English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ A ] / Air

Air translate Portuguese

1,229 parallel translation
Bu son dakika haberini Air Force One'dan henüz edindik.
Informe extraordinário, direto do Air Force One.
Bir spor ayakkabısı yaptırtırız ; "Air Leopard."
A mania dos sapatos continua.
- Şaka bir yana, Air National'ın avukatı ile bir toplantımız var.
Vamos ter uma reunião com o advogado da Air National.
Dinleyin, yarın Air National'ın avukatıyla indirim konusunda önemli bir toplantımız var.
Temos uma reunião importante com os advogados, amanhã, por este caso.
Bu, Air National'ın vergi nalizlerini içeren dosya.
Este é um memo esboçando a análise feita aos impostos da Air National.
Şimdi Jordan Havayolları Mars'a seferler düzenliyor.
Agora, têm o Air Jordan numa missão a Marte.
56 model bir Chevy Bel Air, 47 model Buick Roadmaster'dan daha iyi. En azından ilk 400 metrede.
O Chevy Bel Air de 56 consegue bater um Buick Roadmaster de 47 em qualquer dia, pelo menos no primeiro quarto de milha...
Bu sabah bana söylediğin "haunting air" şarkısını söyle.
Toca-lhes o ar assombrado que tocaste para mim esta manhã.
Başkan, Air Force1'de cevap bekliyor.
Tenho o Presidente no avião presidencial e ele quer respostas.
Bu sapma, 1658'de. AIR FORCE 1
Eis a anomalia às 16h58.
Hava Bir, doğru mu?
"Air One", confirma?
Ejderha Havayollarını tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz.
Sabiamos que tinham escolha, obrigado por voarem na Dragon Air.
AirGuard Füzelerinin yapımı devam edecek. Bakan Kirkland'ın isteklerine uygun olarak.
A produção do sistema de mísseis Air Guard continuará de acordo com os desejos do Ministro Kirkland.
Thai Air. 214 sayılı uçuş.
" Thai Air. Voo 214.
- 3-William-56, burası Hava 12.
- Air 12 chama 3-William-56.
Hava Kuvvetleri 1'e binmelisiniz.
E o senhor deveria embarcar no Air Force One.
AF SATCOM'a ( Air Force Satellite Communication : Hava Kuvvetleri Uydu İletişimi ) bağlantımız olduğuna emin olun tüm Hava Kuvvetleri üsleri ve NASA'ya şifreli yoldan ulaşabilmek için.
Assegurem-se que temos uma ligação ao AF SATCOM para comunicações codificadas..... para todas as bases da Força Aérea e para a NASA.
There was something in the air that night
There was something in the air that night
Acaba Con air'deki gibi vücuduna yazı yazıp... uçaktan atılmış olamaz mı?
Achas que o lançaram de um avião com um bilhete... como no "ConAir"?
- Con Air?
- ConAir?
Ahbap, he fell out ofthin air.
Meu, ele caiu do céu!
- Sparta 753 Newark'a iniş izni istiyor.
- Sparta Air 753 para Newark.
Sparta Air 753 giriş yapıyor.
Sparta Air 753 em aproximação.
Sparta Air 753.
Sparta Air 753.
Sparta Air 753, ILS pist dört, solda.
Sparta Air 753, por instrumento, pista 4, esquerda.
Air Gordon.
Ar Gordon.
Air Harbor International'da uyanırsın.
Acorda-se no Air Harbor Internacional.
- Air France bıçaklarını kaybetmiş.
- A Air France perdeu as facas.
- Hava gücü 1, harekete geçiyoruz.
Air One. Dêem-nos o panorama final.
Şu anda görüş alanımızda.
Temos o destino à vista. Air One.
Çift hava yastığı var ve arka koltukları geniş.
Tem dois air bags laterais e um assento traseiro espaçoso.
- Kötü adamın Air Jirdab'ı vardı.
O tipo mau tinha umas Nike Air.
Onun da 4 küçük Air Jordan'a mı ihtiyacı var?
Precisava de dois pares também?
Sonra onu GTO Ram Air 3 ile değiştirdim.
Troquei-o logo por um "GTO Ram Air lll".
Swiss Air, uçuş 12.
Voo 12 da Swissair.
"Seals and Crofts?" "Pablo Cruise? Air Supply?"
Seals and Crofts, Pablo Cruise, Air Supply.
Air Force One karaya indiğinde ne kadar gürültü yapıyor bir fikriniz var mı?
Sabe o barulho que o Air Force One faz ao aterrar?
Bu olmasaydı koridorda uçuşan tavuklarla Avokado Hava yollarıyla Cucaracha'ya geri dönüyor olurdun.
Se não fosse isto, estarias a voar de volta para Cucaracha... na "Air Guacamole" com galinhas a correrem no corredor!
"Beverly Hills Prensi yoksulluk içinde öldü".
"Longe dos portais dourados de Bel Air".
Böylece Sabrina popo deliğini görebilsin. Phil Collins'in solo kariyeri biraz daha ticari gibi görünüyor. Bu nedenle daha dar bir açıdan tatmin ediyor.
A carreira a solo do Phil Collins... parece mais comercial... e, portanto, mais satisfatória num sentido mais limitado, como as canções In the Air Tonight e Against All Odds.
Hava yastığı biraz yavaş.
O air bag é um pouco lento.
Müşteri : Infinity Hava Yolları. 'Biz Unutmadık'Dizileri.
É a Tang-Weller, cliente Infinity Air, pela série "Recordamo-los".
Hava kontrol 1, takibi izliyor.
Air One. Estamosnaperseguição.
- Onunla kal.
- Fique nele, Air One.
- Görsel teması koru.
- Mantenha visual, Air One.
Long Beach kule, LA Emniyeti Hava Kontrol 1 havaalanını geçmek için izin istiyorum.
Torre de LongBeach, éL.A.P.D. Air Oneatrás dosuspeito. Peçopermissão para cruzarcampoaéreo.
Olumsuz.
Negativo, Air One.
Vaughn bu gösteriyi yeni aldığı uçak şirketi için yapıyor, Majestic Air.
O Vaughn quer publicidade para a nova companhia aérea dele, a Majestic Air.
Greenwich saatiyle, saat 9 : 00'da Majestic Air'in açılış uçağı zirvenin üzerinden geçerken bizler ona oradan el sallıyor olacağız!
Às 09 : 00 horas, hora de Greenwich, o voo inaugural da Majestic Air sobrevoará o cume e nós estaremos lá, para lhes acenar.
Volée Hava Yolu 180 notu uçağının kıyıya vuran ilk parçalarını görmektesiniz... Kalkıştan kısa bir süre sonra düşen uçak New York'taki John F. Kennedy Havaalanı'ndan kalkmıştı.
Você está olhando ao primeiro pedaço de escombros... lavar à praia de Volee Air vôo 180... que estourou logo após uma 9.25 da tarde partida... de John F. Kennedy Airport em Nova Iorque.
Hava yastıklarını açıyorum.
Vou accionar os air bags.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]