazsın.
Não terá 1 7 anos pra sempre.
17 yaşında evlat edinmezsin.
Aos 17 anos não se é adoptada...
İlk filmini oynağında 17 yaşındaydı liseden mezun olduğu gece yaşlı bir adamla evlendi ve adam onu sevmiyordu.
Fazia de adolescente. Tinha 17 anos. Casa-se na noite em que termina o liceu, com um homem mais velho, que não a amava.
Ama 17 yaşında, herhangi bir maden tecrübesi bulunmayan, gençler, problemi çözmeye yetmedi.
Mas rapazes de 17 anos, sem experiência nas minas, não conseguiam resolver o problema.
Umuluyordu, ama kim düşünürdü bazı ülkelerde hala 17 yaşında olan bu 45 yaşındaki 2.80'lik cücenin gerçekten...
Quem pensaria, embora muitos o esperassem, que este notável homem de 45 anos, um anão de 2,80 metros, que ainda tem 17 anos em algumas partes do mundo, alguma vez fosse...?
Çok. Bak, bu çocuk 17 yaşında.
O miúdo tem 17 anos.
Aslında 17 yaşındayken, bir çocukken evet...
Só uma vez, quando tinha 17 anos, ainda era um garoto.
Ama 17 yaşında.
Mas tem 17 anos.
17 yaşında olduğum için beni ciddiye almayacaksın.
Não me levas a sério, só porque tenho 17 anos.
Tabi ki hazır. 17 yaşında.
Claro que está. Tem 17 anos.
Donald Andrews, 17 yaşında, Foxhaven doğumlu... dün gece yerel çocuklar ve askeri öğrenciler arasında çıkan tartışmada aldığı bir yara sonu ölmüştür.
Donald Andrews, 17 anos, de Foxhaven, faleceu ontem à noite em resultado de um ferimento de bala... - Deus, o miúdo foi-se, não é?
- Bu 16 yaşında olan, ve bir de şu 17 yaşındaki mi?
- Este com 16 anos e aquele com 17?
Kurbanımız 17 yaşında ve Maria Alboreto.
A vítima era María Alboreto de 17 anos.
Abraham, daha 17 yaşında.
Abraham, ele tem apenas 17 anos.
17 yaşında araba ruhsatı çıkarmak zor.
Registar um carro com 17 anos já é outra coisa.
17 yaşında bir kızımız var.
Temos uma filha de 17 anos.
Evlat edinmek istediğim 17 yaşında Koreli bir kız var.
Gostava de adoptar uma coreana de 17 anos que não largo de vista.
Sancağım o kalenin tepesinde dalgalandığında daha 17 yaşındaydım.
Aos dezassete anos hasteei a minha bandeira naquele castelo.
Daha 17 yaşında.
Ela só tem 17 anos.
17 yaşında, bayan.
Mulher de 17 anos.
O 17 yaşında.
Ela tem 17 anos.
İyi ki öyle. 1 7 yaşında harika oluruz.
Ainda bem. Somos os maiores, aos 17.
Ayrıca ben onyedi yaşında değilim.
Além disso, não tenho 17 anos.
Kaç yaşında, 17 mi?
Quantos anos tem ele, 17?
Şu anda 1 7 yaşında olmalı.
Penso que ele deve ter cerca de 17 anos.
Kaç yasında dersin? 16 mı, 17 mi?
Qual sua idade, 16?
Henüz 17 yaşında.
Apenas 17 anos.
Michelangelo, 1 7 yaşında "At Binicilerinin Savaşı" nı yaptı.
As 17 anos, ele criou a "Batalha dos Centauros".
Güçlü biri. Dişlerine bakılırsa ya 17, ya da 18 yaşında.
Este é dos fortes. 17 ou 18 anos pela sua dentição.
17 yaşında.
Tem 17 e vai fazer 18.
Belki 17, belki de 16 yaşında.
Talvez 17 ou 18 anos.
Sen 17 yaşında mısın?
Tens 17?