English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ A ] / Amira

Amira translate Portuguese

107 parallel translation
Amira, bayana bir kap getirir misin?
Amira, porque não trazes uma bacia de emése para a Miss...?
Teşekkürler, Amira.
- Obrigada.
Herkes ben ne diyorsam onu yapacak ve vakti azalan amira lJo'yu altedeceğiz.
Ouçam o que eu digo e derrotamos este Almirante Jo rapidamente.
Merhaba, Will, ben Amira.
Olá, Will, fala a Amira. Preciso ver-te.
Merhaba, Will, ben Amira.
Olá, Will, fala a Amira. Eh...
- Lütfen. Amira, yapamam.
Amira, não posso, não posso fazer o que queres.
- Sana yalvarıyorum, yalvarıyorum.
- Amira, por favor.
- Amira, lütfen.
Rogo-te!
Amira biraz... ketum davranıyor.
Amira é... discreta.
Amira, ilişkimizin gerçeği hakkında biraz ketum davranıyor. Uygun olduğunu söylemiyorum ve sanırım, beni utanmaktan korumaya çalışıyor. Kendimden ve ailemden utanmama karşı.
Amira é discreta sobre a natureza da nossa relação, que não era apropriada, e creio que ela tenta salvar-me da vergonha, a mim e à minha família.
Amira, gel Najeev'le tanış.
Amira, apresento-te o Najeev.
Amira bir devlet hainini barındırdığı için tutuklandı.
A Amira foi presa por dar abrigo a um inimigo do estado.
Bak, Amira.
Olhe, Amira.
Amira'nın teknesini böyle kullandığım için hiç memnun değilim.
Não me senti bem a usar o barco da Amira daquele jeito.
Leyla ve Amira neredeydiler?
Onde estavam Leyla e Amira?
Ve onun kızı, Amira.
E a filha dela, Amira.
- Leyla ve Amira'nın Irak'taki ailesi.
A família de Leyla e Amira no Iraque.
Barış dolu gözlerin var, Amira.
Tem olhos muito pacíficos, Amira.
Leyla, Amira neredeydi?
Leyla, onde estava Amira?
Leyla'yı ve Amira'yı kaçırmaları için silahlı adamlar yolladın.
Mandou raptar Leyla e Amira.
Yani mezuniyetten sonra bir şekilde ailemin yanına taşınmayı düşünüyordum, ama... Doktor Amira vizemi uzatacağını söyledi.
Depois de me formar, estava pensar em voltar para casa... mas o Dr. Ramirez disse que vai prolongar o meu visto.
Leyla ve Amira da yanında olsun.
Faça os possíveis para ele estar com a Leyla e a Amira.
Leyla ve Amira seni bekliyor.
Leyla e Amira estão à tua espera.
Amira ve Leyla'nın artık başkentte olduklarını unutmuştum.
Esqueci-me, Amira e Leyla agora vivem em Washington.
Amira, sana birini tanıştırmak istiyorum.
Amira, quero apresentar-te uma pessoa.
Amira nasıl?
Como está a Amira?
Amira, Faslı bir bayan.
Amira, uma mulher marroquina.
Bu yeni meslektaşım Amira, ya işinden ayrılmış ya da bu olanlar yüzünden ayrılmaya zorlanmış.
Esta nova colega Amira, despediu-se ou foi forçada a isso devido ao que aconteceu.
- Amira evleniyor.
- A Amira vai casar-se.
Ve bende sizin Amirayla tanışmanızı istiyorum.
Claro. E quero que ambos conheçam Amira.
Amira, Khalid Al-Saleh ile bir toplantıya takılıyordu.
A Amira estava num jantar de negócios com khalid Al-Saleh.
Çünkü Amiranın dediğine göre o seni tanıyormuş.
É que a Amira disse que ele te conhece.
Amiranın seninle işlerini görüştüğünü sanmıyorum.
Duvido muito que a Amira discuta o trabalho dela contigo.
Amira ile ilişkin mi vardı?
Tiveste um caso com a Amira?
Amirayı evimize babandan para koparıp ilişkimizi bozmak için getirdin.
Trouxeste a Amira para extorquir o Bart e tentar estragar a nossa relação.
Babam sana ne dedi bilmiyorum ama sana garanti veriyorum ki, Amira'nın orda olmasının senle hiçbir alakası yok.
Não sei o que o meu pai disse, mas posso afirmar que a presença da Amira não tem nada a ver com vocês.
Amira?
Amira?
Yoksa neden Amiraya o kadar para ödiyeyim?
Por qual outro motivo iria eu pagar à Amira para sair da cidade?
Amira ve Charles ın dramasını affettirmek için yapabileceğimin en azı.
- É o mínimo que posso fazer, para compensar por todo aquele drama com a Amira e o Charles.
Amira Abbar. Merhaba.
- Amira Abbar.
Amira, seninle otelde buluşuruz.
- Amira, encontro-te no hotel.
Amira ile aranda hiçbir şey olmadığına dair yemin et.
Jura que nada está a acontecer entre ti e a Amira.
Amira.
Amira.
Dubai'deki adamları Bart'ın Amira'yla olan fotoğrafındaki gizemli adamı bulmam için yardım ediyorlar.
O pessoal dele no Dubai está a ajudar-me a descobrir quem era o homem misterioso com o Bart na foto.
Amira'yla geçirdiği hafta sonunda ordaydı.
Ele estava com a Amira naquele fim de semana.
- Amira'ya bunun için para ödemezdi.
Duvido que ele pagasse à Amira por isso.
Sen salıncakta sallan, Amira.
Vai brincar para o balancé, Amira.
Çok teşekkürler, Amira.
- Muito obrigado, Amira.
Merhaba, Amira.
Diga olá. Olá, Amira.
- Amira nerede?
Onde está Amira?
Amira yeni bir arkadaş.
Olá.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]