Andy translate Portuguese
7,053 parallel translation
Konu sadece dün değil, Andy.
- Não é apenas sobre ontem, Andy.
Andy'yi oynarken görmelisin.
Devias ver o Andy a jogar.
Seninle takılmayı seviyorum, Will. Ama senin Andy'le olan saplantını kaldıramam.
- Adoro andar contigo, Will, mas... não aguento com a tua obsessão pelo Andy.
Andy, iyi bir arkadaş olmadığımı söyleyerek sınırı aştı.
- Andy está fora de linha dizendo que eu não sou um bom amigo.
Yarısından sonra, benim Andy olduğumu mu düşünmeye başladın?
- Pensaste que tornei-me no Andy a meio disso?
Sadece... Andy ile işleri yoluna koyana kadar servis asansörünün kendi tarafıma bakan kısmında durmayı tercih ederim.
Sem ofensa, é que... até que resolvas as coisas com Andy, eu prefiro ficar do meu lado do balcão.
Madison kaka yapacak olursa, Andy'ye gel. Çünkü onsuz yapmayacaktır. - Hadi, hayatım.
vem buscar o Andy se a Madison tiver de defecar, porque ela não faz sem ele.
Andy eskiden benimle her zaman beni dinozor yaparak oynardı.
O Andy costumava brincar comigo de dinossauro a toda à hora.
Andy, Holly ile birlikte, çünkü orada olması gerekiyor.
O Andy está com a Holly, como deve ser.
Şimdi de onların amcalarının ve de bu kasabanın şerifinin sözümü tutmama engel olmasına izin veremem. Hadi ama Andy.
E raios me partam se te deixo a ti, tio deles e xerife daqui, impedir-me de conseguir.
Andy'nin kızlarıyla yaşadığın olay yüzünden mi oluyor bu? - Hayır.
- É por causa das meninas do Andy?
- Andy.
- Andy.
Andy, Holly'ye bunlardan biriyle evlenme teklifi edemezsin.
Andy, não podes pedir a Holly em casamento com nenhum destes.
Andy, kendine gerçekten iyi bir kadın buldun.
Andy, arranjaste uma bela mulher, meu.
Andy?
Andy?
Andy, sorun nedir?
Andy, o que se passa?
Andy, aman Tanrım.
Andy, meu Deus...
Seni seviyorum Andy!
Eu adoro-te, Andy!
Beni yanlış anlama, Andy ve Holly için çok mutluyum.
Não me interpretes mal, eu estou mesmo feliz pelo Andy e pela Holly.
Bu gecenin başlarında evi arayıp anneannemin yüzüğünü bulmaya çalışıyorduk, Andy için. Violet dedi ki " Bana ait olduğunu...
Foi no início da noite, quando estavamos à procura do anel da Avó para dar ao Andy, e a Violet disse :
Vampir Bill, ben Andy.
Vampiro Bill, é o Andy.
Arayan Andy mi?
É o Andy?
Andy, hay satayım, çok üzgünüm.
Andy, merda, Eu sinto mesmo muito.
Ama ben - Andy, ben sadece -
Mas eu... Andy, só o fiz porque...
Bekle, Andy, ne oldu?
Espera, Andy, o que aconteceu?
Ama Andy?
Mas, Andy?
Dinle, Andy, beni birçok sebepten dolayı sevdiğini biliyorum ve benim Vikan olmam pek de o sebeplerden sayılmaz ama sezgilerimin güçlü olduğuna inanıyor musun?
Escuta, Andy, sei que me amas por muitas razões, e sei que eu ser uma Wicca não está no topo dessa lista, mas acreditas que sou uma pessoa intuitiva?
- Andy...
- Andy...
- Andy, ne oluyor lan?
- Andy, mas que raios?
Andy Bellefleur, oğlumla bu şekilde konuşmaya cüret etme!
Andy Bellefleur, não te atrevas a falar assim com o meu filho.
Oğluma vurmamış olsan iyi olur Andy, yoksa benden bulacağın var!
É melhor não teres batido ao meu filho, Andy, ou Deus me ajude.
Andy yine arıyor.
O Andy está a ligar de novo.
Arka tarafta Şimdi, Andy!
Ela está lá atrás. Agora, Andy...
Andy Bellefleur, kendi iyiliğin için sözlerine dikkat etsen iyi olur.
Andy Bellefleur, é melhor mudares de tom se sabes o que é bom para ti.
Andy, sus.
Andy, cala-te.
Andy, istersen kalip maçi izleyebilirsin.
Andy, se quiseres podes ficar e ver o jogo.
Andy'nin sevgilisi için ask mektubu-videosu hazirliyoruz.
Estamos a fazer uma carta de amor em vídeo para a namorada do Andy.
Andy'ye yardim etme konusunda neden mi bu kadar hevesliyim?
Porque estou tão empenhado em ajudar o Andy?
Andy seni "Subay ve Centilmen" filmindeki gibi tutsun.
Deixa o Andy pegar em ti como em "Oficial e Cavalheiro"
Andy, kaldir onu.
Andy, pega nela.
- Andy'yle konusuyordum.
- Estava a falar com o Andy. Eu sei!
Andy'nin bugün Bes için yaptiklarina baksana.
Olha tudo o que o Andy fez pela Beth.
- Pardon. - Andy'nin ne isi var burada?
O que faz o Andy aqui?
Şimdi, Andy, Ben mantıklı bir adamım. Bilirsin.
Então, Andy, sou um homem sensato, sabe disso.
Tek başına 81'de... Andy Darden, Rebecca Jones...
O pessoal do 81... o Andy Darden, a Rebecca Jones...
- Andy Stafford sana bir dosya verecek.
O Andy Stafford, tem um ficheiro para ti.
Haley, Andy'yi havaalanına bırakır mısın lütfen?
Haley, podes levar o Andy ao aeroporto, por favor?
Andy, ağacın arkasında.
Andy! Atrás da árvore!
Lanet olsun, Andy!
- Raios, Andy.
Lütfen.
- Vá lá, Andy.
Andy, Andy, dinle.
Andy!