1820 translate Portuguese
19 parallel translation
1820'de muhafız alayındaki işimden istifa ederek affedilmez bir günah işledim.
Em 1820, cometi o imperdoável pecado de me demitir do posto na Guarda Real.
Yıl 1820 Henüz patlak vermemiş Kuzeybatı terörü içinde kürk tuzakçılığıyla iki yıl sonunda Kaptan Henry'nin Yolculuğu tamamlandı.
Corre o ano de 1820. A expedição do capitão Henry caçara peles durante dois anos no inexplorado território do Noroeste.
1820 yılının hangi müzik döneminin başlangıcı olduğu söylenir?
Que era musical se diz ter começado em 1820?
Yani, sen daha yeni hayatını kaybettin ve biz sana 411 gibi muamele yapıyoruz.
Quer dizer, perdeste a tua vida, e nós estamos a tratar-te como o 1820.
Nitekim bu konuda en ünlü örnek, uh, 1820'de.
De facto temos um famoso exemplo de 1820.
Chuck Dittmer, 1820 Foreman Caddesi.
Chuck Dittmer, 1820 Foreman Avenue.
Eğer bir şeye ihtiyacınız olursa... beni arayacağız numara... 1 - 8 - 2 - 0.
Se precisares de qualquer coisa, liga para a extensão 1820. - Está bem.
1820 numarası sana bir şey ifade ediyor mu?
O número 1820 significa alguma coisa?
- Elini kaldır. - 14.000'de, yaklaşık 1820'lerden.
Levanta a mão.
Teklif şu anda 16'da.
Dão-me 16 mil dólares, por um Galliano de 1820.
Sorun ne k... 411'i arayın!
O que se passa... Liguem ao 1820!
Valinin altın karşılığında, arkada bırakılan vampir pisliklerini temizlediğini hatırlarım.
NOVA ORLEÃES, 1820 Lembro-me de como o Governador bêbado e idiota escondia os nossos pecados de vampiro por ouro.
Bu marazi kasaba geleneği teması kapsamında 1820'lere geri dönüyoruz. O zamanlar herkes kolera konusunda o kadar paranoyaktı ki bazen kişiyi ölüm vakti gelmeden kısa bir süre önce gömerlerdi.
Bem, falando do tema da tradição citadina macabra, remontamos a 1820 quando todos estavam tão paranóicos com a cena da cólera que de vez em quando enterravam um corpo um pouco antes do tempo.
- 1820'lerle devam edelim.
Vamos saltar para 1820...
Dürüst olmak gerekirse bu meyhane 1820'den beri burada ve...
Sinceramente, este bar existe desde 1820 e...
On yedi ameliyathane, 45 soyunma odası, bin sekiz yüz yirmi park alanı, bir helikopter pisti.
Dezassete salas de operações, 45 salas exclusivas para o pessoal, 1820 lugares de estacionamento e uma estação para helicópteros.
En eski kayıt 1820 yılına ait, çılgınca gelebilir ama daha da eskiye gitmem gerek.
O registo mais antigo é de 1820, mas por muito louco que pareça, tenho de recuar ainda mais.
Artık 1820'lerde değiliz.
Não estamos em 1820.