Aline translate Portuguese
54 parallel translation
Aline, bu Markiz de Maynes.
Aline, apresento-lhe o Marquês De Maynes.
Kuzen, bu himayem altındaki, Aline de Gavrillac.
Primo, esta é a minha protegida : Aline de Gavrillac.
Aline sizi bilgilendirecek, değil mi, Aline?
Aline o ensinará, não é?
Ne yapacaksın, Aline?
O que vai ser de você, Aline?
Aline, konumunuzu hatırlatmama izin verin.
Seus sentimentos por... Aline, permita-me lembrar-lhe a sua posição.
inan bana, Aline... şimdiden ziyade ileride kraliçe benim isteklerim yönünde emirlerde bulunabilir... fakat ne kadar bir zaman alacağını bilmiyorum.
Acredite, Aline... Sua Majestade pode ter-me induzido a mostrar interesse naquela época mas agora, depois de quanto tempo?
Adı Gavrillac, Aline de Gavrillac!
O nome dela é Gavrillac. Aline de Gavrillac!
- seni sevmiyorum, Aline.
- Eu não a amo, Aline.
Aline, dinle beni. tanıştık ve arkadaş olduk.
Aline, escute, conhecemo-nos e ficamos amigos.
O, Aline de Gavrillac ile tanıştığını çoktan unuttu.
Ele já esqueceu que conheceu Aline de Gavrillac.
- belki iki kadın.
- Talvez duas. - Aline, isso é absurdo.
- Aline, bu saçma. Noel, bana sadece ne zaman evleneceğimizi söyle.
Logo agora que decidimos casar-nos.
Aline. lütfen?
Aline, por favor.
- Aline... değil - hayır.
- Aline não é... - Não.
Aline'in ikizleri var.
Aline teve gêmeos.
Aline'i hatırlıyor musun?
Lembras-te da Aline?
Şu kavgada ağzımı burnumu dağıtan mı?
Aline era a que me pertubava?
Kız, Ordu Destek Birliği'nden.
- Sim. A WAAC. Talvez a outra Aline.
Bu Aline Cedrac yönetici yardımcısıdır.
Essa é Aline Cedrac... ela é a curadora assistente.
Çabuk bu taraftan!
Aline, vamos, por aqui!
Aline!
Aline!
Aline, bana parçayı ver.
Aline, dê-me o seu artefato.
Ne yazık iyi bir arkeologdun.
Aline, que pena uma arqueóloga tão promissora. - Aline dê a chave para ele. Já houve mortes suficientes por hoje.
Aline'e bu akşam birlikte yemek yiyeceğimizi söyledim.
- Disse à Aline que jantava contigo.
Aline, bekle!
Aline, espera!
Aline'e seninle yemek yiyeceğimi söyledim.
Disse à Aline que jantava contigo.
Aline Çad'dan dönmüş mü öğren. Bir de Ahmet'le konuş. Gerçi o...
Confirma se Aline terminou o assunto com Chad, e vigia o Ahmed, ele é...
Ben Aline. Aşçıyım.
Bom dia, chamo-me Aline e sou a cozinheira.
Hepiniz hoş geldiniz. Teşekkürler, Aline!
Desejo as boas-vindas a todos. - Obrigado, Aline.
Aline Mesmacker bir lokanta açtı.
A Aline Mesmacker abriu um restaurante.
Evet, Chattanooga'dan Aline ve Tim.
Sim, a Aline e o Tim de Chattanooga.
Harika Alaine. Birkaç gün deli gibi bingo diye bağırırsın artık!
Bem, Aline, mais alguns dias e alguém vai gritar bingo!
O Aline Kominsky, dostum.
Aquela é a Aline Kominsky.
Aline Kominsky'nin en beğendiğim karikatürist olduğuna karar verdim.
Decidi que a Aline Kominsky é a minha cartoonista preferida.
" Sevgili Aline Kominsky.
" Cara Aline Kominsky.
"Sevgiler, Aline Kominsky."
"Carinhosamente, Aline Kominsky."
Sahne tasarımcısı Aline Bemstein adlı bir kadın bıraktı.
Uma mulher chamada Aline Bernstein. A cenógrafa.
Öyle deme Aline.
Não digas isso, Aline.
Ben'in ölümünü bugün bitirebilirsek sonuna çok yaklaşmış oluruz. Aline!
Se não aguentarmos a morte de Ben, então, escreveremos gritos distantes no fim.
Duydun mu Aline?
Aline, ouviste isso?
Evine, ailene dön Aline.
Aline, vai para casa, para a tua família.
Tanrım, Aline.
- Jesus, Aline!
- Aline.
- Aline.
Aline!
- Aline!
Dur Aline.
Para agora, Aline.
Aline ofise geldi ve silahı var.
Aline foi ao escritório e ela estava com uma arma.
Aline'le tanıştığımda Zaman ve Nehir durdu.
Agora, Do tempo e do rio parou quando conheci Aline.
Seni de görmek güzel, Aline.
É bom ver-te, Aline.
Kuzenin Aline hakkında bilmem gereken her şeyi söyle.
Conta-me tudo sobre a tua prima Aline.
Aline.
Aline.
- Aline.
Aline.