English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ 9 ] / 92

92 translate Portuguese

689 parallel translation
376, 377, 378, 379, 380, 381... 382, 383, 384, 385, 386, 387... 388, 389, 390... 91, 92, 93, 94, 95... 96, 97... 398, 399, 400.
376, 377, 378, 379, 380, 381, 382, 383, 384, 385, 386, 387, 388, 389, 390, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 398, 399, 400.
92 mi yaptınız?
O Sr. Conseguiu 92?
Bu gece onu gördüğünde benden, mektup bırakmak için 92 derece güneye, Romily'ye dönme izni istiyordu.
Quando o viu esta noite, ele estava a pedir permissão para virar 90º a sul, para Romilly, para largar uma carta.
New York'a varïnca dogru Dogu 92. Caddede Elsa Gebhardt'a git.
Ao chegar a Nova Iorque, vá logo ter com Elsa Gebhardt a East 92nd Street.
Burasì kìsa bir süre sonra FBI ajanlarì tarafìndan 92. Caddedeki ev olarak tanìnacaktì.
Tornar-se-ia, pouco depois, conhecido entre os agentes do FBI como a casa na 92nd Street.
92. Caddedeki bir eve götürmem söylendi.
Disseram-me para levá-lo para uma casa na 92nd Street.
87, 88, 89, 90, 91, 92,
87, 88, 89, 90, 91, 92,
Evet, Waddington. 92.
Sim, em Waddington.
Bu neredeyse 92 milyon frank.
São quase 92 milhões de francos.
Ölçülerim 84, 64, 92.
" Minhas medidas são 83-55-86.
Delikanlı bir kaç dolarını elden çıkarmış, ya da kaybetmiş, kendin sayabilirsin, 92 dolar.
O miúdo gastou ou perdeu alguns dólares, mas pode contar, você mesmo, 92 dólares.
92 dolarımı.
92 dólares.
92 kilometre daha ilerledik.
"Percorre-mos 92 km a mais".
Biliyorsunuz 92. saatlerinde eve dökülmeye başlıyorlar.
- Vou. Sabe, faz 92 horas e já estão desistindo.
- Mahkemenin bilgilenmesi açısından, sözcüklere dökülmesi edebe aykırı suçlamalar için tüm saygılarımla... tanıklığı gereken bu genç hanımefendiyi tanık olarak çağırırken, mahkemenizin suçlamaları okuduğunu bilmekle birlikte onları hariç tutup, sanığa yüklenen suçlamalarda dikkatinizi çeken Savaş suçları ile ilgili 92.ci maddenin dikkate alınmasını talep ediyorum.
Desde que a corte reconhece a natureza delicada das acusações. Gostava de sugerir que em referência à jovem senhora... de quem a presença é necessária como uma testemunha, que a corte omita a leitura das acusações e de especificações em detalhe... e cite simplesmente o acusado como culpado... por violação do 92º artigo de guerra em ambas as acusações.
Sanık, Savaş suçları ile ilgili 92.ci maddenin her iki fıkrasını da ihlal etmekle suçlanmaktadır.
As acusações passam para violação do 92º artigo de guerra em ambas.
Kendimi 92 yaşında hissediyorum.
Sinto-me como se tivesse 92.
- Porno ve dövüşlerdeki bilgileri yüzde 92.
Divulgação nos sites de sexo e de luta :
- Bella'da 30 tane yeni var.
- 92 %. - A Bella tem um "spot" novo.
0.92 derece başa dönün...
Dê uma volta de 0.92 graus...
Geçen hafta koltuk örtülerinin tamiri 18 $ ve annemin kırılan vazosunu tekrar almak 92 $ tuttu.
Na semana passada, ele custou-me $ 18 para reparar o tecido do meu sofá... e $ 92 para substituir o vaso partido da minha mãe.
Yapacağım ilk şey 92 metrelik başka bir alan hazırlamak olurdu.
A primeira coisa que eu faria seria ampliar isso em 100 m.
