English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ A ] / Arctic

Arctic translate Portuguese

62 parallel translation
Burası Arctic Warrior römorku. Beni duyuyor musunuz?
Daqui rebocador Arctic Warrior, estão a ouvir?
Burası sivil römork Arctic Warrior. Gemide kimse var mı?
Somos o rebocador civil, Arctic Warrior, Está alguém a bordo?
Burası sivil römork Arctic Warrior.
Somos o rebocador Arctic Warrior.
Burası Arctic Warrior. Bizi duyabiliyor musunuz?
Somos o Arctic Warrior, Ouvem-nos?
Kuzey yarıkürede bahar zamanı arctic bölgeye doğru kanatlanırlar doğdukları yere
No hemisfério norte na primavera elas voam em direcção ao Artico onde nasceram
Pozisyonumuz 7-5-0 Kuzeyinizdeki gemi, Arctic Warrior konuşuyor.
Expedição do rebocador 7 - 5 norte este é "ARCTIC WARRIOR".
Artic Warrior konuşuyor, bizi duyuyor musunuz?
Este é o rebocador "ARCTIC WARRIOR". Ouvem-me?
Artic Warrior konuşuyor, gemide kimse var mı?
Este é o rebocador civíl "ARCTIC WARRIOR" está alguém a bordo?
Kurtarma gemisi Artic Warrior konuşuyor, gemide kimse var mı?
Este é o rebocador civíl "ARCTIC WARRIOR" está alguém a bordo?
Artic Warrior konuşuyor, bizi duyabiliyor musunuz?
Este é o "ARCTIC WARRIOR", ouvem-me?
Evet, tekne pozisyonunu alsın.
Bem. O "ARCTIC WARRIOR" está em posição, Murph.
Epps, bunu 3 gün içinde yapmak zorundayız.
Epps, mesmo com o "ARCTIC WARRIOR" estávamos apertados com 3 dias.
Mükemmel filmler var. "Arctic Flight".
E acredita, há filmes excelentes nessa lista.
Uçaklı bir adam Alaska'ya uçar.
- Do melhor. - Arctic Flight.
Açılmamış bir Arctic Chill olmalı.
E deve haver uma Gelo Árctico por abrir, lá atrás.
Late summer in the Arctic, and the ice is melting fast.
É o fim do verão no Ártico, e o gelo está a derreter rapidamente.
Each year, as our planet warms, there is less and less ice in the Arctic.
A cada ano, conforme o nosso planeta aquece, há cada vez menos gelo no Ártico.
Yaptığı en büyü hata * Arctic Monkeys'i geri çevirmek oldu.
- Certo. A maior vergonha da vida dela foi ter rejeitado os Arctic Monkeys.
Babanın, Arctic Monkeys konserine gitmemiz için bilet aldığına inanamıyorum.
Não acredito que o teu pai nos deu bilhetes para o Artctic Monkeys.
Arctic Monkeys konseri abi!
Meu, Arctic Monkeys!
BANKS ADALARI, KANADA KUTUP BÖLGESİ iLKBAHAR SONU
Banks Island, Arctic Canada, final de Primavera.
Evet, birden kutup soğukları gelmezse iyiyim.
Sim, a menos que tenham começado a injectar droga nos Arctic Freeze, estou bem.
Shiloh Baptist, Arctic'in üzerindeki kilise.
Na Igreja Batista Shiloh, na Artic.
Arctic yolda devam etmektedir.
O que segue sobre o ártico continua.
Sarı sünger adam çizgi filmi, spor haberleri, ağız temziliği reklamı Arctic Blue...
Homem esponja dos desenhos animados. Notícias desportivas, anúncio de desinfectante bocal. - Artic Blue.
Özellikle okyanus hattındaki balıkçı teknelerinde kullanıyorlar.
É usada exclusivamente na linha da Oceanus, de navios de pesca. Arctic White.
- Jed Eubanks, Arktik Kargo!
- Jed Eubanks, Arctic Cargo!
Dün gece geç bir saatte askerî dinleme istasyonlarından biri Arctic Biyosistem'e ait özel bir araştırma üssünden yardım çağrısı aldı.
Ontem, um posto militar recebeu um pedido de socorro de uma base de investigação propriedade da Arctic Biosystems.
Orada yetkimiz yok. Arctic Biyosistem bize giriş izni veriyor. - Şimdilik.
A Arctic Biosystems dá-nos acesso, por agora.
Raptor 47'den Arctic Biyosistem'e.
Raptor 47 chama Arctic Biosystems.
Bu kat Arctic Biyosistem'in birinci safhasını oluşturuyordu.
Este andar era a Fase Um da "Arctic Biosystems".
- Arctic Biyosistem hakkında bildiklerini anlat.
Diga-me aquilo que sabe sobre a "Arctic Biosystems".
- Arctic Biyosistem.
A "Arctic Biosystems".
Son 20 yılda 31 çocuk. Hepsi Arctic Biyosistem'e ve kıymetli Dr. Hatake'nize 300 km'den yakın mesafede.
Trinta e uma, nas últimas duas décadas, todas num raio de 200 millhas da "Arctic Biosystems"
Adım Constance Sutton. Ilaria Şirketi'nin operasyon direktörüyüm. Arctic Biyosistem'in üst kuruluşu.
Sou a Constance Sutton, diretora de operações da Ilaria Corporation, a empresa-mãe da Arctic Biosystems.
- Burada acil yardıma ihtiyacımız... - Ben deneyeyim.
Precisamos de ajuda urgente, estamos na Arctic...
Birkaç arkadaşımla, Kasım'da Arctic Monkeys konserine katılmak için yola çıkmayı planlıyoruz. Gelmek ister misin?
Uns amigos meus estão a planear ir ver os Arctic Monkeys em Novembro.
Sanırım Arctic Monkeys'e gitmek yok. Ne?
Deduzo que os Arctic Monkeys sejam para esquecer.
Arctic Monkeys'e bayılırım.
Eu adoro Arctic Monkeys.
Onun yerine başka bir boyuta açılan bir portala geldik.
ALEX TURNER Vocalista dos Arctic Monkeys ao invés de um portal para outra dimensão.
Bütün dünyada, kesinlikle en sevdiğimiz yerlerden biri.
É um dos nossos sítios favoritos ALEX TURNER Vocalista dos Arctic Monkeys em todo o planeta.
Bu çok güçlü arktik soğutmalı oyuncu bilgisayarı.
É uma torre de alta potência para jogos com cooler arctic.
Benim için Arctic Biosystems'a geldiğiniz zamanda böyle miydi?
Era assim que se sentia quando veio à minha procura à "Artic Biosystems"?
Doğru, Arctic Biosystems'daki o olaydan sonra mikrop komandosu sayılırsın artık.
Certo, agora, és um soldado especial anti-germes. Desde aquela coisa na "Arctic BioSystems".
Arctic Biosystems'dan sonra takıntılı bir hale geldi.
Depois da "Arctic Biosystems", ele ficou obcecado.
Arctic Biosystems'dan sonra takıntılı bir hale geldi.
Depois da "Artic BioSystems", ficou obcecado.
- Arctic BioSystems'da öldüler. - Yeter!
- Morreram na "Arctic Biosystems".
O zaman Arctic BioSystems felaketinden sonra ortadan kaybolduğunu da biliyorsundur.
Então, também sabe que, logo após o fiasco da "Artic BioSystems", o Farragut saiu de cena.
Burası Arctic Warrior.
Daqui Arctic Warrior,
Arctic bölgede yaz kısadır
O verão no Ártico é curto
- Arctic Biyosistem.
- Arctic Biosystems.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]