English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ A ] / Analiz

Analiz translate Portuguese

2,374 parallel translation
Bu, gezegenin atmosferinin kimyasal kompozisyonunu belirlememize olanak verir. Yani atmosferi analiz edebiliriz uzaylı medeniyetlerin eşsiz çevresel izlerine bakmaya başlayabiliriz.
Enquanto Lois lê, ela está sob influência de uma droga ministrada por Alain, chamada propranolol, um bloqueador beta simples que reduz a hipertensão e tem o famoso efeito colateral de leve perda de memória.
Orayı yakan neyse, öyle bir yakmış ki analiz edilecek hiçbir şey kalmamış.
O que quer que tenha atingido aquele sítio ardeu tão intensamente que não restou nada para analisar.
Durumu analiz et.
Analisa a situação.
Farklı veriler topladık, analiz etmesi biraz uzun sürecek.
- Preciso de mais alguns dados e análises.
Bütün bilgileri bize yola, analiz edelim.
Então levanta todos os dados que possuis e manda-nos para análise.
Bayan Llewellyn-Smythe'ın cesedini mezardan çıkarıp, midesindekileri analiz ettiğimizde belki böyle alaycı olmazsınız, bayan.
Talvez se mostre menos desdenhosa, quando exumármos o corpo de Madame Llewellyn Smythe e investigar-mos o conteúdo do seu estômago.
Madem ki beni analiz etmek istiyorsun, dök hadi içini.
Não, não, vá lá. Agora és o meu psicólogo, portanto, diz-me o que achas.
-... tanımlayıp analiz etmenizi istiyorum.
- um dos objectos seguintes.
Bir parça daha analiz edip tüm gerçeği bulalım.
Mais umas análises e teremos toda a verdade.
Kanı analiz etmeliyiz.
Temos de analisar o sangue.
Hey. Kan örneğini ikinci bir kez analiz ettim.
Antecipei-me e analisei a amostra de sangue uma segunda vez.
Bunu daha da küçültebilir miyim diye yumurtaları analiz ediyorum.
Estou a analisar os ovos para ver se consigo reduzi-lo ainda mais.
Kemik hücrelerinin üst tabakasının alt kısımlarını zımparalayıp altında ne yattığını analiz edebiliriz.
Podemos polir as camadas superficiais das células ósseas e analisar o que está por baixo.
Tamam, ve bunu analiz edebilirsem sizce bu iyi bir şey olacak, öyle mi?
Se eu pudesse analisar,'seria uma coisa boa?
Biz FBI Davranış Analiz Birimi'ndeniz.
Somos da unidade de análise comportamental do FBI.
Tüplere yaptığımız analiz, diazepam adlı bir uyuşturucuyu doğruladı. Denetimli bir uyuşturucudur. Muhtemelen iki farklı hastada da kullanılmış.
E a análise dos tubos confirmou a presença de diazempam intravenoso, uma substância controlada, provavelmente usada para entorpecer os pacientes.
Nasıl bir analiz bu?
Como funciona essa avaliação? As vidas deles pela sua carteira?
Analiz için numune aldım bile.
Já a recolhi para análise.
- Analiz yapıyordu.
- Ela estava a analisar.
Bu kan örneğini analiz ettirmem gerekiyor.
Preciso de analisar uma amostra sanguínea. OBRIGADO PELA AMOSTRA DE SANGUE.
Şaşırtıcı, evet. Genelde barlardaki kadınları çok iyi analiz ederim.
Eu sou muito bom a descobrir mulheres bonitas em bares.
Bir analiz yapalım bakalım.
Deixa-me fazer uma análise.
Bir kanıtı analiz etmenizi istiyorum.
Preciso que analisem umas provas. Aquele cientista?
Bunu derhal analiz etmelisiniz.
Preciso de ter isso analisado o quanto antes.
Analiz ettireceğim.
Vou testá-lo.
Laboratuarınızın analiz tarihi kaşesine göre "hayır".