Cüzdanında 92 adet kredi kartı var.
Tem 92 cartões de crédito na carteira.
Hız : Saatte 57 mil.
Velocidade : 92 quilómetros por hora.
Doğru değil mi Sör Robert?
- Na verdade, julgo que terá 1,92 m, não tem? Não é assim, Sir Robert?
- Ne istersem derim çünkü boyum 1,95 ve senin gibi serseriler kahvaltılık gevrek.
- Eu faço o que quiser porque tenho 1,92 m e como vadios como você ao pequeno-almoço.
Unutma boyum 1,95.
Não se esqueça tenho 1,92 m.
- Boyum sadece 1.85 iken 1.92 yazdın.
- Diz que meço 1,90 e mal meço 1,85.
92, ileri!
O 92º regimento que avance!
Brucie şahsen 92 kişiyi ikna etti. 25'ini nakavtla.
O Brucie já converteu pessoalmente 92 pessoas, 25 à distância.
Kendi toprağına sahip 254 çiftçiye ek olarak, 39 zanaatkâr, 92 topraksız rençber ve 11 asker bulunuyordu Ljuder'de.
Havia 254 latifundiários 39 artesãos, 92 granjeiros e 11 soldados arrendatários.
Blok 3, Baker 92.
Unidade 3, Baker 92.
Daha 92 yaşında.
Tem só 92 anos...
92'deki kazada çenenin büyük bir kısmını kaybettiğini söylemişlerdi.
- Dizem que perdeste a mandíbula no acidente do 92.
Burası King Stereo 92, KKNG Oklahoma City.
Esta é a KKNG Estéreo 92, de Oklahoma.
- 1.75 cm.
- 1 m 92.
Saçmalama Stephanie. 92.750 dedim ve bir kuruş aşağısını kabul etmem.
Não sejas tola, Stephanie. £ 92.750 e nem um tostão a menos.
- 92 derece dön, alan rota dışı.
- Girar 92 graus, a bombordo.
Siyah köşede, meydan okuyan, ağırlığı 92 kg olan.. .. büyük dövüşçü şehri Philadelphia'dan..
No canto negro, o candidato, com um peso de 100 quilos, oriundo de Filadélfia, uma cidade com grande tradição no boxe.
Dünya üzerinde, doğal olarak bulunan... 92 çeşit farklı türde atom var.
Existem 92 tipos quimicamente diferentes de átomos, que aparecem naturalmente na Terra.
Biz burada 92 tane atomun hepsini gösteriyoruz.
Aqui estão representados todos os 92.
Ve en karmaşık dizilime sahip olan uranyumun atom numarası 92.
E o urânio, o mais complexo, é o elemento 92.
Sekiz, oksijen, ve devam edip gider. Taa ki 92 protona kadar bu durumda siz uranyumsunuzdur.
Oito, oxigénio, e por aí fora, até aos 92 protões, caso em que se chama urânio.
92 numaralı elementin uranyumun ötesinde farklı elementlerde vardır. Yeryüzünde doğal olarak bulunmazlar.
Para além do elemento 92, o urânio, há outros elementos, que não aparecem naturalmente na Terra.
Elimizde beş suçlu vardı. Beş kilo saf eroin, bir çanta dolusu para. 92,000 dolar.
Apanhámos cinco criminosos, cinco quilos de heroína pura, uma mala com 92 mil dólares.
- Yaklaşık 92 kg.
- Uns 92 kg.
Ağırlığı 92 kg, dünya ağır siklet şampiyonluğunu elinde tutan, Rocky Balboa.
Pesando 92 kg, o campeão do mundo de pesados Rocky Balboa.
- Yaklaşık 92.
- Algo em torno de 92 anos.
Mach 0,92.
Mach 0,92.
0,92.
0,92.
Arabada parmak izi buldular, ama piyango otel odasında vurdu. Tam 92 takım iz bulmuşlar.
Têm impressões digitais no carro, mas no hotel é uma treta, têm 92 impressões digitais diferentes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]