Almadım translate Portuguese
4,840 parallel translation
Elinden de ben almadım, bilim aldı.
Não fui eu que te desiludi, foi a ciência.
Bahar Festivali tekrar geliyor, ve bu ay panzehirimi almadım.
O festival da Primavera está a chegar outra vez, e eu não recebi o meu antídoto este mês.
Ondan hiç geri dönüş almadım.
Não falei mais com ela depois.
Beş kuruş para da almadım İsmail abiden.
O Ismail não pagou um cêntimo.
Senin bekleme odandan almadım yani. Ne diye Noel Karnavalını iptal ettin?
E esta é a minha revista "People" de casa, e não da sua sala de espera agora mesmo, e porque cancelou a Feira de Natal?
Üstüme almadım.
Ok. De forma alguma.
Hiç çağrı almadım.
Eu nunca recebi nenhum telefonema.
Dostum, ben kimseyi almadım.
Pá, não dei boleia a ninguém.
Ceza meza almadım.
Fui libertado.
- Henüz almadım.
- Ainda não fiz isso.
Geçen hafta hastalandığını ve pazara kadar döneceğini söylemişti. O günden beri ondan haber almadım.
Disse que ia lá a semana passada e que voltaria no domingo e não soube mais nada dela.
Buraya geldiğimden beri duş almadım ben.
- Não tomo banho desde que chegámos.
Tamam, bak silahını ben almadım.
Okay, olha, eu não peguei na arma.
Hiçbir zaman risk almadım.
Nunca corri nenhum risco.
Hayır, bir süredir ikisinden de haber almadım.
Não, não sei nada deles há algum tempo.
Almadım.
Não fui eu quem o fez.
Hayır, almadım.
Não. Não.
Savaş eğitimi bile almadım.
Nem sequer tenho formação de combate.
Ben de almadım.
Eu também não.
Seni minibüsün önünden almadım mı?
Não te puxei do caminho de uma carrinha?
Bakın, özür dilerim. Bentley'i almadım.
Olhem, desculpem não ter ficado com o Bentley.
- Pijamalarımı almadım.
- Não escolhi um pijama.
Hayır, önceden hiç eroin almadım.
Não, nunca tomei heroína.
- Hayır, 4 yıldır almadım.
Não. Há quatro anos que não tenho.
- Almadım, sen verdin.
Não aceitei, tu é que mas deste.
Her şeyi almadım.
Nem tudo.
Onunla beraber aldığımı söylüyor ama almadım.
Ele diz que o comprei com ele, mas não é verdade.
Ben almadım.
Não o comprei.
Almadım.
Não tirei dinheiro nenhum.
Mesajımı almadın mı?
Não recebeste as minhas mensagens?
Mesajını almadın mı?
Não recebeu a sua mensagem?
Kendimizi kandırmayalım. Şükran Günü'nü evde geçirdiğimizde pek iyi sonuçlar almadık.
Admitamos, o Dia de Ação de Graças não tem corrido bem.
Sana nişan almadım ki.
- Eu não estava a apontar para ti.
- Bir şey almadın mı?
- Não conseguiu nada?
Bir güvenlik görevlisini tarafımıza alıyoruz ama daha almadık.
Estamos a aliciar um segurança, mas ainda não está connosco.
- Aldım. - Almadın!
- Não tiveste!
Mesajımı almadın mı?
Não recebeste a minha mensagem?
Bu adamlar 20 yıldır aynı sahnede birlikte yer almadılar ve tekrar bir arada olmak için bundan iyi bir sahne var mı?
Já lá vão 20 anos desde que estes tipos subiram ao palco juntos, e haverá melhor palco do que este para um reencontro?
Mesajımı almadın mı?
Não recebeste a minha SMS?
Yoksa sen erkek arkadaşına bir yedek almadın mı?
Não compraste um vibrador para te substituir?
- Ben hiç ders almadım.
- Eu nunca tive aulas.
Ama hiç ders almadım.
Mas eu nunca tive aulas.
Hâlâ nefes alıp almadığına bakayım dedim.
Só queria ver se ainda estavas a respirar.
Bundan para almadığımız için gerçekten sinirliyim.
Estou muito lixado por não sermos pagos por isto.
- Almadı mı?
- E tu?
Yarağı ağzıma alıp almadığımı mı öğrenmek istiyorsun?
- Quer saber se eu comi a pila?
Sanırım son mesajımı almadın.
Não sei se recebeste a última mensagem.
Gerçekten beyaz bir inek almadın mı?
Não arranjaram uma vaca mesmo branca?
Evet, 18 yıldır dışarı çıkmanı bekliyorum. Mektuplarımı almadın. Hiç cevap vermedin.
Faz 18 anos que tenho esperado que saísses, escrevi-te e não respondeste as minhas cartas.
Gönderilen notu almadın mı?
Não recebeu o memorando?
Bu yüzden Helen'ı aradım mektubumu hiç almadığını söyledi.
Foi por isso que liguei à Helen e ela disse-me que não recebera a carta.