Ait translate Portuguese
25,847 parallel translation
- Paralar Tanrı'ya ait.
- Esse dinheiro é de Deus.
Bu bedeni terk edip ait olduğun cehenneme dön.
Deixem este corpo... e voltem para o inferno, onde pertencem.
E - postalarını görmeden kopyalayıp Ruslan Krasnov adlı bir adama ait olan ayrı bir hesaba gönderen bir solucan keşfetti.
Descobriu um worm que lhe copiava o correio e o enviava para um homem chamado Ruslan Krasnov.
İki yıl önce, Jason'ın babası ve Borns Tech çalışanı Ryan Larson davalı tarafa ait bir teknede kendini havaya uçurdu.
Então, há dois anos, Ryan Larson, pai do Janson, empregado da Borns Tech, foi pelos ares num barco propriedade do réu.
Patlama anına ait bir videomuz var.
Fixem isto. Nós temos um vídeo da explosão.
Sadece videoda değil, silaha ait taslak çizimler ve planlar var.
Não só temos o vídeo, como temos os projectos e um modelo da arma.
- Tanığımız bu bombanın Borns Tech'te yapıldığına ve çizimlerin bu bombaya ait olduğuna dair ifade verecek.
A nossa testemunha irá declarar que isto foi feito a partir dos projectos e do modelo da Borns Tech.
- Değil, sorum şu evet ya da hayır deyin, az önce planları hakkında konuştuğunuz bombanın Borns Tech'e ait olduğuna dair üzerinde herhangi bir tanımlayıcı yazı ya da işaret var mı?
- Não. Aqui está a pergunta. Sim ou não, o modelo nos projectos de que acabou de falar, algum deles tem o nome da Borns Tech ou alguma marca identificadora neles?
Borns Tech'e ait bir teknedeki patlamada ölmüş.
Ele foi pelos ares num barco propriedade da Borns Tech.
Kendine ait balık teknesinde ölmemiş yani.
Ele não foi pelos ares, sabem, no barco de atum do Bill.
Borns Tech'e ait bir teknede havaya uçmuş.
Ele foi pelos ares num barco propriedade da Borns Tech.
Ama ormanda Lobos'a ait olmayan iki çift ayak izi vardı.
Sobra um tipo, mas havia dois conjuntos de pegadas no bosque.
McCarthy'nin deposunda bulunan uyuşturucu, Kolombiyalı bir Kartel'e ait.
A droga que encontrámos no armazém do McCarthy pertencia a um Cartel de droga Colombiano.
Eğer öyleyse bütün kurbanların suçu ona ait.
Se o fez, então é o culpado de todas as vítimas.
Biriminize yapılan saldıraya ait hatırladıkları seninkilerden daha iyi olabilir.
Veja se as lembranças dele sobre o ataque a vossa unidade é melhor que a tua.
Bu, Antika İngiliz motosikleti Triumph 650'ye ait bir marş kolu.
Isto é um pedal "kickstarter" de uma Triumph 650.
Ölüm zamanına ait bir fikir var mı?
Alguma ideia da hora da morte?
Onları ait oldukları yer olan hapishaneye göndermek için sabırsızlanıyorum.
E mal posso esperar para colocá-las na prisão onde pertencem. Muito bem.
Adli tıp bardaktaki parmak izlerinin senatöre ait olduğunu söyledi.
A perícia disse que as únicas digitais no copo são do senador.
Onlar Majestelerine ait, resmî etkinlikler için.
São de Sua Majestade e para ocasiões de Estado.
Ama gitmedi ve bizi ait olduğumuz yere döndürdü.
Mas não deu, e nos devolveu ao nosso lugar.
Evet, karşınızdaki yüz Claudette Bailey'ye ait.
A mulher que vêem é Claudette Bailey.
Arkadaşının giydiği Mackmain aşiretine ait tartanı fark ettim.
O tartan do seu parceiro é do Clã Mackmain.
İkinci dil olarak İngilizce eğitim verilen bir okula ait.
- Sim. É uma escola de inglês como 2ªlingua.
Görünüşe göre Dedektif Kutter'ın bıçaklandığı arsa Holmby Hills adresine kayıtlı bir paravan şirkete ait.
Parece que a propriedade onde o Detective Kutter foi esfaqueado pertence a uma empresa fantasma com morada em Holmby Hills.
