Abş translate Portuguese
349 parallel translation
Ben Guy Hamilton, A.B.S. Dergisi, Lombok.
Guy Hamilton, de Lombok, para a revista "ABS".
A.B.S. Basın.
Imprensa. ABS. Imprensa.
'ABS şişelerini, Kay. Hadi gidelim.'
- Traz as garrafas de ar, Kay.
- ABS'si var.
- Tem ABS.
Sıkı kalçalar ve herkesçe beğenilen popolar için Dr. Lane'in patentli ilacı!
O Abs-in-a-Bottle, do Dr. Lane, para uma barriga e um rabo firmes.
Kahretsin, A.B.S. frenler.
Bolas! Travões ABS.
İki tane hava yastığı, ABS var. Ve az yol yapmış.
Duplo airbag, ABS, poucos quilómetros.
Kilitlenmeyen frenler, otomatik hava kontrolü.
Sistema ABS, ar condicionado automático...
Bir ABS.
um SAI.
ABS küçük bir gemiyi başka bir gemiye benzetir.
O SAI faz uma pequena nave parecer uma grande nave.
Maru ABS'yi aktif hale getirdi.
A Maru activou o SMP.
Kesinlikle!
- Tenho a certeza abs...
Daha fazlası var. Cowsills cd'si ve ABS frenleri var.
Melhor, CD duplo dos Pecos e travões a ABS.
Magnasteer, hız hassasiyetli direksiyon. ABS frenli ve yolun yapısını algılıyor. Otomatik fren, acil durumlarda kontrolü kaybetmemeni sağlıyor.
Oito cilindros, direcção assistida e super-sensível, travões com ABS e detecção de textura de piso, que te ajuda a não perder o controlo caso haja acidente.
Futbol maçına bahis oynadım ve kaybettim.
Foram os Abs. Perderam.
Teşekkürler, Abs.
- Obrigado, Abs.
Abs - Pochee, geçenlerde senden bir şey yapmanı istedi mi?
Abs, o Pacci pediu-te para fazeres alguma coisa por ele ultimamente?
Abs, orada mısın?
- Abs, estás aí?
O konuya girme, Abs
- Não abuses, Abs.
Ne yapacağım, Abs?
Pronto... Então o que faço, Abs?
Evet, Abs, ne oldu?
- Sim, Abs. O que foi?
Selam Abs.
- Olá, Ab.
Bunu tanımlar mısın Abs?
A definição abdominal.
Bana bir kopyasını çıkar Abs?
Fazes-me uma cópia, Abs?
Alo? Abs.
- Estou?
Evet?
- Abs?
Meraklanma Abs. G - Nex şirketinden ödünç aldım ve bana borçlular.
Pedi-a emprestada à G-Nex Corp. Eles devem-me favores.
Havamda değilim Abbs.
Não estou com paciência, Abs.
Abbs, spermler on yıllık, çözülememiş bir davaya ait.
Abs, aquele sémen é de um caso antigo com dez anos.
Abbs, tuvaletin mi geldi?
Abs, estas a precisar de ir a casa de banho?
Abbs...
Abs.
- Merhaba. Abbs, Norfolk, sapıktan gelen mesajı buldu.
Abs, Norfolk recebeu um bilhete do maluco.
Biliyoruz Abbs.
Sim, reparámos, Abs.
- Abs, sen hep garip hissedersin.
- Abs, tens sempre.
- Abs, bunu bana telefonda da söyleyebilirdin.
Abs, podias ter-me dito isso ao telefone.
Maalesef bu kadar.
- Lamento. - Obrigado, Abs.
Abs, Kate'in dövmesinin nerede olduğunu biliyor musun?
Sabes onde a Kate tem a tatuagem, Abs? Sim.
- Zaman işliyor Abby.
- O tempo está a contar, Abs.
Çok fazla geriye gittin Abs.
Estás a recuar demais, Abby.
Eğer bu çalışırsa Abs, sen bir dahisin.
Se isto funcionar, Abs, és um génio.
- Abs, çalışmaya çalışıyorum.
- Estou a tentar trabalhar.
Görüntüyü başlat Abs.
- Mostra o vídeo, Abs.
Abs, Yüzbaşıyı bağla.
- Abs, abre uma linha para o capitão. - Está bem.
Bütün bina değil Abs.
O prédio inteiro não, Abs.
Abbs, kimliği belirsiz kanın DNA'sı gerek.
Abs, preciso do ADN do sangue desconhecido.
Teşekkürler McGee.
Bom trabalho, Abs.
Teşekkürler Abs.
Obrigado, Abs.
Tamam.
Certo, obrigado, Abs.
Abbs, yaklaştırabilir misin? Işığı arttır.
Abs, podes ampliar e clarear a imagem?
Abs, benim, Gibbs.
Ei, Abs. Gibbs.
Tamam, birilerini ararım.
Tudo bem, eu ligo, Abs.