Anaïs translate Portuguese
192 parallel translation
Madame Anais. 11 Cité Jean de Saumur.
"Chez Madame Anaïs", 11, cité Jean de Saumur.
Madame Anais!
Então, Anaïs?
Seni çocukluğumdan beri seviyorum, Anaïs ama sanki başaramayacakmışım gibi bir korkum hep oldu.
Amo-te desde que éramos crianças, Anaïs... mas sempre tive medo de... não ser capaz de...
Eşim Anaïs Nin.
A minha mulher, Anaïs Nin.
Eduardo Sanchez Anaïs'in kuzeni.
Eduardo Sanchez, primo da Anaïs.
Anaïs, mutlaka Henry'yi okumalısın.
Devia ler o que o Henry escreve.
Anaïs Lawrence üzerine yazıyor.
A Anaïs está a escrever sobre Lawrence.
- Tanrım, Anaïs.
- Meu Deus, Anaïs.
Adım Anaïs.
É Anaïs.
Henry her şeyi yanlış aktarıyor Anaïs.
O Henry troca tudo... Anaïs.
Anaïs, kesinlikle haklısın.
A Anaïs tem toda a razão.
Sanki sen öğretmensin ben de kız öğrenci.
A Anaïs é como a professora Eu sou como a aluna.
- Anaïs.
- Anaïs.
Dikkatli ol Anaïs.
Tem cuidado, Anaïs.
Bu Anaïs.
É Anaïs.
Sendeki ve Henry'deki yetenek bende yok.
Não tenho o dom como a Anaïs e o Henry.
Anaïs Henry'ye ne oldu?
Que aconteceu ao Henry?
- Bu ufak paydan ve Anaïs'ten faydalanmandan bahsediyorum. Tabii Hugo'dan da.
- Estou a falar de um acordo miserável... e do facto de te estares a aproveitar da Anaïs... e do Hugo também.
Çok fazla lanet olası öfke ha! Beni kitapta çarpıttığına Anaïs de katılıyor.
Até a Anaïs concordou que me distorceste no livro.
- Öyle değil mi, Anaïs?
- Não é assim, Anaïs? - Não, June.
Ben senin için doğru kadın değilim Anaïs.
Sou a mulher errada para si, Anaïs.
Bu, Senatonun tarihindeki en müthis olay.
É a coisa mais espetacular nos anais do senado.
Kendisi tarihin en acaip hastalığının kurbanıydı.
Foi vítima da enfermidade mais estranha dos anais da medicina.
Deniz Kuvvetlerinin tarihindeki ilklerden biri.
A primeira vez nos anais da Marinha.
Suç tarihinde sadece üç tane soygun hakiki bir şaheser olarak dikkate alınır.
Nos anais do crime somente três roubos podem ser considerados genuínas obras-primas.
Operanın yanında bir tane hatırlıyorum. Madame Anais.
Lembro-me duma perto da Ópera, e sobretudo algures, Chez Ana :
Ben Madame Anais.
Sou a Sra. Ana : I : s.
Benim adımın Anais olduğunu mu sanıyorsun?
Se pensa que me chamo Ana : I : S...
Anais, bir tane daha.
I : S, uma garrafa de espumante, depressa.
- Madam Anais?
- Dona Ana : I : S?
Madame Anais!
Sra. D. Ana : I : S?
- Madame Anais!
- Sra. D. Ana : I : S?
Merhaba, Anais.
Olá, Ana : I : s. Podemos entrar?
Merhaba, Anais.
Estou, Ana : I : S?
Hiç bir şey değişmemiş Anais.
Nada mudou aqui.
Daha fazla Anais'te olmayacağına göre... düşündüm ki seni bir ziyaret edip... neler yapıyorsun diye bakabilirim.
I : S, pensei : " Vou fazer-lhe uma visita.
Bu isimler Amerikan Batısı keşfedilirken bilinirlerdi.
Os nomes eram conhecidos nos anais da abertura do Oeste americano.
Şunu da belirtmeliyim ki ; zaferiniz, bu soğuk karanlık kış gününde içimizi ısıtmıştır.
garantiu um lugar nos anais da Marinha e, posso acrescentar, que num Inverno frio e sombrio, aqueceu o coração britânico.
Bu gece, insanlık tarihinin en önemli olayını kutluyoruz.
Esta noite celebramos um acontecimento muito especial... nos anais da experiência humana.
Bu dava... Bu dava, suç istatistikleri içinde, emsalsiz bir dava.
Este caso... este caso é único nos anais do crime.
Suçu engellemek için paylaşılabileceğine inanıyorum değil mi dedektif?
Único nos anais do crime.
Sana söyleyeyim Noogman, bu görebileceğin en kral vurgun olacak.
Noogman, este será o maior roubo dos anais do crime.
Bu testler çocukların potansiyelini asla ölçemez en azından sizin gibi Nazi bozuntuları tarafından.
Testes que medem o potencial - coisa que não pode ser medida. E muito menos por germânicos compulsivo-anais.
Ne olmadığını sana ben söylerim.
Pois não és, não. Olha o que fizeste da Anaïs.
Buna inanıyor musun Anaïs?
Acredita, Anaïs?
Anaïs benim için Henry'te iyi bak.
Cuide do Henry por mim.
Anaïs okuyordu, ben de burnumu soktum meraktan.
Espero que não se importe.
Umarım sorun değildir.
A Anaïs estava a ler isto... e como sou muito curioso, dei uma espreitadela.
Hayır, Anaïs gitme.
Não, Anaïs, não vá.
Haksız mıyım Anaïs?
Não tenho razão, Anaïs?
Anaïs. Gitme.
Não vá.