Bir gözetim ekibine ait rapor ve talimatları istiyorlar.
Eles querem os relatórios e missões de uma equipa de vigilância em particular.
- Evet, aynen. Çünkü bu ikisinin ona ait olduklarını biliyordum.
Porque sabia que estes dois eram do povo daquele.
Belediyeye ait güç kaynağından kablo çektiklerini tespit ettik.
Encontraram um cabo ligado a uma fonte de energia municipal.
Bu, Johhny Longbow'a ait.
Isto era do Johnny Longbow.
O zevk bana ait Bay Santiago.
O prazer é meu, Mr. Santiago.
Onlara ait tüm istihbaratınızı incelemek istiyoruz.
Queremos examinar toda a informação que possuem acerca deles.
Sanırım bu da sana ait.
E penso que isto lhe pertence.
Aklından bir başkasına ait olduğu fikri geçmedi bile.
Não pareceu passar-lhe pela cabeça que pertencia a alguém.
Fillory büyüsü kimseye ait değildir, bir tanrıya bile.
A magia de Fillory não é de ninguém. Nem de um Deus.
Larry sosyal güvenlik numaranı kontrol etti ve aslında 1959'da ölen Boston'lı 17 yaşındaki bir çocuğa ait olduğunu öğrendi.
O Larry pesquisou o seu número de segurança social e pertencia a um miúdo de 17 anos, de Boston, que morreu em 1959.
Ama geri kalanı bana ait, tamam mı?
Mas o resto é comigo. Está bem?
Dava düşüp Bay Belikov serbest bırakılmadığı sürece anlaşmanın size ait kısmına uymak durumundasınız.
Até as acusações serem retiradas e o Sr. Belikov ser libertado, continua obrigado a cumprir a sua parte do acordo.
Feldman'dan gelen paranın Bay Belikov'a ait kısmı.
Esta é a parte do Sr. Belikov do dinheiro do Feldman.
Adamın kendine ait garsoniyeri var yani.
O homem tem o seu próprio apartamento por amor de deus.
Galeriye ait tüm fatura ve makbuzlarını çıkarttım.
Tenho todos os recibos e faturas de venda da galeria.
Yetkililer de cesedin Marisol Campos'a ait olduğunu belirliyor. Yani eski orta siklet şampiyonu Hector Campos'un ablası.
As autoridades identificaram o corpo como sendo de Marisol Campos, irmã do ex-campeão de pesos médios Hector Campos.
Peki, bu ev? Purview Properties diye bir şirkete ait.
- Pertence a uma empresa chamada "Purview Properties".
Laboratuvar Natalie Jacobs'a ait olduğunu belirledi.
O laboratório confirmou-as como pertencendo a uma Natalie Jacobs.
- Şu an kamp ateşi seansı McGarrett'a ait.
Agora, a hora da confissão é do McGarrett.
Elektronik müzik sevmem ama ufak bir araştırmadan sonra 2003 yılına ait ne bulduk tahmin et.
Não sou fã de música eletrónica de dança, mas uma pesquisa rápida no site Wayback Machine e adivinhe o que descobrimos em 2003.
Hiçbir yere ait olmadığını hissetmenin nasıl bir şey olduğunu bilirim.
Sabes, sei o que é sentir não pertencer em lado nenhum.
Ait olduğu yere, ışığa doğru gitti.
E levou-o para onde pertencia. Para a luz.
Bu an sana ait olsun istiyorum.
Quero que este seja o teu momento. Força.
Şeyh Bin Halid'e ait olan kasa. Ekibinizin onu öldürüp bölgesinden aldığı kasa.
Um cofre que pertence ao xeque Bin-Khalid e que foi levado do complexo na noite em que o teu pelotão o matou.
- Para var. - Ona ait.
- São dela.
bunlardan birine sahip olcağımı bilseydim kendimi daha önceden kötürüm bırakırdım anladım ait olduğun yerde seni tekrar görmek güzel kurbanınz zengin olmasından bahsediyodun yalnızca araba tamircisindeki sekreterin tanıklığına bakarak bu sonuca varmakta emdişeliyim sahici?
Se soubesse que ia ter direito a uma, já me tinha aleijado há meses atrás. Eu... entendo. É muito bom vê-lo de volta ao lugar onde pertence.