Alârm translate Portuguese
18 parallel translation
Bu hava alârmı!
É um alarme aéreo!
Kırmızı alârm.
Prioridade Vermelha.
Soyguna başladığımızda alârm çalacak.
O alarme soa e nós sacamos.
Boomer, burada neler oluyor? Uyan! Kırmızı alârm verildi.
Acorda, é um alerta vermelho!
12 dakikadır alârm çalıyor.
O alerta soa há doze centons.
Bu arada ben hapishane mavnasına doğru o Doğulu Birlik güçlerini kendim sorgulamak için giderken filoya alârm verilmesini emrettim.
Entretanto, coloquei a Frota em Alerta Total, enquanto me desloco à nave-prisão para interrogar pessoalmente estes Agentes da Aliança Oriental.
Çünkü B.A. ana devreyi kapattı böylece alârm çalmayacak.
Porque o BA está a mexer nos circuitos para o alarme não disparar. O que tens vestido, Murdock?
Dinle beni. Edoras'a gidip, alârm vermelisin.
Ouve, corre para Edoras e lá faz soar o alarme.
MILF alârmı, saat 3 yönünde.
Teddy, cota boa à direita.
"Teddy Teddy, MILF alârmı, saat 3 yönünde."
"Teddy, cota boa à direita!"
Süt alârmı da ne?
- O que é uma "quota boa"?
Çifte kumru alârmı.
Lovebirds Alerta.
- Alârm tatbikatı mı?
O alarme?
- Alârm çoktan hâlledildi. - Sorun olmaz.
O alarme já tocou.
Yangın alârmı.
O alarme de incêndio.
Yangın alârmından sonra Bayan Driscoll onu eve götürdü.
A menina Driscoll levou-o para casa a seguir ao alarme de incêndio.
Yanlış alârm.
Falso alarme. Peço desculpa.
Alârmı duymamışım bile.
- Nem ouvi o alarme.