Não segundo o carimbo de data do vosso laboratório.
Ses ve biyolojik analiz onaylandı.
Análise vocal e biológicas confirmadas.
Yapısal stres noktası için yapılan son analiz tamamlandı. Stadyumun çevresinde sahte bir tamirat ekibimiz var. İlave patlayıcıları yerleştiriyorlar.
A análise final dos pontos fracos da estrutura está completa, e temos uma falsa equipa de reparações a andar pelo estádio, e a instalar cargas suplementares.
Ben seni analiz etmeyi ve bu korkunun temelini bulmaya çalışacağım.
- Achei que poderia psicanalisar-te e descobrir a origem da tua ansiedade.
Tamam. Arada CIA'in bazı analiz işlerini yapıyorum.
Eu faço umas análises para a CIA ocasionalmente.
Bu gibi bir vaka daha girişken bir yöntem gerektirir yani özensiz. asıl gereken muntazam bir analiz
Um caso como este precisa de uma abordagem agressiva... Disparates. Isto requer uma análise metódica...
Verileri analiz eden ve çapraz ilgilendiren bir tekrarlı arama algoritması kullanıyorum.
Já tenho. Estou a usar um algoritmo de pesquisa recorrente que analisa e cruza as referências dos dados.
Toprak örneklerini yüzlerce defa analiz ettin zaten.
Tu analisaste essas amostras centenas de vezes.
Şeritleri analiz etmek için döküm al ve silahı saptamak için çentiklerin özelliklerini belirle.
Faça moldes para analisar as estrias e as características de corte para determinar a arma.
Analiz yolladılar.
Vou para a análise.
Orijinalleri şu anda adli bilişim tarafından analiz ediliyor.
Neste momento, o laboratório forense está a analisar os originais.
Tuhaf bir şey daha var. Adli Bilişim bu fotoğrafları ve taslakları kimyasal bulmak için analiz etti ve Afganistan'ın Kunar ilindeki toprağa özgü tanecikli bir maddeye rastladı.
Outra coisa estranha... o laboratório procurou vestígios químicos nas cópias heliográficas e nas fotos, e encontraram partículas de matéria específicas do solo da província de Kunar, no Afeganistão.
Analiz ediliyor.
A analisar, a analisar.
Analiz ediliyor. e-bay'e bakılıyor.
A verificar a minha oferta no eBay.
Analiz tamamlandı.
- Raios! Análise terminada.
Rengini, dizaynını ve yapısını analiz ettim.
Analisei a cor, o formato e a textura.
Birşeye dokunmadan önce tıbbi analiz için örnek almalıyız.
Temos que deixar o médico legista verificar ista antes de tocar em qualquer coisa.
Gözlemle, analiz et.
Observar, analisar...
Analiz et.
Analise.
"Gözlemle, analiz et, anla!" O çocuk programının tek amacı bir sürü normal çocuğun beynini yıkamak ve onları ineklere dönüştürmektir anlıyor musun? Peki, bak.
"Observa, analisa, deduz."
Angela "Bilim dostu" nu kastediyor. Kurbanın sakalının içindekileri analiz ettiler. Evet.
A Ângela quer dizer o Homem da Ciência.
"Gözlemle, analiz et, anla!"
Observa, analisa, deduz.
Kanıtı analiz edene kadar teori sunmak anlamsız olur.
A especulação não tem sentido até analisarmos as provas.
O zaman Hodgins'in analiz edebilmesi için bu tozlara ihtiyacım olacak.
Então terei que recolher o pó para o Hodgins analisar.
Bu algılayıcı, kendini özgü kan dolaşımını dikkate değer bir mesafeden algılayacak, kaydedecek ve analiz edecek kadar güçlüdür.
Esse sensor é forte o suficiente para captar, gravar e analisar o teu específico ciclo cardíaco a uma distância considerável.
Belki o analiz edip bir şey çıkarır.
Levas isto ao Travers... para ver se ele pode fazer umas análises nisso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]