English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ A ] / Anımsıyor musun

Anımsıyor musun translate Portuguese

185 parallel translation
Filler hakkında anlattığım masalı anımsıyor musun?
Lembras-te de te contar uma história sobre elefantes?
Son çaldığım günü anımsıyor musun?
Lembras-te da última vez que toquei?
Altı ay önce, o gelmeden lavabolar çalışmaz..... pencereler açılmazdı anımsıyor musun?
Há seis meses, antes dele chegar, não se lembra de como a canalização não trabalhava e as janelas não abriam?
Bir kaç kez, senin fena halde yardıma ihtiyacın oldu, anımsıyor musun?
E nalgumas vezes precisaste da minha ajuda, recordas-te?
Oh, eski günlerde nasıl da konuşurduk. Anımsıyor musun?
Tal como falávamos antigamente, lembras-te?
Anımsıyor musun, Ralph?
Não te lembras, Ralph?
Üçümüzün Ashley davasını izleyişimizi anımsıyor musun?
Lembram-se de nós, sentados no julgamento do Ashley?
Beni anımsıyor musun, Bay Selvy?
Lembra-se de mim, S.r Selvy?
Sözünü ettiğim taksi sürücüsünü anımsıyor musun? 200 dolar bulmuştu da sadece 2 dolar almıştı.
Lembras-te do que eu disse sobre o taxista que encontrou 100 dólares e recebeu apenas 2 de recompensa?
Anımsıyor musun?
Lembra-se?
Öteki rüyanı anımsıyor musun?
Sabes aquele teu outro sonho?
Kulübe geri döneceksin. Anımsıyor musun?
Tens de voltar, lembraste?
Beni anımsıyor musun?
Lembra-se de mim?
Bana evlenme teklif ettiğin zamanı anımsıyor musun?
Lembras-te quando me pediste que cassasse contigo?
Şimdi, oturma odasındaki ışığı anımsıyor musun?
Agora... Você se lembra da luz, na sala de estar?
O bizim ilk deniz seyahatimizdi, anımsıyor musun?
Esse foi o nosso primeiro cruzeiro juntos, lembras-te?
İki ay önce beni kitalamağa teşvik ettiğin şu özel detektif, Malcolm Purdy'yi anımsıyor musun, Eve'in Tom Ward ile olan gizli ilişkilerini haber veren küçük adamı?
Lembras-te daquele detetive privado, que me disseste para contratar há dois meses, Malcon Purdy, o mesmo sujeitinho que me informou do caso, entre a Eva e o Tom Ward?
Hiç caddelerde ya da partilerden birinde sarı bir sedan gördüğünü anımsıyor musun?
Lembra-se de alguma vez ter visto um carro amarelo, nas ruas ou em qualquer sítio?
Allen, son yelken açtığımızda ne kadar mutluyduk, anımsıyor musun?
Allen, lembras-te como estávamos felizes a última vez que navegámos?
Sisteki o ilk geceyi anımsıyor musun?
Lembras-te daquela primeira noite, no nevoeiro?
Onu anımsıyor musun, Holsom?
Lembra-se dela, Holsom?
Geçen ay Petersburg'daki şu davayı anımsıyor musun?
Lembras-te do caso de Peterborough, no mês passado?
Fred, bana sözünü ettiğin şu iş teklifini anımsıyor musun?
Fred, lembras-te daquela proposta de negócio de que me falaste?
Sana sözünü ettiğim şu yaşlı hoş bayanı, Bayan Mannerheim'ı anımsıyor musun?
Lembras-te daquela senhora idosa de quem te falei, a Sra. Mannerheim?
Beni anımsıyor musun _
Lembra-se de mim?
O günü anımsıyor musun?
Lembra daquele dia?
Anımsıyor musun?
- Lembras-te dela?
Beni anımsıyor musun tanışmıştık.
Já nos conhecemos. Não te lembras?
Fort Bragg'ı anımsıyor musun?
Lembras-te daquela noite em Fort Bragg?
Guido, Bolonya'daki Apollon tiyatrosunu anımsıyor musun?
Lembras-te, no cine-teatro Apollo em Bolonha?
Anımsıyor musun Guido?
Lembras-te, Guido?
O günü anımsıyor musun?
Lembras-te daquele dia?
- Anımsıyor musun?
- Lembras-te?
Anımsıyor musun Kid?
Lembras-te, Kid?
İçinde tüy olanı anımsıyor musun? Ondan hoşlanırdım.
Adorava ficar com ele.
Beni anımsıyor musun?
- Lembras-te de mim?
Uh, Karen, Ric'in büroya tam olarak hangi gün geldiğini hiç anımsıyor musun?
- Karen, lembra-se do dia exacto em que o Rick cá esteve?
Açılır tavanın ne durumda olduğunu anımsıyor musun?
Lembra-se de como era a capota?
Beni anımsıyor musun?
Lembra-se?
Komiser, onun Lessing'in cesedini ilk gören delikanlı olduğunu size söylemiştim, anımsıyor musun?
Eu disse-lhe que foi um miúdo que viu o corpo, lembra-se?
Şey, sözgelimi, şu üzücü, karışık küçük notu anımsıyor musun? Bay Dudek sizin kapınızın altından içeri ittirmişti.
Lembra-se, por exemplo, daquele bilhete triste e confuso que o Sr. Dudek pôs debaixo da sua porta?
Bir zamanlar ne söylediğini anımsıyor musun? Sürüyü, geri dönecek kadar, öğrenmesine yardım edecek kadar sevme konusunda...?
Lembre-se do que disse sobre amar o bando o suficiente para retornar a eles e ajudá-los a viver?
Kar yağdığında yaptığımız kartopu savaşlarını anımsıyor musun?
Lembras-te dos combates de bolas de neve que fazíamos sempre que nevava?
Anımsıyor musun benimle saklambaç oynardın?
Lembras-te quando jogavas ás escondidas comigo?
- Dinle, cini anımsıyor musun?
- Lembras-te do gnomo?
- Cini anımsıyor musun anne?
- Mãe, lembras-te do gnomo?
Adını anımsıyor musun?
Lembras-te do nome dele?
- Yazdığımı anımsıyor musun?
- Lembras-te do que escrevia?
Washington'daki marşı anımsıyor musun? Askerleri?
Lembras-te da manifestação em Washington?
Anımsıyor musun?
Lembras-te?
Bunu anımsıyor musun?
Lembra-se?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]