English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ A ] / Arman

Arman translate Portuguese

51 parallel translation
Aile armamız çember içinde bir turnaydı ve armanın süsleri -
Nossa casta familiar era um guindaste em um círculo, e a casta foi desfeita.
Baylar bu, Bay Vogel'in genç vasisi ve en başta gelen öğrencisi Bay Arman.
Este cavalheiro é o seu jovem protegido e pupilo, Sr. Aman.
Yüzükteki armanın aynı...
É o mesmo símbolo do anel...
Evine dön ve armanı parlat.
Porque não vai para casa polir crachá?
Elbisesinde sizin aile armanız var.
Ele tem o brasão da sua família na túnica.
Armanı düzelt, Doolie.
Fecha a braguilha, Dooley.
Armanın etrafında el işçiliğine bakın ve bunlar da en iyi antilop boynuzundan yapılmış dünyaca ünlü corisso düğmeleri.
O escudo é debruado à mão e estes são os mundialmente famosos botões "corisso", feitos do melhor chifre de antílope.
Ve bir de armanın erafındaki el işçiliğine bak.
- Com o escudo debruado à mão!
Armanın buraya asılmasını istiyorum.
Quero as armas expostas aqui.
Hakem Arman Butterworth'a göre Lewis 97...
A pontuação do juiz Arman Butterworth é a seguinte 97 para Lewis...
Armanın buraya asılmasını istiyorum.
Quero o Brazão de Armas exposto aqui.
- Okul arman nerede?
Onde está o teu emblema da escola?
Armanı göreyim.
Mostra-me o teu emblema.
Evet, yüzüğündeki armanın aynı.
Sim, é igual à do seu anel.
- Evet, Arman.
- Assim é, Arman.
Eli Arman? O öldü.
Eli Arman... está morto.
Ben ve Nick Garven, Arman için çalışıyorduk.
Eu e o Nick trabalhávamos para Arman.
Arman, Mark McQuaire için çalışıyordu.
Arman trabalhava para Mike McGuire...
Annene söyleyeyim o zaman, armanın etrafını yıkasın.
Eu peço à mãe para a lavar em volta do emblema.
Aile armanızın, cinayet silahının üzerinde ne aradığını bize söylemek ister misiniz?
Pode dizer-nos como é que o brasão da sua família foi parar à arma do crime?
Armanı sana yarın takabilirim.
Posso dar-te um distintivo amanhã.
Dört yıllık futbol başarı arman bile var.
Jogaste futebol durante os quatro anos.
Adım, Arman.
Este é o Arman.
Aşağıya götür şunları.
Arman, leva-os para baixo.
Evet, sana korkak dedim. Armanızın üstünde bir tavuk olmalı bence.
Deve ser uma galinha o símbolo do teu clã.
Bu senin beni armanın tek yolu.
Esse é o único jeito de fazer você me chamar.
Bazı aptal soylular sana Soğan Şövalye deyip aşağıladıklarını sanıyor. Sende onu arman yapıyorsun,... paltona işliyorsun, soğan bayrağı dalgalandırıyorsun.
Alguns tolos bem-nascidos chamam-vos Cavaleiro das Cebolas e julgam que vos insultam, então usais a cebola como selo, cosei-lo no vosso casaco, hasteais a bandeira com a cebola.
Aile armanıza attığın küçük bir çiziği İsa'ya olan sözümden dönmemle bir mi tutuyorsun gerçekten?
Estás mesmo a comparar eu ter quebrado a promessa a Jesus com uma mossa minúscula no brasão da tua família?
Beleştiler Arman.
São de graça, Armin.
Arman Pozner ile olan ilişkinizle ilgili biraz konuşmamız gerek.
Apenas precisamos de um pouco mais de informação sobre o seu relacionamento com o Arman Pozner.
Arman'ı nereden biliyorsunuz?
Como é que sabem do Arman?
Glenn sızdıktan sonra, Arman'ı çağırdım,... ama olanların onunla bir alakası yok.
Liguei-lhe para vir depois do Glenn adormecer, mas, ele não tem nada a ver com isto.
Beni aramak istersen, hiç sorun olmaz ama illa armanı da beklemiyorum.
Se quiseres ligar-me, não há problema. Não é que... esteja à espera ou assim.
Peki, Arman Agakian bomba ile birlikte buradan 5 km aşağıdan çıkarıldı.
Então, o Arman Agakian foi retirado deste canal inundado cerca de 5 metros rio abaixo a segurar uma bomba.
Ben buraya Arman Agakian'ı almaya geldim?
Estou aqui para buscar... Arman Agakian?
Arman Agakian için buradasınız.
Devem estar aqui por causa do Arman Agakian.
Armanın karışıklılığını farkettim Kardinal.
Observe a complexidade do aparelho náutico, Cardeal.
Bunlar kardeşlerim ; Armegan ve Farah.
Estas são as minhas irmãs, Arman e Farah.
Sonra senin işaretin ve arman haline geldi.
E ele tornou-se o teu selo, a tua marca.
- Adı Arman, inşaat mühendisi.
Arman, engenheiro civil.
Armanın bir parçası.
Peça da corda.
Armanın bir parçası.
Um pedaço do mastro.
- Arman için beş yıldız!
- Cinco estrelas para o Arman.
Senin armanı taşıyacak.
Usará o teu brasão.
Borazan armanı al.
Recolha os seus louros.
Armanın tkip edilmesini istedim ama başarısız oldu.
Tentei localizá-las, mas não tive... Sucesso.
Xan, aile armanıza alkolle saldırmayı tercih ettin. Voorheesler, İrlandalı çocuk işçileri içkiyle kandırdığı için.
Xan, tu decidiste atacar o brasão da família com álcool por saberes que a família Voorhees usava bebida para atrair as crianças irlandesas para as suas fábricas.
Eli Arman.
Eli Arman, preso duas vezes por tráfico de armas.
Arman?
Arman?
İsmi, Arman Agakian.
É do nosso homem-bomba.
Soyadı Ermeni.
Chama-se Arman Agakian, sobrenome arménio.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]