Adrián translate Portuguese
2,660 parallel translation
Adrian, harika.
Excelente, Adrian.
Adrian Peterson'u etkisiz hale getirdiler.
Simples : bloquearam o Adrian Peterson.
Kusura bakma, Adrian.
Desculpa, Adrian.
A.B. başkanı Adrian Romano bu sabah bir basın toplantısı düzenledi... amacı toplumun reaksiyonunu görmekti.
Esta manhã, o presidente da união, Adria Romano falou aos meios de comunicação... apenas vejam a reacção da multidão.
Konuşmuş olduğum liderlerin çoğu, barışın mimarı olan... A.B. başkanı Adrian Romano'ya duacı olduklarını söylediler.
A maioria do líderes com que falei rezará pelo presidente do banco... central europeu, Adrian Romano, o principal arquitecto do acordo de paz.
Tel Aviv radyosundan Tina bildiriyor... başkan Adrian Romano bazı israillilerde hoşnutsuzluk yaratıyor.
Tina a reportar da Rádio Telavive... há algum descontentamento israelita com o presidente Adrian Romano.
Adrian Monk, hatırladın mı?
Adrian Monk. Lembra-se de mim?
Eğer bu tekrarlanacak olursa santral memurunu arayarak aramayı bana, Adrian Monk'a aktarmasını söyleyin.
Está bem. Se acontecer novamente, telefone para o expedidor e peça-lhe para encaminhar para mim, Adrian Monk.
Adrian, ben Marge.
- Estou sim? - Adrian? Fala a Marge.
"Adrian Monk gibi uzman danışmanların yardımları..."
"Contribuição de consultores especialistas, como Adrian Monk."
"Adrian, hayatımda olduğun için çok mutluyum."
" Adrian, estou tão feliz por fazer parte da minha vida.
Adrian- - Her zaman birileri benim arkadaşım olmak istiyor ama daha sonra başka bir şeye dönüşüyorlar.
Sempre que alguém quer ser meu amigo, no final quer sempre alguma coisa.
Adrian, geçmişte acı çektiğini biliyorum ama insanlara güvenmek zorundasın.
Adrian, sei que já saiu magoado no passado, mas você tem que confiar nas pessoas.
Adrian beni korkutuyorsun.
- Adrian, está a assustar-me. - Monk.
Adrian, o adamı hemen hemen hiç tanımam.
Adrian, eu mal conhecia o homem. Ele é um vizinho.
Benim.
Adrian...
Hayır, Adrian.
Não, Adrian.
Dışarısı oldukça soğuk bir dünya Adrian.
Vivemos num mundo frio, Adrian.
Adrian Essex.
Adrian Essex.
Aradığınız adam Adrian Essex, büyük bir uyuşturucu taciri.
Quem procuram é Adrian Essex. Um dos maiores traficantes.
Adrian Essex'te bir tetikçinin numarası var Eugene Boden, bir dizi cinayetin şüphelisi.
- Adrian Essex tem um matador. Eugene Boden, suspeito de assassínios.
Elbette. Adrian evden ayrılmanın yolunu bulmuştu ama Justin DeGeorge'u öldürdüğünü kanıtlamak mümkün değil.
Claro, o Adrian conseguia sair da sua casa, mas não há como provar que ele matou Justin DeGeorge.
Fakat Adrian aynı odada değildi ve Bay Boden müvekkilimin uyuşturucu ile ilgili bilgisi olmadığını doğrulayacaktır.
Adrian não estava na mesma sala, e o Sr. Boden vai testemunhar que ele não sabia das drogas.
Ben Adrian Monk
Sou Adrian Monk.
- Ben Adrian Monk?
- Eu sou Adrian Monk.
Neden asla Adrian'a kızmıyorsunuz.
Porque nunca se zangam com o Adrian?
Adrian'ın başı hiç derde girmiyor.
- Adrian nunca arranja problemas.
Adrian mükemmel.
Adrian é perfeito.
Adrian, Adrian, Adrian.
Adrian, Adrian, Adrian.
Bu harika Adrian.
Isso é maravilhoso, Adrian.
Adrian Monk.
Monk.
Bay Monk.
Adrian Monk. Sr. Monk.
Edward Garcia, Adrian Monk, Natalie Teeger.
Edward Garcia, Adrian Monk, Natalie Teeger.
Adrian, seni buldukları zaman bu poşeti taşıyormuşsun.
Adrian, quando o encontraram, você trazia este saco.
Tanışmamıştık.
Sou Adrian Monk.
Benim adım Adrian Monk.
Monk.
Adrian.
Adrian.
Adrian mı?
Adrian.
Seni uyandırdığım için üzgünüm Bay Monk.
Desculpa ter-te acordado, Adrian Monk.
Adrian Monk bilir.
Adrian Monk sabe.
Adrian Monk! Adam bir ilaçlamacı değil. - Değil mi?
Adrian Monk, ele não é um exterminador.
Adrian Monk! İşte kamyonet.
Adrian Monk, esta é a carrinha.
Mösyö Adrian, ve Mösyö Samuel.
"Monsieur" Adrian e "Monsieur" Samuel.
Adrian Monk.
Adrian Monk.
Adrian monk, neler oluyor?
Adrian Monk, o que se passa?
Merhabalar, benim adım Adrian.
Olá, o meu nome é Adrian. Serei o vosso criado.
Adrian Monk, lütfen koku hakkında konuşmayı kesebilir misin?
Adrian Monk, por favor, podias parar de falar do cheiro?
Başka problemlerimiz var, Adrian Monk.
Nós temos outros problemas, Adrian Monk.
- Burası çok kötü kokuyor! Adrian Monk, sadece konuşmaya devam et.
Adrian Monk, continua a falar.
Trudy.
Adrian Monk...
Adrian Monk, daha sonra neler oldu?
O que aconteceu depois?