Amal translate Portuguese
97 parallel translation
Onları önce Beth Amal'a gönderiyoruz, gizlice. Arapların haberi olmamalı.
Temos que levá-las a Beth Amal esta noite... e sem os árabes saberem.
Sınıra çok yaklaşıyoruz, yani çıktığımız andan itibaren Beth Amal'a kadar, kimse tek kelime etmeyecek, hapşırmayacak, ağlamayacak, kimse fısıldaşmayacak.
Iremos muito perto da fronteira. Então daqui por diante... até chegarmos em Beth Amal, ninguém abre a boca. Ninguém tosse, nem espirra, nem chora, nem suspira.
Çocukları sapasağlam Beth Amal'a götürmüş.
- Sim. Conseguiu levar as crianças.
"Başkasını sev"
AMAl-VOS UNS AOS OUTROS
Temasımız Amal milislerinden sizinle sahilde buluşacak ve içeri sokacak.
Um contacto da milícia Amal vai ter convosco à praia e leva-os até lá.
Amal'dan mısın?
Tu és do Amal?
Dürzi, Amal, Hizbullah, Al Shuhada.
Drusos, Amal, Hezbollah, Al Shuhada.
Amal ulat.
Amal ulat
"Evet memur bey, ismi Amal'dı ve soyismi de Bor'un simgesi."
"Sim senhor guarda, o nome dele é a Amal e depois o símbolo químico do Boro."
Amal, Filistinlilere misilleme yaptı ve kampı ateşe verdiler.
O grupo Amal retaliou, destruiu o acampamento palestino.
Amal Kotay.
Amal Kotay.
Amal Kotay, bu benim yeni arkadaşım, Tom Paris.
Amal Kotay, este é meu novo amigo, Tom Paris.
Uh, Amal birşey.
Amal, alguma coisa.
Bu işçi, Amal Kotay- - o arkadaşlarının çalıştırlmak için, kaçırılıp hafızalarının değiştirildiğini iddia etti.
Aquele trabalhador da Central, Amal Kotay afirma que seus amigos... foram seqüestrados e colocados para trabalhar aqui, depois de terem suas memórias alteradas.
Belki hatırlamayabilirsin, Suç araştırma kimin emriyle Amal Kotay'ı gözetim altına aldı.
Como você pode se lembrar foi o diretor de investigações que me autorizou a colocar Amal Kotay sobre meus cuidados.
Amerikalı'yı Amal Samheem'e doğru sür.
Force o americano a cair numa armadilha.
- Emel kim?
- Quem é a Amal?
Emel ve kızlar dönerlerse yardımcı olurlar.
Se Amal e as minhas filhas tivessem voltado, poderiam ajudar.
Beni merak etme, Emel.
Não te preocupes comigo, Amal.
Emel!
Amal!
Emel?
Amal?
Emel, sana bir araba alacağım.
Amal, vou comprar um carro para ti.
- Evet.
Amal?
Emel, seni seviyorum, ama dedikodulara dayanamıyorum.
Amal... Amo-te, mas não suporto os mexericos.
Emel Safdi, sosyal bilimler fakültesi lisans programına kabul edilmiştir.
Amal Safdi foi aceite no curso de Assistência Social.
Emel, dinle beni.
Amal, escuta-me.
Emel, hata etmişsin.
Amal, cometeste um erro.
Binsene, Emel.
Entra, Amal.
Emel, nerede kaldın?
Amal, onde estiveste?
İşte müstakbel eşin Mona, yanındaki de kız kardeşim, Emel.
Esta é a sua noiva Mona, e aquela é a minha irmã, Amal.
- Baba? - Emel!
Amal!
Fatuma bugün izinliymiş, ama Amal yaparım dedi.
A Fatuma está de folga hoje, mas o Amal diz que traduz.
Korkuyorum, Amal.
Estou assustada, Amal.
Sala git, Dorel!
Sem o Amal?
Amal'ı gördün mü?
Viste o Amal?
Amal!
Amal!
- Amal değil mi?
Amal, não é?
- Amal, evet.
Amal.
Bak, Şerif kimliğini kontrolden geçirdi dün gece Amal.
O Xerife verificou a sua identidade ontem à noite, Amal.
Onlar sadece... Amal'a birkaç soru soruyorlar.
Eles só têm umas perguntas para fazer ao Amal.
Amal'ın başı dertte değil.
O Amal não está metido em problemas.
Başının derde girmesini istemezsin Amal. - Hayır.
- Não quer arranjar problemas, Amal.
Amal sanık durumunda mı?
O Amal é suspeito de algo?
Kabul etmeyeceğim, ret de etmeyeceğim ama Amal'ı sorgulamamıza izin verseydiniz, her şey çok daha iyi olurdu. Ne istiyorsunuz?
Não confirmo nem desminto, mas teria sido melhor se nos tivesse deixado interrogá-lo.
Tek istediğim Amal'ın vatanperverlik görevini yerine getirmesi ana oyuncuyu yakalamakta yardımcı olması.
Só peço que o Amal cumpra o seu dever patriótico e nos ajude a apanhar criminosos importantes.
Şu Belkin, Amal işbirliği yaparsa annemize vize çıkaracak mı?
Esse Belkin arranja um visto à nossa mãe se o Amal cooperar?
Yapmalısın. Amal. Biliyorum.
- Tens de fazer isso, Amal.
Amal derin bir nefes al, anneni düşün.
Amal, respira fundo. Pensa na tua mãe.
Emel, sakin ol.
Amal, calma.
Beni anla, Emel.
Tenta compreender-me, Amal.
Amal benden mucizeler bekliyor.
O Amal está esperançado que eu faça milagres.