English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ 1 ] / 192

192 translate Portuguese

170 parallel translation
Ben kanal 192'den Kibbee.
Aqui é o Kibbee, no tunel 192.
Tekrar ediyorum, 192'den Kibbee, 1 200 metre oldu.
Repito : Kibbee, no 192. Percorremos 1.2OO metros, e não vimos nada.
Bununla birlikte 192,70 dolar oldu.
E, com mais esses, dà US $ 192,70.
Onuda biliyorum. 192'yi gösteriyor.
Também sei isso. É de 192.
Bu 192 savaş başlığı demek, Coffey.
Isso são 192 ogivas, Coffey.
1958'den beri, bir saniye sezyum atomunun 9,192,631,770 radyasyon devrine eşdeğer olarak tanımlanmıştır.
Desde 1958, o segundo foi definido como o equivalente a 9 biliões, 192 milhões, 631 mil, 770 ciclos radiactivos de um átomo de césio.
Bu çekişme yarışın sonuna kadar sürecek gibi görünüyor.
Cronometrámo-lo a 192 milhas por hora.
"192 Amerika" nın Keşfi " "177 Bağımsızlık İlanı" "190 Ağaç Kesildi"
"1492, Descoberta da América 1930, Abate da árvore"
343 sayılı uçak, yaklaşık 192 km sonra hava sahamızda.
Voo 343 da Oceanic a 200 Km da linha de segurança.
"Ülkemiz bir bahçedir " Ülkemiz bir bahçedir
192.222 ) } O nosso país é um jardim 193.111 ) } O nosso país é um jardim
Yaklaşık olarak 210, 220.000 km / s ediyor.
192.000, 224.000 quilómetros por hora, ou coisa parecida.
- Bir dokuz iki.
- 192. - 192.
Apartmanı ilk aldığımız zaman, sadece 192 kiloydu.
Quando ele comprou o apartamento, ele pesava uns meros 191 quilos.
Çakmaktaki parmak izleri kendisine ait.
As impressões no isqueiro são dela própria 192 00 : 15 : 12,177 - - 00 : 15 : 14,441 Determinámos foi suicídio
Linder'in boyu 192.
O Linder era forte.
191, 192, 193, 194.
191, 192, 193, 194.
Turk sen de 192.
- Turk, 192. - É assim que fazemos.
192 cm.
- 1,90...
Yani Bing, Kirby varken, geçen sene 192 kere adım geçti.
Bing, no ano passado, chefiado pelo Kirby, assinei 192 peças.
Evet. 3-192 zırhlı birliklerdeydik.
Fizemos parte do Regimento 3-192.
- Siz de mi 192'nci birlikteydiniz?
- Também serviu no Regimento 192?
- O da mı 192. Birlik'teydi? Evet.
- E pertencia ao Regimento 192?
{ \ pos ( 192,220 ) } Yanımda debelenmeni koltukta yatmana tercih ederim.
Prefiro que andes às voltas ao meu lado do que no sofá.
{ \ pos ( 192,190 ) } Bu... { \ pos ( 192,210 ) } alışkanlığa dönüşüyor.
Isto... Já passaram umas três semanas desde...
{ \ pos ( 192,210 ) } Ne kadar zaman?
Quanto tempo?
{ \ pos ( 192,210 ) } Satıcıdan haciz listeleri geldi dün gece.
A lista de retomas já chegou do fornecedor ontem à noite.
{ \ pos ( 192,180 ) } Ne?
O que se passa?
{ \ pos ( 192,180 ) } Yok birşey.
Nada.
{ \ pos ( 192,210 ) } Lastiklerime hava bastıracaktım.
Fui encher os pneus. E lembrei-me de vir ver como estavas.
{ \ pos ( 192,210 ) } Ben iyiyim.
Estou bem.
{ \ pos ( 192,210 ) } Yüzün iyileşiyor.
A cara está melhor.
{ \ pos ( 192,210 ) } Her zamanki gibi güzel.
Bonita como sempre.
{ \ pos ( 192,210 ) } Sağol şerif.
Obrigada, chefe.
{ \ pos ( 192,220 ) } Burada ne yapıyorsun?
O que estás aqui a fazer?
{ \ pos ( 192,220 ) } Clay Morrow tarafından ziyaret edildim { \ pos ( 192,220 ) } "koruma" parası almaya çalışıyordu.
Acabei de ter uma visita do Clay Morrow a tentar extorquir dinheiro para protecção.
Seçeneklerimizi tartışmak için iyi bir zaman { \ pos ( 192,220 ) } olduğunu düşündüm.
Achei que seria uma boa altura para restabelecermos contacto, para avaliar as nossas opções.
{ \ pos ( 192,220 ) } Olası mahkumiyetler için kirli çamaşır listesi.
Uma longa lista de potenciais condenações.
{ \ pos ( 192,220 ) } Etrafa öylece fotoğraflar ve DVD'ler saçıp da bir şeyler olmasını umamam.
Não posso andar por aí a acenar com fotografias e DVDs e esperar que vá conseguir alguma coisa.
{ \ pos ( 192,210 ) } Savcıya dayanaksız iddialar götüremem.
Não vou levar nada ao promotor que não tenha pernas para andar.
{ \ pos ( 192,210 ) } Sadece bu zıkkımı süreceğim, öyle mi?
Então, é só esfregar esta porcaria?
{ \ pos ( 192,210 ) } Bileklerine.
Nos pulsos.
{ \ pos ( 192,210 ) } Ve eğer hormonlarının zıpladığını hissedersen, bu, çok sürdüğün anlamına gelir.
E se notares um grande pico hormonal, significa que puseste demais.
{ \ pos ( 192,210 ) } Benim tüm hayatım hormon zıplaması, şekerim.
Toda a minha vida é um pico hormonal, querida.
{ \ pos ( 192,210 ) } Ne oldu?
O que foi?
{ \ pos ( 192,210 ) } Burası suç mahali.
Isto é a cena de um crime.
{ \ pos ( 192,220 ) } - Bu İrlandalı piçin burada işi ne?
- O que está este irlandês aqui a fazer?
{ \ pos ( 192,220 ) } Babam, dün akşamki gürültünün sebebini öğrenmenin... { \ pos ( 192,220 ) } -... akıllıca olacağını düşündü.
O meu pai achou por bem saber o que foi aquele estrondo ontem à noite.
{ \ pos ( 192,220 ) } Chibs yanlış kabloları birbirine sürttü.
O Chibs encostou dois fios que não devia.
- 192 dolar mıydı?
US $ 192?
Bir dakika, teşekkürler.
192, obrigado.
Lütfen kumaş parçalarını HTV'nin... New Caprica Şehri - Nüfus 39.192 -...
CIDADE DE NOVA CAPRICA POPULAÇÃO : 39192
1924 19
1922 21
1929 20
1928 19
1920 48

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]